26 Temmuz 2025 Cumartesi

YAŞLILARA SAYGI GÖSTERMEK


 

قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا أَكْرَمَ شَابٌّ شَيْخًا لِسِنِّهِ إِلَّا قَيَّضَ اللهُ لَهُ مَنْ يُكْرِمُهُ عِنْدَ سِنِّهِ. (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : بر كنج ، ياشلى برينه ياشندان دولاي صايغى و حورمت كوستريرسه محقق او ياشا كلديكنده كندسنه حورمتده بولوناجق بريسنى ، الله تعالى كونده رير . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Bir genç, yaşlı birine yaşından dolayı saygı ve hürmet gösterirse muhakkak o yaşa geldiğinde kendisine hürmette bulunacak birisini, Allâhü Teâlâ gönderir.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:  01  Safer   1447  Fazilet Takvim

 

 

YAŞLILARA SAYGI GÖSTERMEK

 

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Hangi genç, bir ihtiyar Müslümana yaşından dolayı hürmet gösterirse, kendisi de o yaşa geldiğinde, Cenâb-ı Hak, aynı hürmeti gösterecek kimseler yaratır.” buyurmuşlardır. Âlimler, bu hadîs-i şerîfte, yaşlılara hürmet edenin ömrünün uzun olacağına da işaret olduğunu söylemişlerdir.

İbn-i Abbâs radıyallâhü anhümâ şöyle rivâyet etti:

Bir gün ihtiyar bir zât, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin huzuruna geldi. Orada bulunanlar, o ihtiyara yer açmakta ağır davrandılar. Bunun üzerine Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize hürmet göstermeyen, iyiliği emredip kötülükten nehyetmeyen bizden değildir.”

Diğer hadîs-i şerîflerde şöyle buyurulmuştur:

“Saçı sakalı ağarmış yaşlı Müslümana, ilmiyle amel eden Kur’ân-ı Kerîm hâfızına ve âdil idareciye saygı göstermek, Allâhü Teâlâ’ya tazim etmekten dolayıdır/kaynaklanır.”

“Üç sınıf insan vardır ki onların hakkını ancak apaçık münafık olan hafife alır: İslâm’a hizmet uğurunda saçını sakalını beyazlatmış ihtiyar kimse, -ilmiyle amel eden- ve insanlara hayrı öğreten âlim, adaletli idareci.”

Müslüman bir kimsenin ömrü uzadıkça ilmi ve Cenâb-ı Hakk’a yönelmesi, âhirete rağbet ve hazırlığı artmalıdır. Yaşlılık vakti, daha çok hayır ve bereket toplamaya vesiledir. Kul yaşlanınca her hâlinde Mevlâ’yı zikreder, her fırsatta onu tesbih, tekbir, tehlil ile meşgul olur.

Emevî Halifesi Süleyman bin Abdülmelik, bir gün mescide girmişti. Orada pek ihtiyar bir zât gördü, ona selâm verdikten sonra, “Ey efendi! Artık ölmeyi arzu ediyor musun?” diye sordu, o zât “Hayır!” dedi. “Niçin?” diye sorunca şu cevabı verdi: “Gençlik ve onun taşkınlığı gitti, yaşlılık ve onun hayrı geldi. Ben ayağa kalktığımda ‘Bismillâh’ derim, oturduğumda ‘Elhamdülillâh’ derim. Her işime, Allâh’ın ismiyle başlar, ona hamd ederek bitiririm. Şu amelimin devamını arzu ediyorum.”

Hicrî:  01 Safer  1447  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder