24 Mart 2015 Salı

İMÂM EBÛ YÛSUF’UN NASİHATİ



قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا مِنْ ثَلَاثَةٍ فِي قَرْيَةٍ وَلَا بَدْوٍ لَا تُقَامُ فِيهِمْ اَلصَّلَاةُ إِلَّا قَدْ اِسْتَحْوَذَ عَلَيْهِمُ الشَّيْطَانُ فَعَلَيْكَ بِالْجَمَاعَةِ فَإِنَّمَا يَأْكُلُ الذِّئْبُ الْقَاصِيَةَ. (د)
" بر كوي وياصحراده اوج كشى برلكته بولونورده نمازى جماعتله قلمازلرسه شيطان اونلرى قوشاتب ينر اؤيليسه جماعته دوام أدينز محققكى سورودن آيرلان قويونى قورت ير ."
Bir köy veya sahrada üç kişi birlikte bulunur da namazı cemaatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Öyleyse cemaate devam ediniz. Muhakkak ki sürüden ayrılan koyunu, kurt yer.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 4 Cemâziyelâhir 1436   Fazilet Takvimi  

İMÂM EBÛ YÛSUF’UN NASİHATİ


İmâm Ebû Yûsuf rahimehullah, Abbâsî halîfelerinden Hârûn Reşîd zamanında kâdı idi. Bir gün mahkemeye bir kimse  hak iddia ederek başka bir şahsı getirdi. Davalı inkâr edince davacıdan delîl istedi. O da şahitlik için iki kişi getirdi. Lakin İmam Ebû Yûsuf, o iki şâhitten birinin şehâdetini kabûl etmedi. Meğer şâhitliği makbul olmayan kimse Halife Hârûn Reşîd’in büyük beylerinden ve yakınlarından biri imiş. Şahitliğinin reddolunması ona ağır geldi ve öfke ile Hârûn Reşîd’e gelip İmâm Ebû Yûsuf’dan şikâyetçi oldu. Halîfe buna üzüldü ise de “Elbette bunun bir sırrı vardır” dedi.
İmâm Ebû Yûsuf’a: “Yâ İmâm! Benim akrabâmdan makam mevki sahibi filanın şahitliğini ne sebeple kabul etmeyip reddettin, onu halk arasında mahcup ettin? Benim hatırımı da gözetmedin?” diye sordu.
Hazret-i İmâm buyurdu ki:
“Ey emîru’l-mü’minîn, ben o kimseyi bir gün senin huzurunda gördüm. Sana ‘Ben emîrü’l-mü’minînin kölesiyim’ diyordu. Eğer o kimse senin kölen ise -şahitlikte hürriyet şart olduğundan- onun şahitliği makbul değildir. Eğer sözünde yalancı ise şahitliği kabul edilmez. Bu sebepten mahkemede şahitliği kabul edilmemiştir.”
Hârûn Reşîd bunları işitip gönlü hoş oldu ve İmâm Ebû Yûsuf’a dedi ki:
“Ey İmam! Şayet ben şahitlik için huzuruna varsam benim şahitliğimi kabul eder miydin?”
“Ey Emîru’l-Mü’minîn! Senin de şahitliğini kabûl etmezdim. Hilâfet ve saltanat sebebiyle kibirlenip, cemâ’at ile namaz kılmak için mescide gelmiyorsun.”
Hârûn-ı Reşîd, İmâm Ebû Yûsuf’dan bu nasihati işitince bundan sonra beş vakti cemâat ile edâ eylemek üzere çok ağır ve kuvvetli yemîn etti.
Hicrî: 4 Cemâziyelâhir 1436   Fazilet Takvimi  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder