قَالَ صَلَّى
اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَا أُوذِيَ أَحَدٌ مِثْلَ مَا أُوذِيْتُ فِي اللهِ.
(كنز)
بيغمبر
أفندمز ( صلى الله عليه وسلم)) بويوردلر : هجبر
كمسه بنم حق يولنده اوغرادغم أزا و جفانيك بر مثلنه اوغرامامشدر ."
Hicrî: 12 Rabiulevvel 1437 Fazilet Takvimi
PEYGAMBERİMİZ’İN (S.A.V.) MUCİZELERİNDEN
Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) peygamberliğine delil olan
birçok mucizeleri vardır. Bunlardan bir kısmı gaybdan haber vermesi;
geçmişte olan ve gelecekte olacak şeyleri bildirmesidir.
Geçmiş ve geleceğe dair gaybı Allâhü Teâlâdan başka kimse bilemez. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) bunları haber vermesi büyük bir mucizedir. Bu, onun peygamber olduğunu ve Allâhü Teâlâdan kendisine vahiy indiğini açıkça isbat eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gaybe ait birçok şeyi haber vermişler ve bunlar haber verildiği şekilde meydana gelmiştir. Bunlardan bazıları:
Amcası Hz. Abbas, henüz Müslüman olmadan önce Kureyş ordusu ile Bedir muharebesine giderken hanımı Ümmü’l-Fazl’a bir hayli altın bırakmıştı. Harb neticesinde müslümanlara esir düşünce serbest kalması için kendisinden bedel istendi. O vermek istemedi, yok dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Ümmü’l-Fazl’a bıraktığın altınlar nerede?” dedi. Hz. Abbas da “Ben şehadet ederim ki sen sâdıksın, Allâh’ın resûlüsün. Vallâhi ben o altınları gece karanlığında hanımıma bıraktım. Bunu Allah’tan başka kimse bilmiyordu.” diyerek hakikati itiraf etti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Habeş hükümdarı Necâşî’nin vefatını Ashâbına haber vermiş, onlarla beraber Necâşî için gıyabında namaz kılmış ve “sâlih bir kimse idi.” buyurarak hakkında hüsn-i şehâdette bulunmuştu. Necâşî’nin vefat haberi Medîne’ye daha sonra ulaştı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İstanbul’un fetholunacağını, Kisrâ ile Kayser’in hazinelerinin Müslümanların eline geçeceğini haber vermiştir. Hakikaten Müslümanlar fetihlere ve ganimetlere kavuştular. Hatta Adiy bin Hâtem’in (r.a.) Kisrâ’nın hazinelerinin fethinde bulunacağını bildirmişlerdi. Buyurdukları gibi olmuştur.
Bir gün Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) yanında Ebûbekir, Osman ve Ali (r.anhüm) ile beraber Uhud dağını teşrif buyurmuşlardı. Bu esnada bir zelzele oldu. “Dur ey dağ! Çünkü senin üzerinde bir nebî, bir sıddîk ve iki şehid vardır.” buyurdular. Bu hadîs ile Hz. Osman ve Hz. Ali’nin şehit olacaklarını haber vermişlerdir. Aleyhissalâtu Vesselâm.
Geçmiş ve geleceğe dair gaybı Allâhü Teâlâdan başka kimse bilemez. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) bunları haber vermesi büyük bir mucizedir. Bu, onun peygamber olduğunu ve Allâhü Teâlâdan kendisine vahiy indiğini açıkça isbat eder. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) gaybe ait birçok şeyi haber vermişler ve bunlar haber verildiği şekilde meydana gelmiştir. Bunlardan bazıları:
Amcası Hz. Abbas, henüz Müslüman olmadan önce Kureyş ordusu ile Bedir muharebesine giderken hanımı Ümmü’l-Fazl’a bir hayli altın bırakmıştı. Harb neticesinde müslümanlara esir düşünce serbest kalması için kendisinden bedel istendi. O vermek istemedi, yok dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Ümmü’l-Fazl’a bıraktığın altınlar nerede?” dedi. Hz. Abbas da “Ben şehadet ederim ki sen sâdıksın, Allâh’ın resûlüsün. Vallâhi ben o altınları gece karanlığında hanımıma bıraktım. Bunu Allah’tan başka kimse bilmiyordu.” diyerek hakikati itiraf etti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Habeş hükümdarı Necâşî’nin vefatını Ashâbına haber vermiş, onlarla beraber Necâşî için gıyabında namaz kılmış ve “sâlih bir kimse idi.” buyurarak hakkında hüsn-i şehâdette bulunmuştu. Necâşî’nin vefat haberi Medîne’ye daha sonra ulaştı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) İstanbul’un fetholunacağını, Kisrâ ile Kayser’in hazinelerinin Müslümanların eline geçeceğini haber vermiştir. Hakikaten Müslümanlar fetihlere ve ganimetlere kavuştular. Hatta Adiy bin Hâtem’in (r.a.) Kisrâ’nın hazinelerinin fethinde bulunacağını bildirmişlerdi. Buyurdukları gibi olmuştur.
Bir gün Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) yanında Ebûbekir, Osman ve Ali (r.anhüm) ile beraber Uhud dağını teşrif buyurmuşlardı. Bu esnada bir zelzele oldu. “Dur ey dağ! Çünkü senin üzerinde bir nebî, bir sıddîk ve iki şehid vardır.” buyurdular. Bu hadîs ile Hz. Osman ve Hz. Ali’nin şehit olacaklarını haber vermişlerdir. Aleyhissalâtu Vesselâm.
Hicrî: 12 Rabiulevvel 1437 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder