قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ: مَا مِنْ
دَعْوَةٍ يَدْعُو بِهَا الْعَبْدُ أَفْضَلَ مِنْ اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْمُعَافَاةَ
فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ. (هـ)
" قولون اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْمُعَافَاةَ فِي
الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ ( يارابى سندن
دنياده و آخرتده عافيت إستيورم ) ديه دعا أتمسندن داها فضيلتلى هجبر دعا يوقدر
."
“Kulun ‘Allâhümme innî es’elüke’l-muâfâte fi’d-dünyâ ve’l-âhireti’
(Yâ Rabbi! Senden dünyâda ve âhirette âfiyet istiyorum) diye duâ
etmesinden daha fazîletli hiçbir duâ yoktur.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 14 Şevval 1436 Fazilet
Takvimi
HER İHTİYAÇ İÇİN DUA ETMEK
Hazret-i Ebûbekr-i Sıddîk radıyallâhü anh buyurdu:
“Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: Cebrâîl aleyhisselâm, Allâhü Teâlâ’nın ümmetime şöyle söylememi emrettiğini bildirdi:
‘Sabaha çıktıklarında, akşamladıklarında ve uykuya yatacakları vakit on defa ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ desinler. -Onlar bunu okuduklarında- uykuya yatarken onlardan dünya belalarını, akşama erdiklerinde şeytanın hilelerini, sabaha erdiklerinde de gazabımı kaldırırım.
Muhakkak başa gelen güçlükler ve inen belalara karşı duâ Cenâb-ı Hakk’ın takdirine râzı olmaya mâni değildir. Nitekim Eyyûb aleyhisselam şöyle duâ etti
اَنّٖى مَسَّنِىَ الضُّرُّ وَاَنْتَ اَرْحَمُ الرَّاحِمٖينَ
(meâli): “Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin.” (Enbiya sûresi, âyet 83)
Evliyâ’nın üç vasfı vardır:
Her şeyde Allâhü Teâlâ’ya itimad edip güvenmek.
İhtiyaçlarını ve fakirliklerini sadece Allâhü Teâlâ’ya arzetmek.
Dâimâ Allâhü Teâlâ’ya yönelmek.
Fudayl bin Iyâz (rh.) buyurdu:
İnsanlar kendilerinden hiçbir şey istemeyeni severler. İnsanların en sevmedikleri ise herşeyi onlardan isteyenidir.
İnsanların Allâhü Teâlâ’ya en sevimlisi ise Allâhü Teâlâ’ya muhtaç olup ondan ihtiyacını isteyendir.
İnsanların Allâhü Teâlâ katında en sevimsizi de Allâhü Teâlâ’ya ihtiyacını arzetmeyen, ondan hiçbir şey istemeyendir.
NE EKERSEN ONU BİÇERSİN
Bir adamı yaşlı birisini döverken gördüler. Ne oluyor, diye sorulunca yaşlı olan:
“Ona karışmayın. Ben babamı burada dövmüştüm. Allâhü Teâlâ da bana bu belayı verdi. Şimdi de oğlum beni aynı yerde dövüyor. Başıma gelen, yaptığımın karşılığıdır. Onu hiç ayıplamayın. Ben kendi yaptığımın cezasını çekiyorum.” demiş.
Hicrî: 14 Şevval 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder