6 Şubat 2025 Perşembe

TAKVÂ SAHİPLERİNE GÖRE DÜNYA


قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ. (سورة القصص، ٨٣)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : إشته او آخرت يوردونى ( جنتى ) ، بز ، ير يوزنده كبر و فساد إستمين كمسلره وريرز . ( أك خيرلى ) عاقبت ، متقيلر إيجندر . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: İşte o âhiret yurdunu (Cennet’i), biz, yeryüzünde kibir ve fesad istemeyen kimselere veririz. (En hayırlı) âkıbet, müttakîler içindir.”

(Kasas Sûresi, âyet 83)

Hicrî:  07  Receb    1446  Fazilet Takvim

 

 

TAKVÂ SAHİPLERİNE GÖRE DÜNYA

 

Mektûbât-ı Şerîfe’de buyuruluyor ki:

Takvâ sahiplerinin ağlamaları ve inlemeleri, hep âhiret hâlini hatırlamalarındandır. Yine onların elem ve hüzünleri, kıyamet gününün korkutucu hâllerini hatırlamalarındandır. Onlar, kabir fitnesinden sürekli olarak Allâhü Teâlâ’ya sığınırlar. Cehennem azâbından da dâimî bir korku içerisindedirler, ondan tam bir tazarru ile Melik-i Cebbâr olan Allâhü Teâlâ’ya sığınırlar. Onların, Hak Teâlâ’ya olan şevk ve arzuları, âhiret şevkidir. Yine onların muhabbetleri, âhiret muhabbetidir. Çünkü âhirette, Cemâl-i İlâhî ile müşerref olmak vaad edilmiştir. Yine Cenâb-ı Hakk’ın rızasına kavuşmak da aynı şekilde âhirette tahakkuk edecektir.

Allâhü Teâlâ, kullarının âhiret için çalışmalarını mübalağa ve tekid ile teşvik buyurur. Kulun âhiretten yüz çevirmesi hakikatte Hak Sübhânehû’dan yüz çevirmesidir.

Ashâb-ı Kirâm Hazretlerinin tamamı, âhiret endişesi içinde idiler ve âhiret azâbından korkarlardı. Hazret-i Ömer radıyallâhü anh, bir evin yakınından geçerlerken içeriden ev sahibinin, Tûr Sûresi’nin “Rabb’inin azâbı muhakkak vâki olacaktır. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.” meâlindeki 7. ve 8. âyet-i kerîmelerini okuduğunu işitti ve işittiği gibi o âyet-i kerîmelerin tesiri ile atından düşerek bayıldı. Onu, evine taşıdılar, hattâ uzun müddet hasta kaldı, insanlar, onun ziyaretine giderlerdi.

Cennet ağaçlarının, nehirlerinin, hurilerinin ve gılmanlarının dünya nimetleri ile hiçbir münasebeti yoktur. Cennet ağaçları, nehirleri ve Cennet’te olanların tamamı, sâlih amellerin neticesi ve semeresidir.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem Hazretleri, “Muhakkak Cennet’te ovalar vardır. Onların ekini ‘Sübhânallâhi ve’l-hamdülillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber.’ demendir.” buyurmuşlardır.

Yine Resûlullah Efendimiz, “Kim ‘Sübhanallâhi’l-Azîm ve bi-hamdihî’ derse Cennet’te onun için bir hurma ağacı dikilir.” buyurmuşlardır.

(Mektûbât-ı Şerîfe, c.1, m. 302.)

Hicrî:  07  Receb 1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder