قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ مِنَ النَّاسِ مَفَاتِيحَ لِلْخَيْرِ مَغَالِيقَ لِلشَّرِّ وَإِنَّ مِنَ النَّاسِ مَفَاتِيحَ لِلشَّرِّ مَغَالِيقَ لِلْخَيْرِ فَطُوبَى لِمَنْ جَعَلَ اللهُ مَفَاتِيحَ الْخَيْرِ عَلَى يَدَيْهِ وَوَيْلٌ لِمَنْ جَعَلَ اللهُ مَفَاتِيحَ الشَّرِّ عَلَى يَدَيْهِ. (هـ)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق إنسانلردان بعضيلرى ، خيرن آناحتارلرى و شريك كلتلريدر . إنسانلردان بعضيلريده شريك آناحتارلرى ، خيريك كلتلريدر . الله تعالى ، نيك خيريك آناحتارلرينى ألنده قلديغى كمسيه مجده لر اولسون الله تعالى نيك شرين آناحتارلرينى ألنده قلديغى كمسيه ده يازقلر اولسون . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak insanlardan bazıları, hayrın anahtarları ve şerrin kilitleridir. İnsanlardan bazıları da şerrin anahtarları, hayrın kilitleridir. Allâhü Teâlâ’nın hayrın anahtarlarını elinde kıldığı kimseye müjdeler olsun. Allâhü Teâlâ’nın şerrin anahtarlarını elinde kıldığı kimseye de yazıklar olsun.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 12 Zilhicce 1446 Fazilet Takvim
DÜNYA EHLİNDEN SAKINMAK
İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, bir mektubunda şöyle nasihatte bulunuyor:
Ey doğru yolu bulmuş olan evladım! Sakın, kendisine buğzedilmiş olan bu fâni dünya ile aldanıp sevinme! Cenâb-ı Hak Celle Celâlühû’nün zâtına yönelme sermayesini sakın zâyi etmeyesin! Neyi, neyin karşılığında alıp sattığına, terk ettiğine iyi bakmalısın. Âhireti, dünyaya değişmek ve yaratılmış şeyi tercih edip onu yaratan Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını talep etmekten kaçınmak, akılsızlık ve cehaletten ileri gelir. Dünya ve âhireti birlikte kazanmaya çalışmak, iki zıttı bir araya getirmek kabîlindendir. O hâlde bu iki zıttan hangisini dilersen seç! Ve hangisine istersen nefsini sat! Âhiret azâbı sonsuzdur. Dünya malı ise azdır ve Hak Sübhânehû indinde, dünya buğzolunmuştur. Âhiret ise Allâhü Teâlâ ve Tekaddes’in razı olduğudur.
Neticede ömrün âhirinde aileyi ve evlatları terk etmek ve onları Hak Sübhânehû’ye emanet etmek gerekecek. O hâlde bugünden, nefsini ölü sayman ve onları Allâhü Teâlâ’ya emanet etmen uygundur. (Yani onlar sebebiyle âhiret için sâlih ameller işlemekten mahrum kalmamalısın.)
Allâhü Teâlâ, Teğâbün Sûresi’nin 14. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Ey iman edenler! (Haberiniz olsun ki), zevcelerinizle evlatlarınızdan bir kısmı (hayra mâni olup şerre sevk ettiklerinden dolayı) size düşmandır. Onun için onlardan sakının...” buyurmaktadır ki bu katî bir delildir. Şüphesiz defalarca işittin, bu tavşan uykusu yâni gaflet ve aldanma ne zamana kadar devam edecek? Dikkat etmek ve bir an evvel bu uykudan uyanmak gerek.
Sen bil ki; şüphesiz, dünya ehliyle (âhireti unutup dünya malına-makamına aldanmış kimselerle) sohbet ve onlarla bir arada bulunmak öldürücü bir zehirdir. Ve bu zehrin öldürdüğü kişi, ebedî ölümle ölmüştür. “Akıllı kişiye bir işaret yeter.” Bir mesele, bu kadar mübalağa ve tekitle beraber daha açık nasıl anlatılabilir ki?
Dilediğin gibi yaşa! Muhakkak bir gün öleceksin.
Dilediğine sarıl! Muhakkak bir gün ayrılacaksın.
(Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1, m. 138, Fazilet Neş.)
Hicrî: 12 Zilhicce 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder