27 Temmuz 2015 Pazartesi

HÂRİSE BİN NUMÂN (R. A.)



قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أُغْدُ عَالِمًا أَوْ مُتَعَلِّمًا أَوْ مُسْتَمِعًا أَوْ مُحِبًّا وَلَا تَكُنْ اَلْخَامِسَةَ فَتَهْلِكَ. (الجامع الصغير)‏
بيغمبر أفندز (صلى الله عليه وسلم ) بيوردلر." يا عالم اول ويا طلبه اول ويا دنلين اول ويا بونلرى سون اول بشنجسى اولمه يوقسه هلاق اولورسون ."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Ya âlim ol veya talebe ol veya dinleyen ol veya bunları seven ol. Beşincisi olma, yoksa helâk olursun.” 
(Hadîs-i Şerîf, Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 8 Şevval  1436   Fazilet Takvimi 

Onun Maiyetindekilerden: HÂRİSE BİN NUMÂN (R. A.)


Ashâb-ı Kirâm’dan Hârise bin Numân radıyallâhü anh, Ensâr’dan ve Hazrec kabilesindendir. Başta Bedir, Uhud ve Hendek olmak üzere bütün gazâlarda Resûlullâh Efendimizin (s.a.v.) yanında bulunmuştur. Ashâb-ı Kirâm’ın meşhurlarındandır. Cebrâîl aleyhisselâmı görmüştür.
Cebrâîl aleyhisselâm, Resûlullâh Efendimizle konuşurlarken Hârise bin Numan yanlarından geçti, selâm vermedi. Hazret-i Cibrîl “Geçerken size selam vermekten onu alıkoyan nedir” diye sordu; Resûl-i Ekrem Efendimiz de Hârise’ye (r.a.): “Yanımdan geçerken niçin selâm vermedin” dedi. Hz. Hârise: “Sizi bir zât ile konuşurken gördüm. Sözünüzü kesmeyi münâsib görmedim” dedi.
“Sen onu gördün mü?”
“Evet” dedi. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
“O Cebrâîl idi. ‘Eğer selâm verseydi, onun selâmına karşılık verirdim’ dedi.”  Sonra Hazret-i Cebrâîl:
“Muhakkak o seksen kişidendir” buyurdu. Resûl-i Ekrem Efendimiz: “Seksen kişi nedir” buyurdu;
“Seksen kişi hâric, insanlar senin yanından dağılırlar. Bunlar senin ile sabrederler. Muhakkak onları ve evladlarını Allâhü Teâlâ Cennet-i a‘lâda rızıklandıracaktır.”
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) bunu Hârise’ye (r.a.) bildirdiler.
Hazret-i Hârise (r.a.) Huneyn gazâsında ilk hezimet esnasında Resûlullâh Efendimizin etrafında kalan seksen kişiden biriydi.
İhtiyarlığında gözleri görmez olmuştu. Namazgâhından odasına bir ip gerdi. İçine hurma koyduğu bir zenbili vardı. Bir miskin gelip selâm verince bu zenbili alır ve ipe tutunarak onun yanına gider, hurmadan ona ikrâm ederdi. Ailesi ona “Biz bu işi senin yerine yaparız” dediler. O ise şöyle buyurdu:
“Peygamberimizin (s.a.v.) şöyle buyurduklarını işittim:
Miskîne ikrâm etmek; sadaka vermek kötü ölümden muhâfaza eder.” buyurmuşlardı. (Üsdü’l-gâbe)
Hicrî: 8 Şevval  1436   Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder