Hadîs-i Şerîf:
“(Ey Müslümanlar!) sakın Ashâbıma sövmeyiniz. (Onların şeref ve
fazileti yüksektir. Bakınız!) sizden birinin Uhud (dağı) kadar altını
sadaka verdiği farzedilse, bu (muazzam sadakanın sevabı) ashabdan
birinin bir avuç (hurma) sadakası (sevâbı)na erişemez. (Hatta) bunun
yarısına da ulaşamaz.”
(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)
Hicrî:3 Muharrem 1434 •Fazilet
Takvim
İ’TİKAD: ASHÂB-I KİRÂM’I SEVMEK VAZİFEMİZ
Ashâb-ı Kirâm’ın hepsine hürmet etmek ve onlar hakkında ileri geri
konuşmayıp onları hayırla yâd etmek vâcibdir. Çünkü Allâhü Teâlâ
Kur’ân-ı Kerîm’in birçok âyetlerinde onları medhetmiştir.
Bunlardan biri وَالسَّابِقُونَ الأَوَّلُونَ مِنَ الْمُهَاجِرِينَ وَالأَنصَارِ
وَالَّذِينَ اتَّبَعُوهُم بِإِحْسَانٍ
“Muhacirler ile Ensardan ilk evvel islâmiyet'i kabul ile başkalarından
öne geçenler ve onlara ihsan ile tâbi olanlar var yâ!..” meâlindeki
(Tevbe Sûresi, 100.) âyet-i kerîmesidir.
Resûlullâh da onları sevmiş ve
birçok hadîs-i şerîfinde medhetmiştir. Bir hadîs-i şerîfinde “Ashâbıma
ezâ eden bana ezâ etmiş olur, bana ezâda bulunmuş olan da Allâhü
Teâlâ’ya ezâ etmiş gibi olur.” buyurmuşlardır.
Dört mezheb imamlarımız da, Ashâb’ın arasında meydana gelen
ihtilafların hiçbirisi hakkında konuşmamak îcâb ettiğini
bildirmişlerdir. Bu meselelerde dilini tutmalı ve onların sadece güzel
ahlâk ve meziyetlerini anlamaya çalışıp onlara muhabbet etmeli; onların
ahlâkı ile ahlâklanmaya çalışmalıdır. Resûlullâh’ın bütün Ashâb’ı
hidâyet üzeredir. Onların tamâmı âdildirler; onlardan bizlere her tebliğ
edilen şey haktır, doğrudur. Hadîs-i şerîfte: “Benim Ashâbım gökteki
yıldızlar gibidirler, hangisine uyarsanız hidâyet bulursunuz.”
buyurulmuştur.
Her kim Ashâb-ı Kirâm’ın dindeki gayretlerini, mallarını, canlarını
Allah ve Resûlü’nün uğrunda harcadıklarını bilirse, onların şanlarının
büyüklüğünde şüphe edemez, onların hepsini sever. Bu hâl, kendisini
onlar aleyhinde konuşmaktan alıkoyar, onlardan herhangi birini
kötülemeyi îmâna aykırı görür.
Müslümanlar için en güzeli, kendi nefsimizin ayıplarıyla meşgûl
olmak, kendi kalblerimizi günahlardan temizlemeye çalışmaktır, onlardan
dilimizi tutmak, aralarında geçenleri Allâhü Teâlâ'ya havâle eylemektir.
Resûlullâh’ın ehl-i beytini seven ve onun bütün Ashâbına hürmet eden,
onların aralarındaki ihtilâfları hak için olduğuna yoran kimseler Ehl-i
sünnet ve cemâata dâhildir, Hâricîlerden, Râfizîlerden uzaktır.
Ehl-i beyti sevmemek Hâricîliktir, Ashâb-ı Kirâm’ı sevmemek de
Râfizîliktir. Ehl-i beyte muhabbet ile beraber bütün Ashâb-ı Kirâm’a
tâzîm ve hürmet ise Ehl-i Sünnet yoludur.
Hicrî:3 Muharrem 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder