Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
"Size bir
müsafir geldiği zaman ona ikramda bulununuz."
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü
'l-Ummâl)
Hicrî:27 Recep 1435 •Fazilet Takvim
PEYGAMBER EFENDİMİZİN BİR MÛCİZESİ
Ashab-ı Kiram'dan Halid Huzâî'nin (r.a.) kızı olan Ümmü Mâbed'in (r.anhâ) ismi Atike bint-i Hâlid'dir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Medîne-i Münevvere'ye hicreti sırasında Hz. Ebu Bekir (r.a.), azadlısı Amir bin Füheyre ve rehberleri Abdullah bin Uraykıt ile birlikte Kudeyd denilen yerde bir çadıra uğramışlardı.
İşte o çadır Ümmü Mâbed'in (r.anhâ) çadırı idi. Satın almak için et ve hurma istediler. Gayet zayıf bir dişi koyunundan başka verebileceği bir şey yoktu. Sütü ve yağı olmak şöyle dursun zayışıktan sürüye katılıp meraya gitmeye mecali olmadığından çadırın bir kenarında kalmıştı. Peygamber Efendimiz (s.a.v.); "Sağmama izin verir misin?" buyurdu.
Eğer süt bulabilirsen sağ, dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), mübarek elleriyle koyunun memesini meshetti, Allâhü Teâlâ'ya dua edip, besmele ile sağdılar. Sütten kendisi ve arkadaşları içtiler. O kadar çok süt sağdı ki bütün kaplar doldu.
Ümmü Mâbed (r.anhâ) "Bu koyun Hz. Ömer'in halifeliğinde meydana gelen kuraklık zamanına kadar yaşadı. Yeryüzünde hayvanlar yiyecek bir şey bulamazken biz onu sabah akşam sağardık." demiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) oradan ayrıldıktan sonra kocası gelip çadırda, ummadığı halde pekçok sütü görünce; "Ey Ümmü Mâbed! Koyunlar uzak merada, hiçbirisi de hamile değil, burada sağılır hayvan da yok. Bu ne haldir?" diye sorunca Ümmü Mâbed (r.anhâ) olanları anlattı. "Aman, bu zatı bana tarif et" deyince Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) şemailini kocasına anlattı. Kocası, Ümmü Mâbed'den (r.anhâ) Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) şemailini ve güzel sıfatlarını işitince:
"Vallâhi, bu zat Kureyş kabilesinde zuhur eden zattır. Eğer görmüş olsaydım ona tâbi olurdum." dedi.
Daha sonraları her ikisi de İslâm'ı kabul ederek sahabilik şerefini kazanmışlardır.
Hicrî:27 Recep 1435 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder