قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِذَا مَاتَ الْمَيِّتُ تَقُولُ
الْمَلَائِكَةُ : مَا قَدَّمَ ؟ وَيَقُولُ النَّاسُ : مَاخَلَّفَ؟. (الجامع الصغير)
" بر كشى اؤلدوغو زمن ملكلر ( آخرت إيجين ) حنكى صالح عمللرى
حاضرلادى ؟ درلر . إنسان لرده ( مال ملك اولراق ) نه براقدى ؟ درلر ."
“Bir kişi öldüğü zaman melekler ‘(âhiret için) hangi sâlih
amelleri hazırladı?’ derler. İnsanlar da ‘(mal, mülk olarak) ne
bıraktı?’ derler.”
(Hadîs-i Şerîf, Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 11 Şevval 1436 Fazilet
Takvimi
YEDİĞİ, İÇTİĞİ, GİYDİĞİ HARAM OLANIN DUÂSI KABUL OLMAZ
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Ey insanlar, muhakkak Allâhü Teâlâ bütün noksan sıfatlardan münezzehtir, ancak helâl olanı kabul eder. Muhakkak Allâhü Teâlâ mü’minlere peygamberlerine emrettiği şeyleri emretmiştir ve:
“Ey Resûller! Helâl ve hoş şeylerden yiyin ve salih amel (güzel işler) yapın, çünkü ben ne yaparsanız tamamen bilirim.” (Mü’minûn Sûresi, âyet 51) ve:
“Ey îmân edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların helâllerinden yiyin.” (Bakara Sûresi, âyet 172)” buyurmuştur.
Sonra bir adamdan bahsederek şöyle buyurdular:
“Hayırlı ve uzun bir yolculuğa çıkmış, saçları dağınık, perişan ve yüzü toz içindedir. Bu adam ellerini semaya uzatır da ‘Ya Rabbi, Ya Rabbi’ diyerek duâ eder. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, elbisesi haramdır. Haram ile beslenip büyümüştür. Böyle kişinin duâsı nasıl kabul olunur?”
KOMŞU HAKKI
Abdullah İbn-i Ömer (r. anhümâ) şöyle dedi:
Biz öyle zamanlar gördük ki, hiç kimse kendisinin altın ve gümüşe (dünya malına) müslüman kardeşinden daha lâyık olduğunu düşünmez, Müslüman kardeşinin kendisinden daha lâyık olduğunu düşünürdü.
Fakat şimdi öyle bir zamandayız ki, altın ve gümüş bize, Müslüman kardeşimizden daha sevimli geliyor. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) şöyle buyurduğunu işitmiştim:
“Nice komşular vardır ki, kıyâmet gününde komşusunun yakasına yapışıp şöyle der:
Yâ Rabbî! Bu, kapısını bana kapattı ve iyilik ve yardımını benden esirgedi.” (el-Edebü’l-Müfred)
Hicrî: 11 Şevval 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder