Ayeti Kerime: مَّا عَلَى الرَّسُولِ إِلاَّ الْبَلاَغُ Meali: “Peygamberin vazifesi
ancak tebliğ etmekten ibarettir...”
(Mâide Sûresi, âyet 99)
Hicrî: 25 Cemâziyelevvel 1434 •Fazilet
Takvim
RESÛLULLAH’IN (S.A.V.) HÜKÜMDARLARI İSLÂM’A DAVETİ
Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem Efendimiz bütün milletlere peygamber gönderilmiş olduğundan İslâm dinine davet için hicretin yedinci senesi Muharrem ayında birer mektup yazdırıp mühürledikten sonra birer elçi ile etraftaki hükümdarlara göndermiştir.
Bu mübarek mektuplar, Necâşî denilen Habeş hükümdarı Ashame’ye, Mısır hükümdarı Mukavkıs'a, Doğu Roma imparatoru Hirakl'e, Hirakl'in Şam valisi bulunan Hâris'e, Yemâme hükümdarı Hristiyan Ali oğlu Hevze’ye, İran hükümdarı Husrev Perviz'e ve sâireye yazılmıştı.
Necâşî mektubu alır almaz öpüp yüzüne gözüne sürmüştü. Habeşistan'a hicret etmiş bulunan Hazret-i Câfer'in huzurunda İslâmiyet'i kabul etmişti.
Mısır hükümdarı da Hazret-i Peygamberin elçisine hürmette bulunmuş, Resûl-i Ekrem Efendimiz'e Düldül adındaki meşhur katırı ile bazı hediyeler göndermişti.
Rûm hükümdarı da birçok hediyeler göndermiş, fakat kavminden korktuğu ve saltanatına düşkün olduğu için müslüman olmamıştır.
Haris ise Resûl-i Ekrem'in mübarek mektubunu yere atmış olduğundan Hazret-i Peygamber’in duasıyla az sonra kahrolup cehenneme gitmiştir.
Yemâme hükümdarı da “Hazret-i Muhammed beni kendisine veliaht ederse müslüman olurum yoksa kendisiyle harp ederim.” diye edepsizlikte bulunduğundan çok geçmeden helak olmuştur.
İran hükümdarı ise mektubu alır almaz parçalamış olduğundan Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) “Yâ Rabbi, o benim mektubumu parçaladı, sen de onun mülkünü parçala!” diye duâ buyurmuştu. Hakikaten, az bir zaman sonra İran devleti parçalandı, büsbütün sönüp İran ülkesi müslümanların eline geçti.
Bunlar, Hazret-i Peygamber’e ve onun mukaddes dinine ihanet edenlerin dünyadaki cezalarıdır. Âhiretteki cezaları daha büyük olacaktır.
Hicrî: 25 Cemâziyelevvel 1434 •Fazilet
Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder