قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ النَّارِ عَذَابًا يَنْتَعِلُ بِنَعْلَيْنِ مِنْ نَارٍ يَغْلِي دِمَاغُهُ مِنْ حَرَارَةِ نَعْلَيْهِ. (م)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق جهنم أهلنيك كوره جكى عذابيك أك حفيفى ، اونه آتشدن إيكى بابوج كيديريلب اونلريك سجاغندان بينينك قايناماسى شكلنده اولاجقدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Cehennem ehlinin göreceği azâbın en hafifi, ona ateşten iki pabuç giydirilip onların sıcağından beyninin kaynaması şeklinde olacaktır.”
(Sahîh-i Müslim)
Hicrî: 10 Receb 1446 Fazilet Takvim
ÖMER BİN ABDÜLAZÎZ’İN SON HUTBESİ
Emevî halîfelerinden Ömer bin Abdülazîz (rah.), en son hutbesinde, Allâhü Teâlâ’ya hamd ü senâ ettikten sonra müminlere şu nasihatlerde bulunmuştu:
“Ey insanlar! Muhakkak ki siz, boş yere yaratılmadığınız gibi, başıboş da bırakılmadınız. Allâhü Teâlâ’nın, aranızda hüküm vereceği, aranızdaki ihtilâfları adaletle hükme bağlayıp her hak sahibine hakkını vereceği bir âhiret âlemi vardır. O günde Allâhü Teâlâ’nın rahmetinden uzak düşüp de, göklerin ve yerin tamamından daha geniş olan Cennet’ten mahrûm kalanın vay hâline, o kimse, çok büyük hüsrandadır.
Siz çok iyi bilirsiniz ki, yarın kıyamet gününde emniyet içinde bulunacaklar, ancak bu dünyada Allah’tan korkup onun emirlerine sarılanlar, yasaklarından sakınanlardır. Bu saadet ehli kimseler, fânî ve pek az olan dünyaya rağbet etmezler, bâkî olan âhiret için çalışırlar.
Hâlinize ibretle bir bakın, siz de geçmişleriniz gibi bir gün öleceksiniz, başkaları sizin yerinize gelecek, sonra onlar da gidecek ve bu hâl, kıyamet kopup mülk, hakîkî sahibi olan Allâhü Teâlâ’ya dönünceye kadar devam edecektir.
Siz, her gün sabah akşam eceli dolup ömrü tamam olmuş nice kimseleri, âhiret yolculuğunun ilk durağı olan kabre uğurluyorsunuz. Onu, açtığınız küçük ve dar bir çukura defnediyor, döşeksiz, yastıksız orada terk edip dönüyorsunuz. O ölü, sevdiklerinden ayrılarak çürüyüp toprak olacak, ama iş bununla bitmeyip; dünyada işlediklerinden de hesaba çekilecektir. Kabrinde ameliyle baş başa kalacaktır; onu ebedî azâptan ancak işlediği sâlih amelleri kurtarabilir. Bu ölen kimse, dünyada terk ettiklerine nazaran zengin, âhiret için hazırladıklarına nazaran ise pek fakir bir hâldedir.
Öyleyse Allah’tan korkun! Onun takdir ettiği ecelin, başınıza geleceğinden gaflet etmeyin de ölüme, başınıza gelmeden önce hazırlık yapın! Vallâhi ben, bu sözleri size söylerken, kendimi aranızda en günahkâr bir kimse olarak görüyorum da nasihati önce kendime yapıyorum. Allâhü Teâlâ’ya kendim ve sizin için istiğfâr ediyorum. Allâhü Teâlâ’nın Kitâb’ına ve Resûl’ünün sünnetine uymak lâzımdır, orada bizlere itâati emretmekte, isyandan bizleri sakındırmaktadır.”
Hicrî: 10 Receb 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder