16 Haziran 2025 Pazartesi

SULTAN MURAD HÜDÂVENDİGÂR’IN DUASI


 

قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا لَقِيْتَ الْحَاجَّ فَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَصَافِحْهُ وَمُرْهُ أَنْ يَسْتَغْفِرَ لَكَ قَبْلَ أَنْ يَدْخُلَ بَيْتَهُ فَإِنَّهُ مَغْفُورٌ لَهُ. (حم)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : حج ( ويا عمره ) يابانله قارشلاشتغيك زمان اونه سلام ور ، اونونله مصافحه ياب و او كمسه أوينه كيرمدن أؤنجه سنيك إيجين إستغفار أتمسنى إيسته . زيرى او ( نون كوناحلرى ) باغشلانمشتر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Hac (veya umre) yapanla karşılaştığın zaman ona selam ver, onunla musâfaha yap ve o kimse evine girmeden önce senin için istiğfar etmesini iste. Zira o(nun günahları) bağışlanmıştır.”

(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)

Hicrî:  19  Zilhicce   1446  Fazilet Takvim

 

 

SULTAN MURAD HÜDÂVENDİGÂR’IN DUASI

 

Sultan Birinci Murad Han devrinde, Osmanlıları Balkanlardan atmak için büyük bir haçlı ordusu harekete geçmiş ve Kosova sahrasında 20 Haziran 1389 tarihinde Osmanlı ordusuyla karşılaşmıştı.

Harbin yapılacağı günün gecesinde, şiddetli rüzgârlar esmeye başladı. Harp sahası, bir tozlu sahra olduğundan Sultan Murad’ın kalbine endişe doldu. “Yarın askerin hâli nice olur, rüzgâr, İslâm askeri üzerine eserse tozdan, göz gözü görmez olur” diye gam deryasına daldı. Zira harp meydanlarında ekseriya rüzgâr hangi taraftan eserse, zafer de o tarafa yakın olur. Nitekim “Rüzgâr, ardınca estiğinde onu ganimet bil.” sözü meşhurdur. Diğer taraftan düşmanın adedi de İslâm askerinden katbekat fazla idi. Sultan, bu endişeler içinde otağına girdi, cân u gönülden ve gözyaşları içinde Cenâb-ı Hakk’a şöyle iltica eyledi: “Yâ Rab! Sen Âlemlerin Rabbi ve en cömert olansın. Bütün halk; senden medet umarlar. Allâh’ım, sen bilirsin ki şu âciz kulunun bu harp meydanlarına atılması, sırf İslâm dinini kuvvetlendirmek içindir. Ey en gizli şeyleri dahi bilen Rabb’im, senden dileğim odur ki hâlimize rahmetinle nazar buyurup rahmet yağmurlarını indir, toz yatışsın. İslâm askerini de selâmetle ve ganimetle muzaffer eyle, bu miskin kulunu da şehitlik saadeti ile müşerref kılıp İslâm askerine feda eyle.”

Sultan Murad, seccadesi üzerinde böyle dua ile meşgul iken kendisini bir uyku hâli kapladı. Uyku ile uyanıklık arasında, gökten, heybetli birtakım meleklerin indiğini gördü. Sultan Murad’a, “Dualarının tamamı, Hak Teâlâ katında makbul ve müstecâb oldu” diye müjdelediler. Sultan uyanınca rüyanın manevî lezzeti içinde hemen Cenâb-ı Hakk’a şükretti. Fazla geçmeden gökten rahmet yağmurları yağmaya başladı. İslâm askerinin önünde tozdan eser kalmadı. Ertesi gün (20 Haziran 1389) yapılan muharebede de İslâm askeri, kesin bir zafer kazandı. Kosova Meydan Muharebesi, Osmanlı tarihinin çok mühim hâdiselerinden biridir. Balkanların asırlar boyunca Osmanlı idaresi altında kalmasını sağlamıştır. Bu zafer sonunda, Sultan Murad Han, savaş meydanını dolaşırken şehit edilerek, bu arzusuna da nâil olmuştur.

Hicrî:  19 Zilhicce  1446  Fazilet Takvim

                                                                                                     

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder