Hadîs-i Şerîf: “Her cuma günü bana çok salevât okuyunuz. Çünkü ümmetimin salevâtı
bana cuma günü arz olunur. Derece bakımından bana en yakın olan, bana
en çok salevât okuyandır.” (Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Sünen-i Kübrâ)
Hicrî: 6 Rebîulevvel 1434 •Fazilet Takvim
CUMA NAMAZI
Cuma, Müslümanlarca bir bayram günüdür. Bu mübarek günde Müslümanlığın varlığı, birliği, güzellikleri tecelli eder.
Bu hayırlı günde mükellef olan Müslümanlar, cami ve mescidlerde
toplanırlar, hutbeleri dinleyerek faydalanırlar. Hep birlikte cuma
namazını kılarlar, sonra ya başka ibadetlerle meşgul olur veya birbirini
ziyaret ederler yahut kendi işlerine dönerler.
Bir hadîs-i şerîfte buyruluyor ki:
“Üzerine güneşin doğduğu en hayırlı gün cuma günüdür. Âdem
aleyhisselam o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş, o gün cennetten
çıkarılmıştır. Kıyâmet de ancak cuma gününde kopacaktır.”
Bütün bu hâdiselerde ise birçok hayırlar, hikmetler bulunmaktadır.
Resûl-i Ekrem (sallallâhu aleyhi vesellem) Efendimiz, hicretleri
esnasında Medine-i Münevvere'ye yakın bulunan “Sâlim ibn-i Avf”
yurdunda “Rânuna” denilen vadide “Benî Sâlim” mescidinde ilk
Cuma
hutbesini okumuş, ilk cuma namazını kıldırmıştır.
Cuma namazının vakti tam öğle namazının vaktidir. cuma namazı için öğle vaktinde ezan okunur.
Evvelâ, tam öğle namazının ilk sünneti gibi dört rek’ât cumanın ilk sünneti kılınır.
Sonra cami-i şerîf içinde bir ezan daha okunup minberde cemaata karşı hutbe okunur.
Bu hutbeden sonra kamet okunup cumanın iki rekât farzı cemaatle kılınır. İmam cehren (sesli) okur.
Bu farzdan sonra da yine öğlenin ilk dört rekât sünneti gibi cumanın son dört rek’at sünneti kılınır.
Bundan sonra da “Zuhr-i âhir” adıyla dört rek’ât daha namaz kılınır.
Bundan sonra da vaktin sünneti niyetiyle tam sabah namazının sünneti
gibi iki rek’at daha kılınır. Tesbih ve dua ile namaz tamamlanır.
Hicrî: 6 Rebîulevvel 1434 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder