قَالَ
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
مَنْ اَحْدَثَ فِى اَمْرِنَا هٰذَا مَا لَيْسَ فِيهِ
فَهُوَ رَدٌّ. (ق)
" كيم دينمزده اولمايان بر شى ( بدعت ) اويدوروب اورطيه
جقاررسه بو رد اولنمشدور مقبول دكل در ."
( حديث شريف ، متفقون عليه
)
“Kim dînimizde
olmayan bir şey (bid’at) uydurup ortaya çıkarırsa bu reddolunmuştur; makbul
değildir.”
(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)
Hicrî: 17 Rebîulevvel 1436 Fazilet
Takvimi
SÜNNETE SARILMAK BİD’ATTEN SAKINMAK
Ashâb-ı Kirâm, tâbiîn ve tebe-i tâbiînden sonra, onların gittiği yola muhâlif olarak dinde ihdas edilen şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir, sapıklıktır. Ashâb-ı Kirâm (r.anhüm), az olsun çok olsun, büyük olsun küçük olsun, (alışveriş, vekâlet v.s.) muâmelede, ibâdette veya zikirde, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında olmayan bir şey ihdas eden; bir âdet uyduran kişilere şiddetle karşı çıkar, onları reddederlerdi. (Şir’âtü’l-İslâm)
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri Mektûbât-ı Şerîfe’sinde şöyle buyurdu:
“…Saîd; bahtiyar, terk edilmiş bir sünneti ihyâ eden, işlenen bid’atlerden bir bid’ati de ortadan kaldıran kimsedir.
Bu zaman, beşerin en hayırlısı olan Resûlullah Efendimiz’in (s.a.v.) peygamber gönderilmesinden bin sene sonraki zamandır. Bu zamanda kıyamet alâmetleri ortaya çıktı. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) zamanından uzaklaşıldıkça sünnetler unutuldu; yalanın yayılmasıyla da bidatlar çıktı ve yayıldı. Sünneti ihyâ edecek, bid’ati yok edecek bir yiğide ihtiyaç hâsıl oldu.
Bid’ati yaymak dini tahrib etmektir. Bid’ati işleyene saygı ve hürmet göstermek de İslam’ı yıkmaya sebeb olur. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şu hadîsini duymuş olmalısın: “Bid’at işleyen kimseye ta’zîmde bulunan ve hürmet eden, İslam’ın yıkılmasına yardımcı olmuştur.”
Bütün himmet ve gayret ile sünnetin ihyâ edilip yayılmasına, bid’atin ortadan kaldırılmasına çalışmak lâzımdır. Her zaman; husûsiyle de İslam’ın zayıfladığı şu vakitte İslam merâsimini ikâme etmek, sünnetin yayılmasına ve bidatin ortadan kaldırılmasına bağlıdır.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, 2/23)
Bid’atlardan sakınmanın ehemmiyetine dâir bir hadîs-i şerîfte şöyle buyruldu:
“Sözün en hayırlısı Allâh’ın kitabıdır. En güzel en doğru yol da Muhammed’in yoludur. İşlerin en kötüsü de bid’atlar; dinde sonradan uydurulanlardır. Her bid’at dalâlettir, her dalâlet (sâhibi) de cehennemdedir.” (Sünen-i Nesâî)
Hicrî: 17 Rebîulevvel 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder