قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : أَنَا زَعِيمٌ بِبَيْتٍ فِي رَبَضِ الْجَنَّةِ لِمَنْ تَرَكَ الْمِرَاءَ وَإِنْ كَانَ مُحِقًّا وَبِبَيْتٍ فِي وَسَطِ الْجَنَّةِ لِمَنْ تَرَكَ الْكَذِبَ وَإِنْ كَانَ مَازِحًا وَبِبَيْتٍ فِي أَعْلَى الْجَنَّةِ لِمَنْ حَسَّنَ خُلُقَهُ. (د)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : بن ، حقلى بله اولسه مناقشاي ترك أدن كمسه إيجن جنتيك كنارنده بر كوشكه كفليم . شقه بله اولسه آصلا يالان سويلمين إيجن جنتيك اورطاسنده بر كوشكه كفليم . آخلاقنى كوزللشترن إيجين ده جنتيك أك أؤست درجسنده بر كوشكه كفليم . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ben, haklı bile olsa münakaşayı terk eden kimse için Cennet’in kenarında bir köşke kefilim. Şaka bile olsa aslâ yalan söylemeyen için Cennet’in ortasında bir köşke kefilim. Ahlâkını güzelleştiren için de Cennet’in en üst derecesinde bir köşke kefilim.”
(Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 23 Şevval 1445 Fazilet Takvim
KUDÜS’ÜN FETHİ
Hicret’in 15. senesinde Amr bin Âs (r.a.), Gazze, Sebastıyye, Nablus, Yafa beldelerini ve civarlarını fethettikten sonra Kudüs’ü muhasara etti ve şehirdekilere beldenin teslimi için haber gönderdi.
Kudüs’ün ileri gelenleri, Halîfe Hazret-i Ömer (r.a.) bizzât gelip de söz ve af teminatı verirse o vakit beldeyi kendisine teslim edecekleri cevabını verdiler. Keyfiyyet, Medîne-i Münevvere’ye arz olundu.
Hazret-i Ömer (r.a.), Medîne-i Münevvere’de yerine Hazret-i Ali’yi bırakıp kendisi Kudüs-i Şerîf’e gitti. Şam kumandanlarının yerlerine birer vekil bırakıp kendisiyle görüşmek üzere Câbiye’ye gelmeleri için bir gün tayin ederek mektuplar gönderdi.
O gün Şam emirleri Câbiye’ye gelip kendisiyle görüştüler. Halife’yi bekleyenler arasında Ebû Ubeyde Hazretleri ile Yezid bin Ebî Süfyan ve Hazret-i Hâlid de (r. anhüm) vardı. Hazret-i Ömer (r.a.), yamalı gömlekle bir deveye binerek Câbiye’ye gelirken onlar, bakımlı atlara binip güzel elbiseler giymiş oldukları hâlde ileri varıp karşıladılar.
Hazret-i Ömer (r.a.), onları böyle giyinmiş görünce hiddetlendi. Bineğinden indi, “Siz, ne çabuk fikir ve düşüncenizden dönmüşsünüz. Bu kılıkla beni karşılamaya mı çıktınız?” diye azarladı. Onlar da “Yâ Emîra’l-Mü’minîn! Bu, bir kuru gösterişten ibarettir. Üzerlerimizde ancak silahlarımız vardır.” diye mazeret beyan ettiler. Onun üzerine “Peki” deyip bineğine bindi ve Câbiye’ye vardı. Bineğinin üzerinde iken Amr bin Âs ile Şurahbil bin Hasene Hazretleri gelip dizini öptüler. O da onları kucakladı, iltifat etti.
Câbiye’de iken Kudüs-i Şerif’in ileri gelenleri onunla görüştüler. O da onlara eman verdi ve cizye vermek üzere onlarla antlaşma yaptı. Bundan sonra Kudüs’e gitti. Kudüs ahalisi, Kudüs-i Şerîf’i Hazret-i Ömer’e (r.a.) teslim ettiler.
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleri, Şâm beldelerinin fetholunacağını Ashabına haber vermişti. Hazret-i Ömer (r.a.), bu müjdenin ve mucizenin kendi zamanında meydana gelmesinden dolayı pek ziyade memnun oldu. Büyük bir neşeyle Ashâb-ı Kiram’ın birçoğu ile beraber Kudüs-i Şerîf şehrine girdi. Kubbetü’s-Sahre’yi süpürüp temizledi ve bir Mescid-i Şerîf bina edilip ibadete açılmasını emrederek Medîne-i Münevvere’ye döndü.
Hicrî: 23 Şevval 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder