قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
اَلتَّوْبَةُ مِنَ الذَّنْبِ أَلَّا يَعُودَ إِلَيْهِ
أَبَدًا. (هب)
" ( نصوح ) توبه بر
داها كوناحه آصله دونمه مك اؤزه ره يابلان توبه در ."
“(Nasuh) Tevbe, bir daha günaha asla dönmemek üzere yapılan tevbedir.”
(Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Şuabu’l-Îmân)
Hicrî: 13 Recep 1436 Fazilet
Takvimi
ALTINDAN IRMAKLAR AKAN CENNETE GİRMENİN YOLU: TEVBE
Allâhü Teâlâ, Tahrîm sûresinin, 8. âyet-i kerîmesinde şöyle buyuruyor
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا تُوبُوا اِلَى اللّٰهِ تَوْبَةً نَصُوحًا عَسٰى رَبُّكُمْ اَنْ يُكَفِّرَ عَنْكُمْ سَيِّپَاتِكُمْ وَيُدْخِلَكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرٖى مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُ
Meâlen-: “Ey îmân edenler! Allâh’a nasûh (gayet ciddî, samîmî) bir tevbe ile tevbe edin. Ta ki Rabbiniz günahlarınızı örter de sizleri altından ırmaklar akan cennetlere koyar…”
Tevbe, dinin çirkin gördüğü ve yasakladığı şeyleri terk etmek, övdüğü ve izin verdiği şeylere dönmektir. Günahlar ve isyanlar, helâk eder. Allâh’tan ve cennetlerinden uzaklaştırır. Onları terk etmek de Allâh’a ve cennetlerine yaklaştırır.
Bir kulun günahlardan tevbe ettiğinin alâmeti dörttür:
1- Dilini, boş sözlerden, gıybet ve yalandan koruması,
2- Müslüman bir kimseye karşı kalbinde hased ve düşmanlık beslememesi,
3- Kötü arkadaşlardan uzak olması,
4- İşlemiş olduğu günahlardan dolayı pişmanlık duyarak tevbe ve istiğfar edip Rabbine de ibadet ederek ölüme hazırlık yapmasıdır.
İMÂM MUHAMMED ŞEYBÂNÎ (M. 750-805)
İmâm Muhammed (rh.), İmâm-ı Âzam’ın (rh.) pek büyük talebelerinden müctehid bir zattır.
İmâm Muhammed, 132 (750) tarihinde Vâsıt’ta doğmuş, 189 (805) senesinde Hârûn Reşid ile beraber gittiği Rey şehrinde vefat etmiştir. Büyük nahiv ve lügat âlimi İmâm Kisaî ile İmâm Muhammed, Rey’de aynı günde vefât etmişlerdi.
Hârûn Reşîd pek üzülmüş ve “Rey ne uğursuz beldeymiş ki ona girdiğimde yanımda lügat ve fıkıh vardı. Lügat ile fıkhı Rey’de defnettim! Rey’den çıkarken ikisi de artık yanımda yok” demiştir. Rahmetullâhi aleyhim.
Hz. İmâm Şâfiî (rah.) “Şu iki gözüm Muhammed bin Hasen gibi kimse görmemiştir. Bu zamanda analar onun gibisini doğurmamışlardır. İmâm Muhammed’in ilimde ve dünyalık hususunda üzerimdeki hakkı kadar kimsenin üzerimde hakkı
Hicrî: 13 Recep 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder