قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ طَلَبَ قَضَاءَ
الْمُسْلِمِينَ حَتَّى يَنَالَهُ ثُمَّ غَلَبَ عَدْلُهُ جَوْرَهُ فَلَهُ
الْجَنَّةُ وَمَنْ غَلَبَ جَوْرُهُ عَدْلَهُ فَلَهُ النَّارُ. (د)
بيغمبر
أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر
."كيم مسلمانلره قَضى (
حاكيم ) اولمايه طالب اولوب بونه قاوشدقدان صوكره أكر عدالتى ظلمنه غالب (عدالتى
ظلمندن جوق ) اولورسه اونه جنت واردر . ظلمو عدالتنه غالب كلرسه اونه ده جهنم
واردر ."
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim
Müslümanlara kâdî (hâkim) olmaya tâlib olup buna kavuşduktan sonra eğer
adâleti zulmüne galip (adâleti zulmünden çok) olursa ona cennet vardır.
Zulmü adâletine galip gelirse ona da cehennem vardır.”
(Hadîs-i Şerîf,
Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 12 Cemâziyelevvel 1438
Fazilet Takvimi
ÖMER BİN ABDÜLAZÎZ’İN İLK HUTBESİ
Ömer bin Abdülazîz'in (rh.) halîfe olduğunda ilk hutbesi: “Ey Müslümanlar, size Cenâb-ı Hak'tan korkmanızı, takvâlı olmanızı nasihat ederim. Zira dünya ve âhirette başka şey aslâ fayda vermez. Cenâb-ı Hak ancak takvâ sâhiplerine merhamet eder.
Âhiretiniz için sâlih ameller işleyin. Zirâ Cenâb-ı Hak âhireti için çalışanın dünyâsına kefîl olur. İçinizi düzeltin ki Allâhü Teâlâ da dışınızı ıslâh etsin.
Ölümü çok hatırlayın ve gelmeden evvel ona hazırlanın. Âdem Aleyhisselâm'dan size kadar evvelki dedeleriniz nasıl öldü ise siz de öleceksiniz. Muhakkak bu ümmet, Rabbi'nde, Peygamberi'nde ve Kitabı'nda ihtilâfa düşmezler. Lâkin onları ayrılığa düşüren ancak dirhem ve dînârları (küçük, büyük menfaatları)dır.
Allâhü Teâlâ'ya yemîn ederim ki hiç kimseye hakkı olmayanı vermem ve hakkı olanın da hakkına mâni olmam.” Allâhü Teâlâ'ya yemin ederim ki eğer terk olunan bir sünneti ihyâ yahut sonradan çıkarılan bir bid‘atı iptal etmez, kaldırmazsam, insanların işlerinde adâletli olmazsam bir deve sağımı kadar da (yani bir an bile) olsa yaşamak istemezdim.
Âhiretinizi ıslâh ediniz ki dünyanız da sâlih ve muntazam olsun. (Tezâkir-i Cevdet)
Ömer bin Abdülazîz'in vâlilere yazdığı ilk emirnâmesinden: “Allâhü Teâlâ hazretlerinin bana nasip ettiği vazifenin ifası kolay bir iş değildir. Ben Allâhü Teâlâ'nın şiddetli hesaba çekmesinden ve azâbından korkuyorum. Cenâb-ı Hakk'ın af ile muâmele eylemesi müstesnâ.”
Kendisinden önceki halîfelerden Velîd, bina merakında idi. İnsanlar da bina merakına düştüler. Toplandıkları yerlerde hep inşaattan bahsolunurdu. Ondan önceki halîfe Süleyman yemeğe düşkün idi. İnsanlar da vakitlerini yeme içme sözleriyle israf ederlerdi. Ömer bin Abdülazîz, âbid ve zâhid idi. Onun zamanında ise halk ibâdet ve itaat yoluna girdi. Meclislerde “Bu gece zikrin ne idi, Kur'ân-ı Kerîm'den kaç âyet ezberledin, bu ay kaç gün oruç tuttun?” gibi sözler söylenir oldu. Nitekim “Ennâsü alâ dîni mülûkihim” (İnsanlar idarecilerinin yolundadır) denilmiştir.
(A. Cevdet Paşa, Kısas-ı Enbiyâ)
Hicrî: 12 Cemâziyelevvel 1438
Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder