“Bereket Büyüklerle Beraberdir”
“Ananı ve atanı say! Ey Oğul Bil ki Bereket, Büyüklerle Beraberdir. ”
Ertuğrul Gazi ülkeleri fethe çıkan oğlu Osman Gazi’ye nasihat için
söylemiş bu sözleri. O da gönülleri fethederek başlamış fetihlere. Ve
sonrasında gönülleri fetheden kumandanların önünde, hiçbir gücün
duramayacağı Devlet-i Âliye, Osman Gazinin açtığı fetih yoluyla gerçek
olmuş.
Babasıyla bütün gün akrabalarını ziyaret eden evin büyük oğlu hem yorgunluğun hem de alışkan olmadığı bu durumun tesiriyle;
Babasıyla bütün gün akrabalarını ziyaret eden evin büyük oğlu hem yorgunluğun hem de alışkan olmadığı bu durumun tesiriyle;
-Babacığım gittiğimiz insanların çoğu yaşlı ve bizi tanımakta bile
zorlanıyor, bak ismini bile söyleyemiyorlar. Israrla onları tek tek
ziyaret edip ellerini öpüp hatırlarını soruyorsun. Dedemi, ninemi ve
yakın akrabaları görsek yeterli olmaz mı?
-Oğlum, bazı akrabalarımız oldukça yaşlı, evet bizi tanımakta bile
zorlanıyorlar. Ancak görmedin mi, dudakları dua ile bizden
memnuniyetlerini belirtmek için nasıl kıpırdıyordu. Onlar bizi gayet
güzel anlıyor, ben de onların
söylediklerini çok iyi anlıyorum. Eğer onları gelip ziyaret etmezsem bir yanım boş kalır ve işlerimizde bereket olmaz, hatta olacak işler ter gider. Bir de onları ziyaret etmek onlara doktorların yazacağı birçok ilaçtan daha tesirlidir, kendilerini ziyaret edenlerle konuşurken vaktin nasıl geçtiğini anlamazlar. Dikkat etmedin mi, biz yanlarından ayrılmak için hareketlenince nasıl da üzüldüler? Biraz daha kalın derken ne kadar da duygusallaştılar, yaşlı halleriyle bize ikramda bulunmaya çalıştıkları halleri ne kadar da güzeldi. Her yıl geleceğimiz zamanı iple çekerler. Eğer kendilerine uğramadan gidersek gönül koyarlar, anne-babama her gördüklerinde sitem ederler.
söylediklerini çok iyi anlıyorum. Eğer onları gelip ziyaret etmezsem bir yanım boş kalır ve işlerimizde bereket olmaz, hatta olacak işler ter gider. Bir de onları ziyaret etmek onlara doktorların yazacağı birçok ilaçtan daha tesirlidir, kendilerini ziyaret edenlerle konuşurken vaktin nasıl geçtiğini anlamazlar. Dikkat etmedin mi, biz yanlarından ayrılmak için hareketlenince nasıl da üzüldüler? Biraz daha kalın derken ne kadar da duygusallaştılar, yaşlı halleriyle bize ikramda bulunmaya çalıştıkları halleri ne kadar da güzeldi. Her yıl geleceğimiz zamanı iple çekerler. Eğer kendilerine uğramadan gidersek gönül koyarlar, anne-babama her gördüklerinde sitem ederler.
-Tamam da baba, birçok insan artık uzak yerlerdeki akrabalarını ziyaret
etmiyorlar. Hatta anne babalarını ziyarete giderken bile çok
zorlanıyorlar. Telefonla hallerini hatırlarını sorup uzun yolculuklara
çıkmıyorlar. Biz de böyle yapsak olmaz mı? Sen işinden, biz de kendi
çevremizden uzak kalmamış oluruz. Bu süreyi kendi işimizde çalışırsak
daha başarılı oluruz, ya da bir tatil beldesine tatil yaparak geçirirsek
daha iyi dinlenmez miyiz?
-Oğlum, sürekli iş güçle uğraşmak insana sağlık-sıhhat getirmez. O
işlerin bereketi de olmaz. Hatta senin dediğin gibi yaparsak biz
gördüğün şu birçok güzellikten mahrum kalırız. Hayatın gerçek
güzellikleri buralarda fark edilir.
İnsan ve Hayat
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder