Hadîs-i Şerîf:
عن عائشه أنها سألت رسول الله صلى الله
عليه وسلم وقالت يا رسول الله هل يُحشَرُ مَع الشُّهداءِ أحَدٌ؟ قَالَ نعم، مَن يَذكُرُ المَوتَ في اليَومِ واللّيلَةِ عِشرين مَرّةً
Hz. Aişe “Yâ Resûlallâh! Şehitlerle haşrolunacak kimse var mıdır?”
diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Evet. Gece ve gündüz ölümü
yirmi defa hatırlayan kimse” buyurdular.
(Hadîs-i Şerîf, İhyâu
Ulûmiddîn)
Hicrî:21 Muharrem 1434 •Fazilet
Takvim
HZ. UKKÂŞE’NİN RESÛLULLÂH’DAN HAKKINI ALMASI
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.), vefâtlarına yakın, bir hutbelerinden sonra şöyle buyurdular:
“Ey Müslüman cemaati, muhakkak ben sizin için nebî, nasîhatçi ve Allâh’ın izni ile ona davetçiyim. Ben sizin için öz kardeş, merhametli peder makamındayım. Sizden kimin bende bir hakkı var ise kalksın da kıyâmette kısasdan önce benden kısas yapsın.”
Hiç kimse kalkmayınca, ikinci defa ve sonra üçüncü defa (mübârek sözlerini) tekrar buyurdular. Üçüncüde Ukkâşe bin Mihsan ayağa kalktı. Resûlullâhın önüne varıp:
“Anam babam fedâ olsun Yâ Resûlallâh, eğer siz üç defa buyurmasa idiniz, böyle bir şeyi aslâ arz etmez idim. Ben sizinle bir gazâda iken devemden inip dizinizi öpmek için size yaklaştım, siz bu sırada devenizi hızlandırmak için kullandığınız sopanızı kaldırıp böğrüme vurdunuz.” deyince Resûlullâh Efendimiz: Hz. Bilâl’e Hz. Fâtıma’nın hânesinden sopasını getirmesini emir buyurdular. Hz. Bilâl sopayı getirip Resûlullâh’a, Resûlullâh da Ukkâşe’ye verdi.
Hz. Ebûbekr ve Ömer, onlardan sonra Hz. Ali sonra da Hz. Hasan ve Hüseyin Efendilerimiz Ukkaşe’ye kendilerine kısas yapmasını söylediler: “Yâ Ukkâşe, işte bizler önündeyiz, kısası bizden yap, Nebî aleyhisselâmdan yapma” dediler. Resûlullah razı olmadı: “Oturunuz, Muhakkak Allâh sizin derecenizi ve niyyetinizi bilir” dedi.
Sonra “Yâ Ukkâşe, vuracaksan vur.” dedi. Ukkâşe “Yâ Resûlallâh siz vurduğunuzda üzerimde elbisem yoktu” deyince Resûlullâh elbisesini açtı. Mesciddekiler sesli ağlamağa başladılar. Ukkâşe hemen eğildi ve sırtını öperek;
“Ruhum size fedâ olsun, Yâ Resûlallâh, sizden kısas yaparak kimin gönlü hoş olur. Ben bunu ancak cismim mübârek cisminize değsin de Rabbim senin hürmetine beni ateşinden muhâfaza etsin diye yaptım” dedi. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.);
“Cennet ehlinden birine bakmak kimin hoşuna giderse şu zâta baksın” buyurdular. Mesciddekiler gelip alnından öptüler ve; “Müjde olsun ki pek yüksek makamlara ve Resûlullâh’ın komşuluğuna erdin” diye tebrik ettiler.
Hicrî:21 Muharrem 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder