7 Nisan 2025 Pazartesi

ŞEYTAN VE NEFİSTEN, ALLÂH’A SIĞINMAK -2


قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : فَاِذَا قَرَأْتَ الْقُرْاٰنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ. (سورة النحل، ٩٨)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : قرآت اوقوياجاغين وقت أولا ) ، او قووولمش شيطان ، دان همن ( أعوذ اوقويارق ) اللهه صغين ! . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: Kur’ân okuyacağın vakit (evvelâ), o kovulmuş Şeytan’dan hemen (eûzü okuyarak) Allâh’a sığın!”

(Nahl Sûresi, âyet 98)

Hicrî:  09 Şevvâl   1446  Fazilet Takvim

 

 

ŞEYTAN VE NEFİSTEN, ALLÂH’A SIĞINMAK -2

 

Evliyânın büyüklerinden olan Cüneyd-i Bağdâdî (k.s.), bir gece, şeytanı, insanların arasında uryan bir şekilde yürüyüp gezerken gördü. Ona, “Bu hâlin nedir, utanmıyor musun?” diye sorunca, şeytan, “Hani insanlar nerede? Senin insan dediğin bu kimselerle, ben, çocukların oynadığı gibi oynarım.” dedi. Cüneyd-i Bağdâdî (k.s.):

“Peki senin insan dediklerin kimlerdir?” diye sordu.

“Mescitte zikir ehli olan iki kişi vardır ki şu anda hâlâ oradadırlar. Bana göre insan, onlardır. Zira her ne zaman yanlarına varıp bir vesvese vermek istesem, zikrullâhın nuru ile bana bakarlar. Bu nur sebebiyle yanacak gibi olduğumdan yanlarından kaçıp giderim.” dedi.

Hâsılı bu iki zât, zikrullâhın nuruna nâil olmuş, Allâhü Teâlâ’nın ihlaslı kullarından idiler. Fakat bu makama ulaşamayanların yanından, şeytan bir an olsun ayrılmaz. Hattâ damarlarına ve kalplerine girerek onları, istediği gibi oynatır, dilediği yerlere sürükler. Nitekim hadîs-i şerîfte, “Muhakkak şeytan, kanın (bedende) dolaştığı gibi insan(ın damarların)da dolaşır.” buyurulmuştur.

İnsanın dalâlete düşmesinde, şeytanlaşmış insanların da tesiri vardır. İnsan şeytanı, herkesin bedeninde bulunan nefs-i emmâresidir. Asıl dalâlet ve fesadın kaynağı budur. Nefis, insanın en azılı düşmanı olup helâkine sebep olmakta cinnîlerden olan şeytan ile ortaktır. Şeytan, insan bedenine ancak bu ortaklık ile girmeye yol bulur.

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Senin en büyük düşmanın, (merkezi, iki kaşın arasında olup) bütün vücudunu saran nefsindir.” buyurmuşlardır.

Her kim (şiddetle kötülüğü emreden) nefs-i emmârenin şerrinden kurtulmaz, gece gündüz hevâsına tâbi olursa işte bu kimse, insan şeytanıdır. Kendilerine zulmettikleri gibi yakın arkadaşlarının dalâletine de sebep olurlar.

Mümin, kendisini şeytanlardan muhafaza etse bile nefs-i emmâre, içeriden türlü vesveseler ilkâ eder, hayırlı göstererek nice kötülükler işletir. Nitekim Ramazân-ı şerîfte bütün şeytanlar zincire vurulduğu hâlde birçok insan nefs-i emmâresine uyarak günah işlemeye devam eder.

Hicrî:  09  Şevvâl  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

6 Nisan 2025 Pazar

ŞEYTAN VE NEFİSTEN, ALLÂH’A SIĞINMAK -1


 

قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : اِنَّهُ يَرٰيكُمْ هُوَ وَقَبِيلُهُ مِنْ حَيْثُ لَا تَرَوْنَهُمْ اِنَّا جَعَلْنَا الشَّيَاطِينَ اَوْلِيَٓاءَ لِلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ. (سورة الاعراف، ٢٧)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : شبهه يوق كى او شيطان و اونون كوروحى / عونلرى ، سزى ، سزين اونلرى كورميجكنز بر طرافدان كورورلر . محقق كى بز ، إيمان أتمين كمسلر إيجن دوسط قلدق . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen: .Şüphe yok ki o Şeytan ve onun gürûhu/avaneleri, sizi, sizin onları göremeyeceğiniz bir taraftan görürler. Muhakkak ki biz, şeytanları, iman etmeyen kimseler için dost kıldık.”

(A‘râf Sûresi, âyet 27)

Hicrî:  08 Şevvâl   1446  Fazilet Takvim

 

 

ŞEYTAN VE NEFİSTEN, ALLÂH’A SIĞINMAK -1

 

Şeytanlar iki kısımdır. Birinci kısmı, cinlerden olan şeytanlardır ki herkes tarafından malum olan budur. İkinci kısmı ise insanlardan olan şeytanlardır ki onlar, doğru yoldan sapmış, hevâ ve heveslerine tâbi olmuş kimselerdir. Nitekim, “Ve böyle biz her peygambere, insan ve cin şeytanlarını düşman kılmışızdır...” meâlindeki, En’âm Sûresi’nin 112. âyet-i celîlesinde buna işaret buyurulmuştur.

İnsan şeytanları, dalâlette olmak ve başkalarını da dalâlete düşürmek cihetinden cinnîlerin şeytanlarından daha şiddetli olduğunda şüphe yoktur. Nâs Sûresi’nin son âyet-i kerîmelerinde buna işaret buyurulmuştur -meâlen-: “Ki o (şeytan), insanların göğüslerine dâima vesvese verir. (O vesvese veren şeytan) gerek cinden ve gerek insandan (olsun, hepsinden de Allâh’a sığınmalıdır).”

Bu sebeple mümin, her türlü şeytandan, Allâhü Teâlâ’ya sığınmalıdır. Cenâb-ı Hak, Resûl-i Ekrem’ine dahi: “...O kovulmuş şeytandan hemen Allâh’a sığın.” (Nahl S., â. 98) buyurmuştur. Zira Âdem aleyhisselâm’ın yaratılmasından beri, insanın en büyük ve en eski düşmanı şeytandır. İnsanların dalâlete düşmelerine sebep olmak, günahlara sevk ederek Cehennem’e düşürmek için nefsini ortaya koymuştur, en büyük isteği budur. Hikmet-i İlâhî gereği ona, bu ruhsat verilmiştir.

“...(İblis dedi ki) ve onların hepsini azdıracağım. Ancak senin muhlasîn (ihlâs verdiğin) kulların hâriç.” meâlindeki, Hicr Sûresi’nin 39 ve 40. âyet-i celîlelerinde bildirildiği üzere şeytan, ancak muhlasîni (ihlâsa erdirilmiş olanları) aldatamaz. Muhlasînden maksat peygamberler ve kemâl derecelere vâsıl olmuş evliyaullâhtır. Zira onların kalplerine Allâhü Teâlâ tarafından ihlâs verilmiştir; kalpleri, Allâh’ın nûru ile temizlenmiştir. Bu sebeple şeytan, ârif zâtların nûr ve feyzine tahammül edemez.

Denilmiştir ki: “Dost edineceğin kişinin nasıl biri olduğunu anlamak için onun yakın arkadaşlarına bak! Zira dost, yakın arkadaşlarına tâbi olur. O kimsenin dostları, şerli ve kötü kimselerse bir an önce ondan uzaklaş. Eğer hayırlı kimseler ise ona yakın ol, onun vasıtası ile sen de hidâyete erersin.”

(Devamı yarın)

Hicrî:  08  Şevvâl  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

5 Nisan 2025 Cumartesi

TÛL-İ EMEL


 

قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : خَيْرُ شَبَابِكُمْ مَنْ تَشَبَّهَ بِكُهُولِكُمْ وَشَرُّ كُهُولِكُمْ مَنْ تَشَبَّهَ بِشَبَابِكُمْ. (ج)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كنجلرينزين أك خيرلسى ، ( تقوى ، علم و حلم صاحب اولان ) ياشليلرينزه بنزميه جالشاندر . ياشليلرينزين أك شرليسى ده ( نفسنيك هواسندان ساقنمايان ) كنجلرينزه بنزميه جالشاندر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Gençlerinizin en hayırlısı, (takvâ, ilim ve hilim sahibi olan) yaşlılarınıza benzemeye çalışandır. Yaşlılarınızın en şerlisi de (nefsinin hevasından sakınmayan) gençlerinize benzemeye çalışandır.”

(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)

Hicrî:  07 Şevvâl   1446  Fazilet Takvim

 

 

TÛL-İ EMEL

 

Tûl-i emel, nefsin uzun yaşama hırsı ve bitip tükenmeyen istekleri demektir. Bu, gurur ve tembelliğin kaynağı olup güzel ameli terk ettirir, ölüm ve eceli unutturur. Hâbîb-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, tûl-i emelden sakındırmak için ümmetini şöyle ikaz buyurmuşlardır:

“Emellerinizi, isteklerinizi kısa (az) tutunuz, ecelinizi hazır biliniz.”

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), (yere) bir çizgi çizdi ve ‘Bu, insandır.’ buyurdu. Sonra onun yanına bir çizgi daha çizerek ‘Bu da ecelidir.’ buyurdu. Ondan daha uzağa başka bir çizgi çizdi ve şöyle buyurdu: ‘Bu da emelidir. İşte insan bu hâlde iken (yani emeline kavuşamadan), ona daha yakın olan (eceli ansızın) geliverir.”

Âlimler, tûl-i emelden sakındırmak için şöyle nasihatlerde bulunmuşlardır:

Dünya üç gündür: Biri geçmiş, yani dünkü gündür ki ondan, elinde bir şey kalmamıştır.

Biri gelecek, yani yarınki gündür ki ona kavuşup kavuşmayacağın belli değildir.

Diğeri ise bugündür ki henüz içindesin. O, henüz geçmemiştir. O hâlde ömrün ancak içinde bulunduğun gündür. Onun kıymetini bil ki kıymeti tarif edilemeyecek kadar çoktur.

Gece ve gündüzün birbiri ardınca, sâlih amel işlemeden geçip gitmesiyle âhiret kazanılmaz. Sabaha yaparım düşüncesine sahip olan kurtuluşa eremez. Nefesler, insan ömrünün cüzleridir. Ömrün, nefeslerinin adedi kadardır. Zira her nefeste ömründen bir kısmı eksilir. Dünyaya ana karnından müsafir gelmiş ve mezara gitmektesin.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Ölüm meleği (Azrâîl aleyhisselâm), Nûh aleyhisselâm’a, ‘Ey Peygamberlerin en uzun ömürlüsü! Dünyayı ve dünyanın lezzetini nasıl buldun?’ dedi.

Nûh aleyhisselâm: ‘İki kapısı olan bir eve giren, ortasında birazcık ayakta durup sonra diğer kapısından çıkan kimse gibidir’ diye cevap verdi.”

Hicrî:  07  Şevvâl  1446  Fazilet Takvim

 

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"