28 Nisan 2015 Salı

SALTANAT MI, CİHÂD MI?



قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: كَفَى بِالْمَرْءِ سَعَادَةً أَنْ يُوثَقَ بِهِ فِي أَمْرِ دِينِهِ وَدُنْيَاهُ. (كنز)
" دين و دنيا اشلرنده كندسينه إتماد أديلر اولماسى كشيه سعادت اولراق يتر ."

Din ve dünyâ işlerinde kendisine îtimâd edilir olması, kişiye saâdet olarak yeter.” 
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî: 8 Recep  1436   Fazilet Takvimi  

SALTANAT MI, CİHÂD MI?


Kânûnî Sultân Süleymân Hân hazretleri, gençliğinden vefatına kadar aziz ömrünü tamamen Allâh’ın dinini yüceltmek için sarf etmiş bütün Müslümanların rahat ve huzuru için kendi rahatını terk etmişti. Ömrünü kâh küffâr ile, kâh sapıklar ve dinsizler ile cenk ve cihâd ile geçirmiş, bizzat ordusu başında 13 sefere gitmişti. Hatta ömrünün sonunda, gücü kuvveti kesilmiş halde iken Avusturya kalelerinden Zigetvar’ın fethi için sefere çıkmıştı.
İslâm askeri bu kaleyi muhasara ettikleri sırada Sultanın hastalığı şiddetlenip fetihten bir gün evvel ölüm sıkıntısı içerisindeyken “Kale feth olundu mu” diye sordular. “Padişahım henüz fethedilmedi. Amma himmetinizle fetholunmak üzeredir” denilmesi üzerine “Ocağı yana, ne hoş olmadı” buyurdular. Bu sözlerinden fazla geçmeden kalenin içinde bir yangın çıkması ile o kale fetholundu.
Merhûm Sultan vefât etmeden evvel, çadırı içinde yere döşeli kilim ve keçenin bir tarafını söktürdüler. Sonra izzet tahtından tevazu toprağına inip Cenâb-ı Hakka niyâz ile yüzünü topraklara sürdü ve şöyle niyâz eyledi:
“İlâhî! Sen bütün varlıkların yaratıcısı, ilâhısın. Ben ise senin topraktan yarattığın kusurlu bir kulunum. Birkaç gün mahlûkatın üzerine çoban kılıp kulların hizmetinde kullandım. Lâkin ben zayıf ve bu hizmeti layıkıyla eda etmekten âciz olduğumdan üzerime vacip olanı îfâ edemedim. Şimdi de amellerimin karşılığını görmek üzere senin dergâhına yöneldim. Ey Ekremü’l-Ekremîn ve Ey Erhamü’r-Râhimîn! Benim bunca kusurlarımı affet ve amel defterimden bütün günahlarımı mahvet. Zira senin dergâhından başka sığınacak yerim yoktur.”
Padişah, ilticasına böyle devam ederken hizmetine bakanlar: “Sultanım, bu kadar tazarru kâfidir. Duânız inşaallâh müstecâbdır” dediler, kaldırıp yerine getirdiler. Bundan sonra fazla geçmedi, Sultan Süleyman vefât etti.
Rahmetullâhi aleyh.
Hicrî: 8 Recep  1436   Fazilet Takvimi  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder