قال رسول الله صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : كُلُّ مَيِّتٍ يُخْتَمُ عَلَى عَمَلِهِ إِلَّا الَّذِي مَاتَ مُرَابِطًا فِي سَبِيلِ اللهِ فَإِنَّهُ يُنْمَى لَهُ عَمَلُهُ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَيَأْمَنُ مِنْ فِتْنَةِ الْقَبْرِ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : هر أؤلن إنسانيك عملى مهرلنر ( آرتق ينى ثواب يازلماز ) . آنجق الله يولنده نوبت طوطاركن أؤلنلر مستثنى . محقق اونون إيجن عملى ( نيك ثوابى ) ، قيامت كونونه قدار آرترلارق دوام أتديريلر و قبر فتنسندن ( سؤآلندن ) ده أمين اولور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Her ölen insanın ameli mühürlenir (artık yeni sevap yazılmaz). Ancak Allah yolunda nöbet tutarken ölenler müstesna. Muhakkak onun için ameli(nin sevabı), kıyamet gününe kadar artırılarak devam ettirilir ve kabir fitnesinden (suâlinden) de emîn olur.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 23 Ramazân 1446 Fazilet Takvim
ASHÂB-I BEDİR: ABDULLAH BİN CÜBEYR (R. A.)
Ensâr’dan ve Evs kabilesinin Benî Sa‘lebe kolundandır. İkinci Akabe Bey’ati’nde ve Bedir Gazâsı’nda bulunmuş, Uhud Gazâsı’nda şehit olmuştur.
Uhud Gazâsı’nda, Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, İslâm ordusuna arkadan gelebilecek bir hücuma mâni olmak üzere 50 kadar okçuyu Ayneyn Tepesi’nde vazifelendirmişti. Onlara, hiçbir surette yerlerinden ayrılmamalarını emir buyurmuştu. Abdullah bin Cübeyr Hazretleri de bu okçuların kumandanı idi.
Harbin başlarında Müslümanların galip gelmeye başladığını gören okçuların büyük bir kısmı, ganimetten mahrum kalmamak için yerlerinden ayrılmaya başladılar. Abdullah bin Cübeyr (r.a.) ise onlara mâni olmaya çalışıyor ve “Peygamber Efendimiz (s.a.v.), ‘Bizim bozguna uğradığımızı, cesetlerimizi kuşların kaptığını görseniz bile, ben size haber gönderinceye kadar yerinizden ayrılmayınız’ buyurmadı mı? Ey Müslümanlar, Allâh’ın ve Resûlullâh’ın emrine itaatten ayrılmayın!” diyordu. Ancak bütün gayretine rağmen onlara mâni olamadı.
Kureyş ordusunun süvârilerinin kumandanı, o zaman henüz Müslüman olmamış olan Hâlid bin Velîd, okçuların dağıldığını görünce hemen tepeyi dolaşıp süvarilerle o tarafa hücum etti. Abdullah bin Cübeyr Hazretleri, yanında kalan on kişi ile birlikte tepeyi müdafaada sebât gösterdi. Abdullah Hazretleri, oku bitince mızrağıyla, o da kırılınca kılıcıyla mücadeleye devam etti; nihayet arkadaşlarıyla birlikte şehit oldu. Bundan sonra düşmanlar, İslâm ordusunun arkasından dolanıp hücum ettiler. Müslümanlar galip hâlde iken bir anda Peygamberimizin emrine riâyet etmemeleri sebebiyle mağlup duruma düştüler.
Âl-i İmrân Sûresi’nin 152. âyet-i kerîmesi, sebât gösteren bu zâtları methedip “âhireti talep ettiklerini” beyân buyurmaktadır. Bu âyet-i kerîme, Uhud Gazâsı’nda Müslümanlar için vaad edilen yardımın daha başlangıçta geldiğini, ancak onlara bir imtihan olarak bilâhare yüz gösteren bozgunun da Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin emrine muhalefetin bir neticesi olduğunu bildirmektedir.
Hicrî: 23 Ramazân 1446 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder