18 Kasım 2013 Pazartesi

TERMAL SULARIN TEDAVİDEKİ YERİ



TERMAL SULARIN TEDAVİDEKİ YERİ


Türkiye’de az sayıda bulunan Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Uygulama Ve Araştırma merkezleri gelen talepleri karşılamakta zorlanıyor. Bu hastanelerden biri de yaklaşık 300 hastanın sırada beklediği Afyon Fiziksel Tıp Rehabilitasyon Uygulama ve Araştırma Hastanesi. Anabilim Dalı Başkanı Doç. Ümit Dündar’la termal suların tedavideki yeri ve önemine dair bir görüşme gerçekleştirdik.

Kaplıca seçerken nelere dikkat edilmeli?

Seçilecek bölgenin suyunun hangi hastalık için iyi geldiğini tespit ettikten sonra, çevrenin gürültüsüz ve dinlenmeye müsait bir yapıya sahip olması dikkat edilmesi gereken diğer bir husus. Bazı tesislerin sağladığı imkânlar oldukça kısıtlı. Odalarda termal su bulunmuyor, termal sular yalnızca havuzlarda mevcut.
İnsanlar, sağlık problemlerinden kurtulmak, dinlenmek ve tazelenmek amacıyla kaplıcalara ilgi gösteriyorlar. Yılda birkaç gününü termal turizm merkezinde geçirme arzusunda olan insanların sayısı artıyor. Turizm yatırımcısı Emre Özgül Sosyal Güvenlik Kurumları’na bağlı sigortalı kişiler, anlaşmalı tesislerde kaplıca tedavisinden faydalanabileceklerini anlatıyor. Kaplıca tedavi bedelinin SGK tarafından karşılanabilmesi için tedavi görecek kişiye verilecek raporda, en az 1′i fiziksel tıp ve rehabilitasyon veya tıbbi ekoloji ve hidroklimatoloji uzmanı olmak üzere 3 uzman hekim imzasının bulunması gerekiyor.
Kaplıcaların sadece insanların şifa aradıkları yer olarak görülmesi de doğru değil. Tesis müdürü İbrahim Kırımlıoğlu yaptığı değerlendirmede: “Ülkemizde kaplıcalar yaşlı turizmi olarak algılandığı için genç nüfus kaplıcaları tercih etmiyor. Kaplıcaların son çare olarak görme düşüncesinden kurtulmak gerekiyor” diyor. İhtiyarların tercih ettiği mekanlar algısı kaplıcalara ilgiyi azaltıyor. Bir de buna tesisleşmenin eksikliği eklenince bir zamanların su medeniyeti günümüz şartlarının oldukça gerisinde kalıyor. Yapılan yatırımlar ve tanıtımlarla kalkınmaya çalışan kaplıca sektörü, sağlığını kaybetmiş insanların son çaresi değil; sağlığını muhafaza etmek isteyenlerin cazibe merkezi olacağı günleri bekliyor.

Kaplıca sularının şifası ile fizik tedaviyi nasıl birleştiriliyor?

İnsanlar bin yıldır kaplıca sularını tedavi maksatlı kullanıyorlar. Şimdi ise hastanelerde bulunan termal havuzlarda, doktor gözetiminde tedavi maksadıyla istifade ediliyor. Kaplıca tedavisinin yapılmadığı durumlarda hasta taburcu edildikten sonra, ağrılarım var diyerek bir ay sonra tekrar geri geliyordu. Yazdığımız ilaçlar beklenen tesiri göstermiyordu. Ancak kaplıca tedavisi işin içine girdiğinde takviye olarak hastanın iyileşme hızının arttırdığını görüyoruz.

Kaplıca suları iyileştirmeyi nasıl hızlandırıyor?

Hasta, kaplıcayı kullandığında genel bir iyileşme oluyor ve ilaçların etkisi %100 artıyor. Hastaların bize geri gelme oranı düşüyor. Bir de yürüyemeyen hastalar suda yürüyebiliyor. Vücut ağırlığının %90′nını su taşıyor. Felçli bir hasta düşünün omurilik seviyesine kadar suya girdiğinde normalde 100 kilo ise suyun kaldırma kuvvetiyle beraber o hasta, 10 kilogram
oluyor ve karada yürüyemezken suyun kaldırma kuvveti ve makinelerin desteğiyle yürümeye başlıyor. Özel kaldıraçlarla hastayı havuza transfer ediyoruz. Hastanın yürüdüğünü görmesi, kendisini ayrı bir motive ediyor. Bunun yanında termal suların şifa özelliği de devreye girince tedavi olumlu sonuçlar veriyor.

Bir misal verebilir misiniz?

Şöyle örnek vermek gerekirse: 2+2 topladığınızda 4 eder. Fizik tedavinizin etkisi 2, ilaç tedavisinin etkisi 2, kaplıca tedavisinin etkisi 2, normalde 6 etmesi gerekirken toplamda 10 ediyor. Bu aşamalar birbirlerinin sinerjistik etkilerini arttırıyor. Fizik tedavi yönteminin ilaçlarla ve kaplıcayla birlikte uygulanması etkinin artmasını ve hastanın sağlığına kavuşmasını hızlandırıyor. Kaplıca tedavisi, hastanın tedavi basamaklarından biri.

Fizik tedavi hastanesine gelen hasta profilini kimler oluşturuyor?

Beyin felci geçiren (inme) hastalar, omurilik yaralanması geçirenler, beyni ilgilendiren her türlü hastalığı olanlar, yürüme zorluğu çeken spastik çocuklar, ortopedik yaralanmalar, kireçlenme eklem, bel boyun hastalıkları olanlar fizik tedavi merkezimizden yararlanıyor.

Tesislerin çoğu, kaplıca sularının bel fıtığına iyi geldiğini iddia ediyorlar. Kaplıca suları bel fıtığı tedavisi için çözüm mü?

Tek başına kaplıca suları etkili değildir. Decompression adı verilen cihazla bel fıtığının tedavi ediyoruz. Bel bölgesindeki ve boyun bölgesindeki fıtıkların tedavisinde oldukça önemli bir tedavi yöntemi. Decompression, omurga kemiklerini birbirinden ayırıp omurgalar arasındaki diske taşan fıtığın geri gelmesin yardımcı olan bilgisayar destekli bir cihaz. Bu uygulamayı 15 seans uyguladığımızda hasta sağlığına geri kavuşabiliyor. Ancak bu makine ameliyat endikasyonu olmayan hastaların tedavisinde kullanılıyor. Ameliyat endikasyonu da 3 noktada karşımıza çıkıyor. Hastada fıtığa bağlı felç gerçekleştiyse, ağrılar dayanılmaz boyutlara ulaştıysa, hastanın fıtığa bağlı olarak idrar tutma sıkıntısı mevcut ise bu makinenin hastada kullanımı mümkün olmuyor. Bu durumda hastanın sağlığına kavuşabilmesi için ameliyat gereklidir.
İnsan ve Hayat Dergisi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder