قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا مِنْ أَحَدٍ مِنْ أَصْحَابِي يَمُوتُ بِأَرْضٍ إِلَّا بُعِثَ قَائِدًا وَنُورًا لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : آصحابمدان بر يرده وفات أدن هب برى ، قيامت كونى محقق او يريك إنسانلرى إيجن أؤنلرندن كيدن بر نور اولرق ديريلتيلر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ashâbımdan bir yerde vefat eden her biri, kıyamet günü muhakkak o yerin insanları için önlerinden giden bir nur olarak diriltilir.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 20 Zilkâde 1445 Fazilet Takvim
İSTANBUL’DA BULUNAN SAHÂBE-İ KİRÂM KABİR VE MAKAMLARI -1
Dünyanın en eski ve güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’a, Halife Hazret-i Osman (r.a.) zamanından itibaren Müslümanlar tarafından defalarca sefer yapılmıştır. Bu seferlere binlerce Sahâbe-i Kirâm ve Tâbiîn Hazarâtı iştirâk etmiştir. İstanbul’un manevî havası, burada şehit düşen başta Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.) ve diğer birçok Sahâbî ile birlikte bambaşka bir hâl almıştır.
İstanbul’u fetih arzusunun en büyük sebebi, Peygamber Efendimizin (s.a.v.), “Kostantîniyye (İstanbul) elbette fethedilecektir. Onu fetheden emîr (kumandan), ne güzel emîrdir ve o ordu, ne güzel ordudur!” buyurduğu hadîs-i şerîfleridir. Bütün İslâm kumandanları, İstanbul’u fethedip bu müjdeye mazhar olmak için âdetâ yarışmışlar, birçok sefer yapmışlardır.
Sahâbe-i Kirâm’dan ve Tâbiîn’den birçok zâtın mübarek vücutlarının İstanbul toprağında emanet oldukları, Osmanlılar tarafından biliniyordu. Bunların mübarek kabirlerini bularak ruhaniyetlerini memnun etmek, buraları ziyaretgâh hâline getirmek, Osmanlı sultanlarının en büyük arzularındandı. Fâtih Sultan Mehmed Han tarafından İstanbul fethedildikten sonra Ashâb-ı Kirâm Hazretlerinin kabirlerinin keşfi, Akşemseddîn Hazretlerine havale edilmiş ve bu büyük zât da sadece Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretlerinin değil, daha birçok Sahâbe-i Kirâm’ın kabrini keşfetmiştir.
İstanbul’da bulunan bu mübârek zâtların bazılarının İstanbul dışında da makamlarının bulunduğu, çeşitli kaynaklarda kaydedilmektedir. Mesela, Ebu’d-Derdâ (r.a.) Hazretlerinin, İstanbul’da Eyüp ve Üsküdar’da olmak üzere iki, Konya Ereğli’de bir makamı vardır.
Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri ve Ebû Şeybe el-Hudrî Hazretleri 85-90 yaşlarında olmalarına rağmen, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) fetih müjdesine nâil olabilmek için İstanbul’un fetih seferine iştirak etmişlerdir. Surlar önünde vefat etmiş ve oraya defnedilmişlerdir. -Devamı yarın-
Hicrî: 20 Zilkâde 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder