8 Mayıs 2015 Cuma

ÇOK ŞÜKREDEN BİR KUL OLMAYAYIM MI





قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  لا تَجْلِسُوا عِنْدَ كُلِّ عَالِمٍ إِلَّا عَالِمٌ يَدْعُوكُمْ مِنَ الْخَمْسِ إِلَى الْخَمْسِ مِنَ الشَّكِّ إِلَى الْيَقِينِ وَمِنَ الْكِبْرِ إِلَى التَّوَاضُعِ وَمِنَ الْعَدَاوَةِ إِلَى النَّصِيحَةِ وَمِنَ الرِّيَاءِ إِلَى الْإِخْلَاصِ وَمِنَ الرَّغْبَةِ إِلَى الزُّهْدِ. (كر)
" هر عالمين صحبتنده بولنماينز آنجق بش شيدن بش شيء ترتدتتن يقينه ( كوزله كورور كبى انانمايه ) كبردن تواضعه دوشمانلقدان محبته ريادان احلاصه  ( دنيايه ) رعبتدن زهده ( دنيا سوكسنى قلبه قويمامايه ) داوت أدن عالملرين صحبتنده بولونونوز."
Her âlimin sohbetinde bulunmayınız. Ancak beş şeyden beş şeye; tereddütten yakîne (gözle görür gibi inanmaya), kibirden tevazua, düşmanlıktan muhabbete, riyadan ihlâsa, (dünyaya) rağbetten zühde (dünya sevgisini kalbe koymamaya) davet eden âlimlerin sohbetinde bulununuz.”
(Hadîs-i Şerîf; Târîh-i Dimaşk)
Hicrî: 18 Recep  1436   Fazilet Takvimi  

“ÇOK ŞÜKREDEN BİR KUL OLMAYAYIM MI?”


Tâbiîn’in büyüklerinden Hz. Atâ diyor ki:
Ubeyd bin Umeyr (r.a.) ile Hz. Âişe (r.anhâ)’nın ziyaretine gittik. Hazret-i Ubeyd (r.a.):
Resûlullâh’da (s.a.v.) gördüğünüz en acâib şeyi bize bildiriniz, dedi.
Hz. Âişe (r. anhâ) vâlidemiz sükût etti. Sonra buyurdu ki:
Gecelerden bir gece Resûlullâh Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem:
“Yâ Âişe, bana müsâade et, geceyi ibâdetle geçireyim” dedi.
“Vallâhi senin yakınlığını severim, seni sevindireni de severim” dedim.
Sonra kalkıp abdest aldı ve namaz kılmaya başladı. Hep ağladı, o kadar ki mübârek göğsü gözyaşıyla ıslandı. Yine ağlamaya devâm etti, mübârek sakalı ıslandı, ağlamaya devam etti ve yer ıslandı.
Sonra Hz. Bilâl geldi, namaz için ezan okudu.
Onu ağlıyor görünce:
“Yâ Resûlallah! Niçin ağlıyorsun. Muhakkak Allâhü Teâlâ senin geçmiş ve geleceğini mağfiret buyurdu.” dedi.
Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz:
“Çok şükreden bir kul olmayayım mı?
Allâhü Teâlâ bu gece bir âyet indirdi. Vay bunu okuyup da onda tefekkür etmeyene” buyurdular ve Âl-i İmrân sûresinin:
“Elbette o göklerin ve yerin yaradılışında ve gece ile gündüzün ard arda gelişinde şüphesiz kâmil akıllılar için âyetler var.” meâlindeki 190. âyetini okudular.

BEYT:
Merkezle âşinâ ol, etme muhîte rağbet
Müstağrak-ı hakîkat meyl-i kenârı neyler  (Nabi)
(Muhîte değil merkeze rağbet et, Hakîkat deryasındaki insan, kenara meyleder mi?)
Hicrî: 18 Recep  1436   Fazilet Takvimi  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder