قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : وَمَنْ يَتَوَلَّ اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَالَّذِينَ اٰمَنُوا فَاِنَّ حِزْبَ اللّٰهِ هُمُ الْغَالِبُونَ. (سورة المائدة، ٥٦)
الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : هر كيم اللهى بيغمبر ، ينى و مؤمنلرى دوسط أدينرسه ( بلسين كى ) غالب كلجك اولانلر آنجق الله يك اوردوسودر ( اللهيك همايه سنه مظهر اولمش طوبلولقدر ) . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: (Her kim Allâh’ı, Peygamber’ini ve müminleri dost edinirse (bilsin ki,) galip gelecek olanlar ancak Allâh’ın ordusudur (Allâh’ın himayesine mazhar olmuş topluluktur).”
(Mâide Sûresi, âyet 56)
Hicrî: 18 Şâban 1446 Fazilet Takvim
NEFSİN HİLESİNDEN ALLÂH’A SIĞINMALIDIR
Gazi Muhammed, Dağıstan’da Şeyh Şâmil’den önceki imâm olup hem İslâm’ın hükümlerini öğretmek hem de tatbik ettirmek için çok gayret göstermiş, cihâd sahalarına atılmış bir zâttır.
Gazi Muhammed’in, itibar ettiği ve pek sevdiği bir âlim vardı. Gazi Muhammed, Çeçenistan’dan döndüğünde o âlim, oradaki gazilerle kalmıştı. Bir müddet sonra o taraftakilerden birisi, Gazi Muhammed’in yanına geldi ve onun din düşmanlarının tarafına geçerek, onlarla birlikte İslâm askerlerine hücum ettiğini, bu savaşların birisinde de öldürüldüğünü haber verdi. Gazi Muhammed bunu işitince, “Nefsimizin eline düşmekten Allâhü Teâlâ’ya sığınırız.” dedikten sonra yanında bulunan Şeyh Şâmil’e şöyle hitap etti: “Eğer şu hak olan İslâm uğrundaki cihâd davamızdan döndüğümü görürsen, beni mühlet vermeden hemen orada idam et. Hiç değilse Cenâb-ı Hakk’ın -meâlen-: ‘Bir de küfre düşenler, kendilerine mühlet verişimizi, sakın kendileri için hayır sanmasınlar. Biz, onlara sırf günahlarını artırsınlar diye mühlet veriyoruz.’ (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 178) buyurduğu kimselerden olmayayım.”
Böyle diyerek, son nefeste iman ile ruhu teslim edebilmek için devamlı dua etmek icap ettiğine de işarette bulundu.
NÜKTE: EN HAYIRLI KABİR
Zengin bir adamın oğlu, fakir bir adamın oğlu ile babalarının kabirlerini ziyarete gitmişler. Bir ara zengin adamın oğlu övünerek şöyle demiş: “Babamın kabri, taştan yapıldı. Kapısı en güzel nakışlı taşlarla süslendi. Üzeri göz alıcı mermerlerle kaplandı. Senin babanın kabriyse iki ahşap parçasından, iki kerpiç ve bunların üzerine atılmış topraktan ibarettir. Bu kabrin babana bir faydası olmaz.”
Fakir adamın oğlu ise ona demiş ki: “Mahşer günü senin baban, o ağır taşların altından kalkmak için çırpınırken, benim babam ayağa kalkmış, kurtuluşa ermiş ve Cennet’in en güzel yerini mesken tutmuş olacaktır inşâallah.”
Zengin adamın oğlu bu cevap karşısında mahcup olup oradan uzaklaşmış.
Hicrî: 18 Şâban 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder