29 Mayıs 2024 Çarşamba

İSTANBUL’DA BULUNAN SAHÂBE-İ KİRÂM KABİR VE MAKAMLARI -2


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذٰلِكَ الْجَيْشُ. (حم)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قوسطنطنيه ( إسطانبول ) ألبتده فتهديله جكدر. اونى فتهدن أمير ( قوماندان ) ، نه كوزل أميردر و او اوردى ، نه كوزل اوردودر !’’ . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kostantîniyye (İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu fetheden emîr (kumandan), ne güzel emîrdir ve o ordu, ne güzel ordudur!”

(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Hicrî:    21  Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

 

 

İSTANBUL’DA BULUNAN SAHÂBE-İ KİRÂM KABİR VE MAKAMLARI -2

 

Peygamber Efendimizin vahiy kâtibi ve mihmandârı olan Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri, İstanbul’da şehit olmadan önce son anlarında iken kendisine bir vasiyetin var mı diye sorduklarında şöyle buyurmuştu: “Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizden; İstanbul’un yakınına sâlih bir kimsenin defnolunacağını işitmiştim. Umarım ki o sâlih kimse ben olayım. Bu sebeple ne olur, beni surlara doğru yaklaştırın da orada ruhumu teslim edeyim!”

Vefat ettiğinde vasiyeti üzerine defnedilmiştir. 1453’te İstanbul’un fethine katılan, devrinin büyük âlimi Şeyh Akşemseddîn Hazretleri tarafından keşfen kabrinin yeri bulunmuş ve işaret ettiği yer açıldığında üzerinde “Hâzâ Kabru Ebî Eyyûb” (Bu, Ebû Eyyûb’un kabridir) yazılı bir kitâbe çıkmıştır.

İstanbul’u fethe gelen bazı Sahâbîlerin Ayvansaray Caddesi üzerinde sur dibinde bulunan hazîrede defnedildiği, Osmanlı kaynaklarında kaydedilmektedir. Bundan dolayı burası Sahâbeler Hazîresi olarak da anılmaktadır. Buraya ilk türbe Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından inşâ edilmiştir. Ebû Şeybe el-Hudrî (r.a.) Hazretleri, Hamdullâh el-Ensârî (r.a.) Hazretleri ve Ahmed el-Ensârî (r.a.) Hazretlerinin de kabirleri burada bulunur.

Bir de sur içinde bulunan sahabe kabirleri vardır. Hazret-i Şu’be (r.a.) ve Hüsâm bin Abdullah el-Ensârî Hazretleri bunlardandır. Bunlar, Bizans imparatoruyla anlaşarak, onun verdiği izinle şehre girip, Ayasofya’da namaz kılmış ve daha sonra şehri dolaşıp çıkacakları sırada Bizanslı askerler tarafından saldırıya uğrayarak şehit düşmüşlerdir.

Hazret-i Şu’be’nin (r.

a.) kabrinin iki tarafında bulunan pencerelerin üzerinde iki ayrı kitâbede de şunlar yazılıdır: “Şefâat eylesin dersen Resûlü, ziyâret eyle Ashâb-ı Sûru.”

Hüsâm bin Abdullah (r.a.) Hazretleri de sur içinde medfundur. Evliyâ Çelebi’ye göre bu zatın bulunduğu mahallede çok sayıda Ashâb-ı Kirâm medfûndur ve buraya “ser verip sır vermeyen” mekân denilmektedir.

(İstanbul’da Bulunan Ashâb-ı Kiram Kabir ve Makamları, Sarayburnu Kitap)

Hicrî:    21 Zilkâde  1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder