İMÂM VERŞ’İN İLİM HEVESİ

قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ خَرَجَ يُرِيدُ عِلْمًا يَتَعَلَّمُهُ فُتِحَ لَهُ بَابٌ إِلَى الْجَنَّةِ. (جمع الجوامع)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم ، ( ديننه عائت فايدالى بر ) علم أؤكرنمك مقصديله ( أوندن ) جقارسه ، اونون إيجن جنته بر قابى آجلر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kim, (dinine ait faydalı bir) ilim öğrenmek maksadıyla (evinden) çıkarsa, onun için Cennet’e bir kapı açılır.”

(Süyûtî, Cem‘u’l-Cevâmi‘)

Hicrî:  19  Muharrem   1447  Fazilet Takvim

 

 

İMÂM VERŞ’İN İLİM HEVESİ

 

Mısır kurrâlarının başı kabul edilen Verş (rah.), İmâm Nâfi (rah.)’tan nasıl ilim tahsil ettiğini şöyle anlatmıştır:

“Nâfi rahimehullâh’tan kırâat okumak için Mısır’dan yola çıktım. Medîne-i Münevvere’ye geldiğimde Nâfi (rah.)’ın ders meclisine vardım, ancak talebelerin çokluğundan dolayı onda ders okumanın güç olduğunu gördüm.

Halkanın arkasına oturdum ve oradakilerden birine, İmâm Nâfi’e en yakın kimseyi sordum. O da beni Câfer-i Sâdık (k.s.) Hazretlerinin sülalesinin reîsi olan bir şeyhe gönderdi. O zât ile birlikte İmâm Nâfi’in yanına vardık. Şeyh, ona benim hâlimi, Mısır’dan ticaret vesair için değil, sırf kendisinden kıraat okumak için geldiğimi anlattı ve bana yardımcı olmasını istedi.

Bunun üzerine İmâm Nâfi, bana, “Mescitte gecelemen mümkün olur mu?” diye sordu. “Evet” dedim ve o geceyi mescitte geçirdim.

Sabah vakti olunca Nâfi rahimehullâh geldi ve “Dün gelen müsafir ne yaptı?” diye sordu. “İşte buradayım, Allah sana rahmet etsin.” diyerek ortaya çıktım.

(Müsafir olduğun ve bir de burada gecelediğin için) “Okumada öncelik hakkı sana ait.” dedi ve beni ilk sıraya aldı. Sesim gür ve güzeldi. Okumaya başladım, sesim, Mescid-i Nebevî’yi doldurmuştu. Otuz âyet okuduğumda eliyle, susmam için işaret etti, ben de sustum.

Bu sırada halkadan bir genç ayağa kalkıp İmâm Nâfi’e, “Efendim, biz her zaman seninle birlikteyiz, bu zât ise gurbettedir ve senden kırâat ilmi okumak için yollara düşmüştür. On âyet okuma hakkımı bu zâta veriyorum, ben, yirmi âyet okuyayım.” dedi. İmâm Nâfi de kabul etti ve on âyet daha okudum. Sonra başka bir genç daha kalktı, o da aynı şeyleri söyledi, böylece on âyet daha okudum.

Sonra okuma hakkı olan herkes okuyuncaya kadar bekledim ve sıra bana tekrar döndüğünde Nâfi (rah.) bana, “Oku” dedi, elli âyet daha okudum. Böylece ellişer ellişer okumaya başladım ve Medîne-i Münevvere’den ayrılıncaya kadar, İmâm Nâfi’in ders halkasında birkaç defa hatim yaptım.”

Hicrî:  19 Muharrem  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"