6 Temmuz 2025 Pazar
5 Temmuz 2025 Cumartesi
4 Temmuz 2025 Cuma
3 Temmuz 2025 Perşembe
MUHARREM AYININ 9. VE 10. GECELERİNİN İHYÂSI
قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَلَا أُخْبِرُكُمْ بِمَا يُذْهِبُ وَحَرَ الصَّدْرِ صَوْمُ ثَلَاثَةِ أَيَّامٍ مِنْ كُلِّ شَهْرٍ. (ن)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : سزه ، قلبنزده كى كين و دشمانليغى كيده رجك شئ خبر وره يممى ؟ ( او شى ) هر آيدان أؤج كون ( اون أؤج ، اون دورت و اون بشنجى كونلرى ) اوروج طوطمقدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Size, kalbinizdeki kin ve düşmanlığı giderecek şeyi haber vereyim mi? (O şey) her aydan üç gün (on üç, on dört ve on beşinci günleri) oruç tutmaktır.”
(Sünen-i Nesâî)
Hicrî: 08 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
MUHARREM AYININ 9. VE 10. GECELERİNİN İHYÂSI
Muharrem ayının 9. ve 10. geceleri, birer tesbîh namazı kılınmalıdır. Yine 9. ve 10. geceleri teheccüd vaktinde, Allah rızası için 4 rekât namaz kılınır. Her rekâtte Fâtiha-i şerîfeden sonra 50’şer İhlâs-ı şerîf okunur.
Bu günlerde Hatm-i Enbiyâ’ya devam etmelidir. Bilhâssa 9. günü, 10. güne bağlayan akşam, (yani 10. gece) Hatm-i Enbiyâ yapılması çok faziletlidir.
Muharrem ayı içerisinde mümkün olduğu kadar çok istiğfâr etmelidir. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat)
Muharrem ayının onuncu günü (Âşûrâ günü), önceki bir gün yahut sonraki bir gün ile birlikte oruç tutmak sünnettir. Yalnız Âşûrâ günü oruç tutmak, tenzîhen mekruhtur. Hadîs-i şerîfte, “Âşûrâ orucunu tutunuz ve ona, dokuzuncu yâhut on birinci günü ilave ederek Yahûdîlere muhalefet ediniz, onlara benzemeyiniz.” buyurulmuştur. (Nîmet-i İslâm)
ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN FAZİLETİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Medîne-i Münevvere’ye hicret buyurduğunda, Yahûdîlerin, Âşûrâ günü oruç tuttuklarını gördü ve “Bu, ne orucudur?” diye sordular.
“Bugün, büyük bir gündür. Bugün, Allâh Azze ve Celle’nin, İsrâîloğullarını Firavun’dan kurtardığı gündür. Mûsâ (a.s.), (Allâh’ın bu lütfuna şükür için) oruç tutmuştur (biz de tutarız).” dediler.
Peygamberimiz (s.a.v.), “Mûsâ (aleyhisselâm’ın sünnetini ihyâ)ya sizden daha lâyıkız.” buyurdu ve o gün oruç tuttu. Ashâb’ına da tutmalarını emreyledi. Böylece Âşûrâ orucu vacip oldu. Ancak Ramazan ayı orucu farz kılındıktan sonra Âşûrâ günü oruç tutmak, vacip olmaktan çıkmış, Muharrem ayının 9. günü ile birlikte tutmak sünnet olmuştur.
Âşûrâ günü infâkta bulunanlara ve ibadet edenlere, Allâhü Teâlâ, büyük sevaplar ihsan eder. Peygamberimiz (s.a.v.), “Her kim Âşûrâ günü çoluk-çocuğuna cömert davranırsa, Allâhü Teâlâ, senenin tamamında ona rızık genişliği verir.” buyurmuştur. Süfyân-ı Sevrî (rah.), “Biz, bunu elli sene tatbik ettik, rızık genişliğinden başka bir şey görmedik.” demiştir.
ASHÂB-I KİRÂM’I SEVMEK, EHL-İ SÜNNET’İN ALÂMETLERİNDENDİR -2
قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ تَوَضَّأَ فَأَحْسَنَ الْوُضُوءَ خَرَجَتْ خَطَايَاهُ مِنْ جَسَدِهِ حَتَّى تَخْرُجَ مِنْ تَحْتِ أَظْفَارِهِ. (م)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم عبدستنى كوزلجه ( سنتلرينه و آدابنه رعايت أدرك ) آليرسه ، طرنقلرينيك آلطنداكيلر داخل ، بدننده كى بتون كونحلر جقار . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim abdestini güzelce (sünnetlerine ve âdâbına riâyet ederek) alırsa, tırnaklarının altındakiler dâhil, bedenindeki bütün günahlar çıkar.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 07 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
ASHÂB-I KİRÂM’I SEVMEK, EHL-İ SÜNNET’İN ALÂMETLERİNDENDİR -2
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Vedâ Haccı’ndan sonra Medîne-i Münevvere’ye döndüklerinde minbere çıkıp Allâhü Teâlâ’ya hamd ü senâ ettikten sonra şöyle buyurmuşlardır:
“Ey insanlar! Ben, Ebûbekir’den razıyım, ona göre hakkını gözetin. Ben; Ömer, Osman, Ali, Talha, Zübeyr, Sa’d, Saîd, Abdurrahman bin Avf’ın hepsinden razıyım, bunu bilip ona göre haklarını gözetin. Ey insanlar! Muhakkak Allâhü Teâlâ, Bedir Gazâsı’nda ve Hudeybiye’de, Rıdvân Bey’at’inde bulunanları bağışlamıştır. Ey insanlar! Ashâb’ım hakkında, benim, sizin üzerinizdeki hakkıma riâyet edin. Onlar, benim akrabalarım ve en yakınlarımdır. Onlardan birisinin üzerinizde hakkı olduğu hâlde hiçbiriniz mahşer meydanına gelmesin, zira onların, sizin üzerinizde ödeyemeyeceğiniz kadar büyük hakları vardır! (Bir de onlara, elinizle ve dilinizle zulmetmiş olarak gelmeyin, helâk olursunuz!)”
Ashâb-ı Kirâm’a ve bizden önce dine hizmet etmiş olan İslâm büyüklerine karşı üzerimize düşen vazifeyi, Haşr Sûresi’nin 10. âyet-i celîlesi şöyle bildirmektedir -meâlen-:
“Onlardan (Muhâcirlerle Ensâr’dan) sonra gelenler şöyle derler: ‘Ey Rabb’imiz! Bizi ve imanda bizi geçmiş olan kardeşlerimizi bağışla! İman etmiş olanlar için kalplerimizde bir kin bırakma. Ey Rabb’imiz! Muhakkak ki sen, Raûf’sun ve çok rahmet sahibisin.”
MUTFAĞIMIZ: Aşûre
Malzemeler: 1 kg döğme buğday, 2 kg şeker, yarımşar kg nohut, kuru fasulye, kuru üzüm, 1’er su bardağı pirinç, ince doğranmış kuru incir, ince doğranmış kuru kayısı, ceviz, nar tanesi, fındık, 3 tane ince doğranmış elma, biraz tarçın, 1 paket çam fıstığı, 1 paket kuş üzümü.
Yapılışı: Buğday, akşamdan pişirilir. Nohut, kuru fasulye, kuru üzüm, akşamdan ıslatılır. Ertesi gün ayrı ayrı haşlanır, suları süzülür. Bütün malzeme, büyük bir tencerede karıştırılır, aşûrenin kıvamına göre su ilave edilir. Kaynamaya başlayınca incir, kayısı, elma ve şeker katılır ve bal rengine gelinceye kadar pişirildikten sonra bekletilmeden kâselere konulur. Üzeri ceviz, fındık, nar, fıstık ve tarçınla süslenir. Bu malzemeden takrîben 40-50 kişilik aşûre çıkar.
Hicrî: 07 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
1 Temmuz 2025 Salı
ASHÂB-I KİRÂM’I SEVMEK, EHL-İ SÜNNET’İN ALÂMETLERİNDENDİR -1
قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اِذَا اَرَادَ اللهُ بِرَجُلٍ مِنْ اُمَّتِى خَيْرًا اَلْقَى حُبَّ اَصْحَابِى فِى قَلْبِهِ. (فر)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالى ، أمتمدن بر كمسيه خير ( إحسان أتمي ) مراد أتديكى زمان ، اونون قلبنه آصحابميك سوكيسنى ورير . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Allâhü Teâlâ, ümmetimden bir kimseye hayır (ihsân etmeyi) murat ettiği zaman, onun kalbine Ashâb’ımın sevgisini verir.”
(Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs)
Hicrî: 06 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
ASHÂB-I KİRÂM’I SEVMEK, EHL-İ SÜNNET’İN ALÂMETLERİNDENDİR -1
Kâdı İyâz rahmetullâhi aleyh, Şifâ-i Şerîf isimli eserinde şöyle yazmıştır:
Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizi seven bir Müslüman, onun Ashâb-ı Kirâm’ını da sever. Zira Sevgili Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ashâb’ını sevdiğini ifade buyurmuşlar, ümmetine de onları sevmelerini ve tâbi olmalarını emir ve tavsiye buyurmuşlardır.
Ashâb-ı Kirâm’ın İslâm dinine olan hizmetlerini ve yüce vasıflarını bilen her Müslüman, onlara hürmet hisleri besler, onlara tâbi olmaya çalışır, isimleri her anıldığında “Radıyallâhü anh” der ve hayır duada bulunur. Onların güzel vasıflarını, hâllerini anar. Aralarında geçmiş olan hâdiseler hakkında dilini tutar. Hiçbirisi hakkında kötü söz söylemez, Ashâb-ı Kirâm’a düşmanlık edene düşmanlık eder.
Kur’ân-ı Kerîm’de birçok âyet-i celîlede onların yüce vasıfları bildirilmiştir. Sevgili Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem de birçok hadîs-i şerîflerinde, ümmetine, Ashâb-ı Kirâm’ı sevmenin lüzumunu ihtar etmişlerdir.
İmâm Mâlik rahimehullâh buyurmuştur ki: “Allâhü Teâlâ’nın bizleri, kendisi vâsıtasıyla hidâyete kavuşturduğu, âlemlere rahmet olarak gönderdiği ve bütün yaratılmışların müeddibi (edeplendiricisi) olan Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, gece yarılarında Medîne-i Münevvere’deki Bakî kabristanına çıkar, orada medfûn bulunan Ashâb-ı Kirâm’ı için dua ve istiğfârda bulunurlardı. Bunu yapmasını, kendisine Allâhü Teâlâ emir buyurmuştu. Sevgili Peygamberimiz sallallâhü aleyhi ve sellem de bizlere, Ashâb’ının tamamını sevmemizi, onları dost edinip düşmanlarına düşmanlık etmemizi emir buyurmuştur.”
(Devamı var)
Hicrî: 06 Muharrem 1447 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"