قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَرْبَعَةٌ مِنَ الشَّقَاءِ جُمُودُ الْعَيْنِ وَقَسَاءُ الْقَلْبِ وَطُولُ الْأَمَلِ وَالْحِرْصُ عَلَى الدُّنْيَا. (ز)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : دورت شى شكايت دندر ( آخرت بدباحليغنيك علامتلرندندر ) ؛ كوزلريك قوروماسى ( الله قورقوسوندان آغلاياماماسى ) ، قلبيك قاطلاشماسى ، طولى أمل ( صونى كلمز دنيا آرضوسو ) و دنيايه قارشى حرصلى اولمق . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Dört şey şekâvettendir (âhiret bedbahtlığının alâmetlerindendir); gözlerin kuruması (Allah korkusundan ağlayamaması), kalbin katılaşması, tûl-i emel (sonu gelmez dünya arzusu) ve dünyaya karşı hırslı olmak.”
(Müsnedü’l-Bezzâr)
Hicrî: 21 Zilkâde 1446 Fazilet Takvim
ASHÂB-I BEDİR: ABDULLAH BİN KAYS (R. ANH)
Abdullâh bin Kays radıyallâhü anh, Ensâr’dan ve Hazrec kabilesinin Benî Sevâd kolundandır. Bedir Gazâsı’nda bulunmuş, Uhud Gazâsı’nda şehit olmuştur.
Bir gün, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in, “Yeryüzünde bir adam ölüp de onun kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulunsa Allâhü Teâlâ, bu kibirli adamı Cehennem’e atar.” buyurduklarını işiten Abdullah bin Kays (r.a.) ağladı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ona, “Ey Abdullah bin Kays, niçin ağlıyorsun?” diye suâl buyurdular. O da “Buyurduğunuz bu kelâm sebebiyle” cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “-Allah korkundan dolayı- müjdelerim ki sen, Cennet ehlindensin” buyurdular. Nitekim Peygamber Efendimizin yanında şehit olarak vefat etmiş; en büyük fazilete nâil olmuştur.
KURBANA AİT BAZI HÜKÜMLER
Bir kimse, vakti içinde kurbanını kesmeyip kıymetini sadaka olarak verse, kurban vecibesini edâ etmiş olmaz.
Zengin olan kimseler kurban kesmeyip kurbanın kesileceği vakti geçirseler, kurbanın kıymetini sadaka olarak vermeleri lâzım gelir. Ancak fakirler ve kurban nezreden (adayan) kimseler, aldıkları kurbanı kesmeyip vakti geçerse, kurbanın kendisini sadaka olarak vermeleri vacip olur.
Fıtır sadakası (fitre) ve kurban, vacip olduktan sonra sahibi fakir düşse, ömrü içinde bunları edâ etmedikçe bunlar kendisinden düşmez. Ya kıymetlerini veya aynını (kurbanın kendisini) sadaka olarak vermeleri vacip olur.
Zengin olan çocuk için kendi malından kurban kesilmesinde ihtilaf vardır. İhtiyatlı olan ve tercih edilen, kurban kesilmesidir.
MISRA:
Gınâ-yı kalb kadar ni‘met olmaz ehl-i dile
Nâilî-i Kadîm (Mustafa)
(Gönül ehline kalb zenginliği gibi bir nimet yoktur.)
Hicrî: 21 Zilkâde 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder