قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ حَافَظَ عَلَى الصَّلَوَاتِ الْخَمْسِ عَلَى وُضُوئِهَا وَمَوَاقِيتِهَا وَرُكُوعِهَا وَسُجُودِهَا يَرَاهَا حَقًّا لِلّٰهِ عَلَيْهِ حُرِّمَ عَلَى النَّارِ. (حم)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم ، أؤزرينده الله ، يك بر حقى اولديغونه إنانارق عبدستنه ، و وقتلرينه ، ركوعنه و سجده سينه رعايت أده رك بش وقيت نمازى قلمايه دوام أدرسه او كمسه جهنمه حرام قلار . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Kim, üzerinde Allâh’ın bir hakkı olduğuna inanarak abdestine, vakitlerine, rükûuna ve secdesine riâyet ederek beş vakit namazı kılmaya devam ederse o kimse Cehennem’e haram kılınır.”
(Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
Hicrî: 08 Ramazân 1446 Fazilet Takvim
NAMAZI, İDRÂK VE ŞUURLA KILMAK
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.): “Kim, Allâhü Teâlâ’ya, kalbiyle tam olarak yönelip iki rekât namaz kılarsa anasından doğduğu günde günahsız olduğu gibi günahlarından temizlenmiş olur.” buyurdular.
Muhakkak kulun kıldığı namazının kıymeti ve değeri, Allâhü Teâlâ’ya yönelmesine, onun huzurunda bulunmanın idrak ve şuurunda olmasına bağlıdır. Şâyet kul, bu şekilde değil de gaflet içinde olursa o kişi, hatâ ve günahlarından dolayı özür beyan etmek üzere sultanın huzuruna gelen kimseye benzer. Sultan, dinlemek üzere kendisine döndüğünde, o, sağına soluna bakınmaya başlayıp, oradaki âdâba riâyet etmese sultan, o kimsenin özrünü kabul etmez; ihtiyacını görmez. Ona, ancak, huzurunda gösterdiği hürmet ve ihtimam kadar alâka gösterir. İşte namaz da aynı böyledir. Kul, namaz için durur, fakat namazda gaflet gösterirse onun namazı kabul olunmaz.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Sizden biriniz, namazını kılar fakat (erkânını, şartlarını, huşûunu terk ettiği için) ona namazının ancak üçte biri, dörtte biri, beşte biri, altıda biri… kadar sevap yazılır.” (Peygamber Efendimiz onda bire kadar zikrettiler.) Bu hadîs-i şerîfte, namaz kılana, ancak uyanık ve şuurunda olarak kıldığı kadarının sevabı verileceği, gaflet ettiği kısımlardan dolayı sevap yazılmayacağı bildirilmiştir.
Âlim ve âbid bir zât olan Hassân bin Atıyye (rah.), “İki kişi, aynı namazı kılarlar fakat aralarında, fazilet bakımından yer ile gök kadar fark olur.” buyurdu. Sonra bu iki kişi arasındaki farkın sebebini şöyle izah etti: Birisi namazda iken, ihlasla ve bütün kalbiyle Allâhü Teâlâ’nın huzurunda olduğunun şuurundadır, diğeri ise ihlastan uzak ve Allâhü Teâlâ’nın huzurunda olduğundan gâfildir.
HACÂMAT OLMAK ORUCU BOZAR MI?
Hacâmat olmak, orucu bozmaz, fakat oruçluyu zayıf düşürecek sûrette olursa mekruhtur. Herhangi bir zafiyete sebep olmaz ise bir beis yoktur. Kan vermek de bunun gibidir.
Hicrî: 08 Ramazân 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder