28 Şubat 2025 Cuma

TERÂVİH NAMAZI NASIL KILINIR?


 

قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : ... وَهُوَ شَهْرُ الصَّبْرِ وَالصَّبْرُ ثَوَابُهُ الْجَنَّةُ وَشَهْرُ الْمُوَاسَاةِ وَشَهْرٌ يُزَادُ فِيهِ رِزْقُ الْمُؤْمِنِ. (كنز)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : ... او ( رمضانى شريف ) ، صبر آيدير . صبرين ثوابى إيسه جنت ، در . ياردملاشمه آيى در . مؤمنلريك رزقنيك آرترلديغى بر آيدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  …O (Ramazân-ı şerîf), sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise Cennet’tir. Yardımlaşma ayıdır. Müminlerin rızkının artırıldığı bir aydır.”

(Kenzü’l-Ummâl)

Hicrî:  29  Şâban   1446  Fazilet Takvim

 

 

TERÂVİH NAMAZI NASIL KILINIR?

 

Terâvih namazı, Ramazân-ı şerîf ayına mahsus, yirmi rekâtten ibaret, sünnet-i müekkede olan bir namazdır. Terâvih namazını, Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem kılmışlar ve dört halifesi de bu namaza devam etmişlerdir. Terâvih namazının cemaatle kılınması da sünnet-i kifâyedir. Mescitlerde terâvih namazı cemaatle kılındığı hâlde, bir özrü olmaksızın cemaati terk edip evinde kılan kimse, fazileti terk etmiş olur. Bu kimse, evinde cemaatle kıldığında cemaat sevabını alsa da mescitteki cemaatin faziletine erişemez.

Terâvih namazını, her iki rekâtte bir selam vererek on selam ile bitirmek daha faziletlidir. Dört rekâtte bir selam verilerek de edâ edilebilir. (Cemaatte Şâfiî Mezhebi’nden olan varsa iki rekâtte bir selam verilerek kılınmalıdır.)

Terâvih namazı, iki rekâtte bir selam verilince akşam namazının iki rekât sünneti gibi kılınır. Dört rekâtte bir selam verilerek kılınacak olursa yatsı namazının dört rekât sünneti gibi kılınır.

Cemaatle kılındığı takdirde, cemaat hem terâvihe hem de imama uymaya niyet eder, imam da âşikâre kırâat eder (sesli okur). Terâvih namazında; sesi güzel olan ve hızlı okuyan değil, kırâati düzgün olan imam tercih edilmelidir.

Bir kimse, imamın, yatsı namazını kıldırıp terâvih namazına başladığı sırada mescide gelse, önce yatsı namazını kılar, sonra terâvih namazı için imama uyar. Cemaatle terâvih namazını kıldıktan sonra, noksan rekâtleri tamamlar. Sonra da vitir namazını kendi başına kılar. Evlâ olan budur. Bununla beraber, vitir namazını imam ile beraber kıldıktan sonra terâvih namazını tamamlaması da câizdir.

Terâvih namazını imam ile kılmayan kimse, vitir namazını imam ile kılabilir.

Hem imam hem de cemaat, yatsı namazını cemaatle kılmamışsa sadece terâvih namazını cemaatle kılamazlar. Çünkü terâvih namazının cemaati, farz namazın cemaatine tâbidir.

Terâvih namazı, orucun değil, vaktin (Ramazân-ı şerîf ayının) sünnetidir. Yolculuk ve benzeri bir mazeretinden dolayı oruç tutamayanlar da terâvih namazını kılmalıdırlar.

Hicrî:  29  Şâban  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

27 Şubat 2025 Perşembe

RAMAZÂN-I ŞERÎFTE YAPILMASI TAVSİYE EDİLEN BAZI İBADETLER


قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَتَاكُمْ رَمَضَانُ شَهْرُ بَرَكَةٍ يَغْشَاكُمُ اللهُ فِيهِ فَيُنْزِلُ الرَّحْمَةَ وَيَحُطُّ الْخَطَايَا وَيَسْتَجِيبُ الدُّعَاءَ يَنْظُرُ اللهُ تَعَالَى إِلَى تَنَافُسِكُمْ فِيهِ وَيُبَاهِى بِكُمْ مَلَائِكَتَهُ. (ترغيب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : سزه ، بركت آي اولان رمضان آي كلدى . بو آيده ، الله سزى ( خيرلرله ) قوشاطب رحمتنى إنديرير ، خطالرى ( كوجوك كوناحلرى ) سيلر ، يابلان دعالرى قبول أدر . الله تعالى ، سزيك بو آيده خيرده يارشمانزه باقار و ملكلرينه سزنله إفتهار أدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Size, bereket ayı olan Ramazan ayı geldi. Bu ayda, Allah, sizi (hayırlarla) kuşatıp rahmetini indirir, hataları (küçük günahları) siler, yapılan duaları kabul eder. Allâhü Teâlâ, sizin bu ayda hayırda yarışmanıza bakar ve meleklerine sizinle iftihâr eder.”

(et-Tergîb ve’t-Terhîb)

Hicrî:  28  Şâban   1446  Fazilet Takvim

 

 

RAMAZÂN-I ŞERÎFTE YAPILMASI TAVSİYE EDİLEN BAZI İBADETLER

 

Mübarek Ramazân-ı şerîf ayının evveli rahmete, ortası mağfirete, sonu da Cehennem’den âzât olmaya vesiledir.

• Ramazân-ı şerîf ayı; gündüzleri oruçla, geceleri terâvih namazlarıyla ihyâ edilir.

• Ramazân-ı şerîf, Kur’ân ayıdır. Bu itibarla Kur’ân-ı Kerîm okumasını bilen herkes, bu ayda Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetmelidir. (Kur’ân-ı Kerîm okumasını bilmeyenler, bu ayı fırsat bilip öğrenmeye gayret etmelidirler.)

• Ramazân-ı şerîfin ilk akşamı, (yani Şâbân-ı şerîfin son gününü, Ramazân-ı şerîfin ilk gününe bağlayan gece) akşam namazı ile yatsı namazı arasında “Yâ Rabbi! Ramazân-ı şerîf ile müşerref kıldığın için” diye niyet ederek iki rekât teşekkür namazı kılınır.

Fâtiha-i şerîfeden sonra birinci rekâtte bir Kevser Sûresi (İnnâ a‘taynâ..), ikinci rekâtte bir İhlâs-ı şerîf okunur.

Namazdan sonra; 70 istiğfâr-ı şerîf, 70 salevât-ı şerîfe (Salât-ı Münciye okumak efdaldir) okunup dua edilir.

• Birinci on gün içinde, mümkünse tesbîh namazı kılınır ve hatm-i enbiyâ yapılır.

• İkinci on gün içinde, mümkünse yine tesbîh namazı kılınır ve hatm-i enbiyâ yapılır.

• Üçüncü on gün içinde ise tevbe-istiğfar, hatm-i enbiyâ ve 7 salât ü selâmdan sonra mümkünse hatm-i istiğfar yapılıp, (yâni 1001 defa, “Estağfirullâhe’l-Azîm ve etûbü ileyk” denildikten) sonra da 7 veya 70 salât ü selâm okunur, dua edilir.

• İftara yakın, “Allâhümme yâ vâsia’l-mağfirati, iğfirlî.”

• İftarda, “Allâhümme leke sumtü ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme ğadin neveytü” ve “Zehebe’z-zameü vebtelleti’l-urûku ve sebete’l-ecru inşâallâhü teâlâ” duaları okunur.

 

RAMAZAN AYI İCTİMÂI, RU’YET VE BAŞLANGICI

 

Hicrî-Kamerî 1446 yılı Ramazan ayı ictimâı, 28 Şubat Cuma günü, Türkiye saati ile 03.45’tedir. Ru’yet ise aynı gün, 17.43’tedir. Hilâl ilk olarak; Afrika ve Avrupa Kıtası’ndan itibaren batı taraflara doğru görülmeye başlayacaktır.

1 Mart Cumartesi günü, Ramazan ayının 1. günüdür.

Hicrî:  28  Şâban  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

26 Şubat 2025 Çarşamba

ZEKÂT


قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا خَالَطَتِ الزَّكَاةُ مَالًا قَطُّ إِلَّا أَهْلَكَتْهُ. (مشكاة)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : إيجريسنه زكات قارشان ( زكاتى ورلمين ) هيجبر مال يوقدركى او زكاة ( إيجن ورلمسى كره كن باى ) ، او مالى هلاك أتمش اولماسين . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  İçerisine zekât karışan (zekâtı verilmeyen) hiçbir mal yoktur ki o zekât (için verilmesi gereken pay), o malı helâk etmiş olmasın.”

(Mişkâtü’l-Mesâbîh)

Hicrî:  27  Şâban   1446  Fazilet Takvim

 

 

ZEKÂT

 

Zekât, İslâm’ın şartlarından olup senelik mâlî bir ibadettir. Zekât, Cenâb-ı Hakk’ın rızası için, zengin (nisâba mâlik) Müslümanların her sene mallarından kırkta birini; Kur’ân-ı Kerîm’de Tevbe Sûresi’nin 60. âyet-i kerîmesinde bildirilen sınıflardan birine vermesidir.

Zekâtın farz olmasının şartı: Bâliğ (ergin), akıllı, hür olan Müslümanın borcundan ve aslî ihtiyacından fazla olarak, üzerinden bir yıl geçen nisâb miktarı mala sahip olmasıdır. Nisâb miktarı malda, ayrıca nemâ (hakikaten veya takdîren üreme, çoğalma) da şarttır. Altın ve gümüşte bu nemâ, hükmen vardır, hakikaten çoğalmasa da nisâb miktarı olunca zekâtları verilir.

Nisâb: Zekâtın vacip olması için dinin koyduğu bir ölçüdür. Kişinin aslî ihtiyacından ve borcundan başka 20 miskâl (80.18 gram) altın veya bunun değerinde para ve ticaret malına sahip olmasıdır. Aslî ihtiyaç; ev ve ev için lüzumlu eşya, elbiseler, âletler, kitaplar, binek (at veya araba) ve erzaktır. Paranın her 40 liradan bir lirası, zekât olarak verilir. Canlı hayvanların zekâtta nisabı: Koyunun kırk; devenin beş; sığırın nisabı ise otuzdur. Yani, bu miktarlara ulaştığında zekâtını vermek icap eder. Madenler de zekâta tâbidir.

Öşür, arazi mahsullerinin zekâtıdır ve çıkan mahsulden onda birini vermektir. Şâyet arazi, suya para verilerek sulanıyorsa yirmide biri verilir. Arazi mahsulleri; buğday, arpa, pirinç, mısır, patates, fındık, çay, karpuz, salatalık, yonca, zeytin, susam, bal, şeker kamışı ve meyveler gibi mahsullerdir. Türkiye’de araziler, tapulu ve sahipli olduğu için Türkiye arazisi, öşür arazisidir. Ziraatle uğraşan Müslümanların, öşürlerini mutlaka vermeleri lâzımdır.

Zekâtın verileceği yerler: (Nisâba sahip olmayan) fakirler, (hiçbir şeyi bulunmayan) miskinler, zekât toplama memurları, kölelikten kurtulacak kimseler, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlular, fî-sebîlillâh (Allah yolundakiler), (harçlıksız) yolda kalmışlar.

Zekât, bu sınıflardan herhangi birine verilebilir. Ancak verilmesi en faziletli olanı, hiçbir şeyi olmayan miskinler ve Allah yolundakilerdir.

(Muhtasar İlmihal, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:  27  Şâban  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"