َسْتَعِيذُ
بِاللهِ : وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ... الآية. (سورة المؤمن,
60)
" و ربنز بويوردى بانه دعا أدينز إجابت ( دعانزى قبول ) أدهيم ."
“Ve Rabbiniz buyurdu: Bana duâ ediniz, icâbet (duânızı kabul) edeyim.”
(Mü’min Sûresi, âyet 60)
Hicrî: 2 Rabiulevvel 1437 Fazilet Takvimi
CUMA GÜNÜNDE DUÂNIN KABUL SAATİ
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Cuma gününden bahsederek:
“O (Cuma) gün(ün)de öyle bir saat vardır ki Müslüman bir kul kalkıp namaz kılar ve Allâhü Teâlâdan bir şey isterken ona rast gelirse muhakkak Allâhü Teâlâ istediğini ona verir.” buyurmuşlar ve eliyle o saatin azlığına da işaret buyurmuşlardır.
Buna icabet (duânın kabul) saati denilir.
Allâhü Teâlâ icabet saatini, ism-i azamını ve Kadir gecesini gizlediği gibi gizlemiştir.
Enes bin Mâlik (r.a.) anlatıyor:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında bir sene kuraklık olmuştu. Bir Cuma günü Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hutbe irad buyurduğu sırada bir Ârâbî kalktı:
“Yâ Resûlallâh, mal helak oldu, çoluk çocuk aç kaldı. Allâhü Teâlâ’ya bizim için duâ ediver” dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) elini kaldırdı semada bir bulut parçası dahi görünmüyordu. Nefsim kudretinde olan Allâhü Teâlâ’ya yemin ederim ki Resûlullah elini indirinceye kadar dağlar gibi bulutlar fırlamaya başladı. Minberden inerken mübarek sakalından yağmur damlıyordu. Yağmur diğer Cuma’ya kadar devam etti. O Ârâbî kalktı ve:
“Yâ Resûlallâh, binalar yıkıldı, malı sel aldı. Allâhü Teâlâ’ya bizim için duâ ediver.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yine elini kaldırdı:
“Allâhümme havâleynâ velâ aleynâ (Allâh’ım üzerimize değil havâlimize)” diye duâ ettiler ve eliyle işaret buyuruyorlardı. Ne tarafa işaret ettiyse bulut açılıverdi. Medine bir göl gibi oldu, vadi bir ark halinde aktı. Etraftan gelenler şiddetli yağmur yağdığını söylüyordu. (Elmalılı Tefsiri)
Hicrî: 2 Rabiulevvel 1437 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder