قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : صَوْتَانِ مَلْعُونَانِ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ: مِزْمَارٌ عِنْدَ نِعْمَةٍ وَرَنَّةٌ عِنْدَ مُصِيبَةٍ. (ز)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إيكى سَسْ واردركى بونلر . دنيا و آخرتده لعنت اولونمشلردر : بر نعمتيك حصولى آننده جالنان جالغى سَسى و بر مصيبت آننده فرياد إيله آغلامه سَسى . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “İki ses vardır ki bunlar, dünya ve âhirette lanet olunmuşlardır: Bir nimetin husulü ânında çalınan çalgı sesi ve bir musibet anında feryad ile ağlama sesi.”
(Müsnedü’l-Bezzâr)
Hicrî: 10 Zilkâde 1446 Fazilet Takvim
ALLÂH’IN YOLUNDAN ALIKOYAN ŞEYLERLE MEŞGUL OLMAMALI
Lokman Sûresi’nin 6. âyet-i celîlesinde buyurulmuştur ki -meâlen-: “Ve insanlardan öylesi de vardır ki, insanları ilimsiz ve delilsiz olarak Allâh’ın yolundan saptırmak (Kur’ân-ı Kerîm dinlemekten menetmek) için boş sözleri satın alır ki onunla (âyet-i kerîmelerle) alay ederler. İşte onlar için hor ve hakîr kılıcı bir azâp vardır.”
Âyet-i kerîmedeki boş sözler ile murat; insanı, yapması gereken ibadet ve tâatlerden, hayırlardan ve faydalı işlerden geri bırakan asılsız hikâyeler, yalan ve insanı güldürecek bâtıl sözler, oyunlar ve şarkılardır. Şu hâlde insanı ibadetlerden alıkoyan şeylerin tamamı bu âyet-i kerîmenin hükmüne dâhildir.
Bu âyet-i kerîme, Nadr bin Hâris hakkında nâzil olmuştur. Bu adam, bir müşrik idi. Ticaret için İran’a vesair memleketlere gider, oralardan Mecûsîlere ait hurafe kabîlinden kitaplar getirir, onlardaki efsane ve hikâyeleri Kureyş halkına okurdu. “Muhammed (s.a.v.), size Âd ve Semûd kavimlerine ait kıssaları anlatıyor. Ben de size Rüstem’e, İsfendiyar’a ve Kisrâlara ait hikâyeleri anlatıyorum, beni dinleyin.” diyerek insanların Kur’ân-ı Kerîm dinlemesine engel olmak isterdi. Ayrıca yine gittiği yerlerden şarkı söyleyen cariyeler getirir, onların nağmeleriyle halkı, Allâh’ın âyetlerini dinlemekten alıkoymaya, dalâlete sevk etmeye çalışırdı. İşte bu mübarek âyet-i kerîmeler nâzil olarak onun yaptığı bu fiillerin kötülüğüne işaret buyurulmuştur. Çünkü bunların tamamı, Allâhü Teâlâ’nın rızasına muvâfık olan amellerden insanı alıkoyar. Bu gibi şeyler kalbi ifsâd eden, malı helâke götüren ve gazab-ı İlâhî’yi celbeden çirkin fiillerdendir.
Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.), “Her kim şarkı sesine kulak verirse onun, rûhânîleri dinlemesine izin verilmez.” buyurdular. Ashâb-ı Kirâm’dan birisi, “Yâ Resûlallah! Rûhânîler kimlerdir?” diye sordu. “Cennet ehlinin okuyucularıdır.” buyurdular.
Kâsım bin Muhammed kuddise sirruh Hazretlerine, bir zât şarkı söylemenin ve dinlemenin hükmünü sordu. O da “Bu, pek çirkin bir hâldir, seni bundan menederim” dedi.
Hicrî: 10 Zilkâde 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder