27 Ağustos 2018 Pazartesi

HİCAZ DEMİRYOLU BENİM ESKİ RÜYAMDIR…



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ مَاتَ فِي أَحَدِ الْحَرَمَيْنِ بَعَثَهُ اللهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ آمِنًا. (كنز)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر   :"  كيم حرمين ( مكهء مكرمه و مدينهء منوره ) دن برنده وفات أدرسه الله تعالى اونى قيامت كونون ده ( هر تورلى قورقى و صقنطى دان ) أمين اولرق حشر أدر ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Kim Haremeyn (Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere)’den birinde vefat ederse, Allâhü Teâlâ onu kıyamet gününde (her türlü korku ve sıkıntıdan) emîn olarak haşr eder.” 
(Kenzü’l-Ummâl)
Hicrî:   16  Zilhicce   1439  Fazilet Takvimi 

HİCAZ DEMİRYOLU BENİM ESKİ RÜYAMDIR…

 
Sultan İkinci Abdülhamid Han, Osmanlı topraklarındaki demiryolu inşa faaliyetlerini askerî ve stratejik bakımdan zarurî telakkî ediyordu. Bu düşünceyle inşasını emrettiği Selanik-İstanbul ve Manastır-Selanik hatları, 1897 Osmanlı-Yunan harbinde askerî kolaylıklar sağlamıştı.
Padişah, Bağdat Demiryolu misalinde olduğu gibi, siyasî ve iktisadî hesaplar yapmaktan da geri durmuyordu. Hatıratında bunu şu cümlelerle anlatacaktı: “Bağdat Demiryolu sayesinde, eskiden mevcut olan Avrupa-Hindistan ticaret yolu, tekrar işler hale gelecektir. Eğer bu yol Suriye ile Beyrut’u, İskenderiye ve Hayfa ile de irtibat kurmak üzere birleştirirse, yeni bir ticaret yolu ortaya çıkmış olacaktır. Bu yol devletimiz için sadece iktisadî bakımdan büyük fayda temin etmekle kalmayacak, aynı zamanda, oralardaki kuvvetimizi sağlamlaştırmaya da yarayacağından askerî bakımdan da çok ehemmiyetli olacaktır. ...Bu demiryollarının yalnızca iktisadî değil, aynı zamanda siyasî ehemmiyeti de vardır.”
Sultan İkinci Abdülhamid Han’ın nezdinde Mekke-i Mükerreme ve Medîne-i Münevvere’nin bulunduğu Hicaz’ın ayrı bir yeri ve ehemmiyeti vardı.
“Hicaz Demiryolu benim eski rüyamdır.” diyen Sultan İkinci Abdülhamid Han, demiryolu döşenmesiyle alakalı bütün teklifleri ihtisas sahiplerine incelettirmişti. Osmanlı devlet adamlarının çoğunun, mevcut mali ve teknik imkânlarla böyle büyük bir projenin başarılamayacağı şeklindeki menfi cevaplarına rağmen, onları dinlemeyecek ve kendi ifadesiyle, “Cenâb-ı Hakk’ın avn ü inayeti ve Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz Hazretleri’nin imdâd-ı ruhâniyetine müsteniden Hicaz Demiryolları hattının inşası içün” emir verecekti.
Hac için kara yolu ile yapılan yolculuk sırasında pek çok bulaşıcı hastalık, kum fırtınaları, susuzluk, bedevi taarruzları ve seyahatin uzun sürmesi mukaddes memleketleri görmeyi ve mübârek hac farîzasını yerine getirmeyi zorlaştırmaktaydı. Sekiz yıl gibi bir zamanda yüzlerce kilometre ray döşenerek Avrupalıların “gerçekleştirilmesi imkânsız bir rüya” dedikleri projenin büyük bir kısmı tamamlanarak hizmete açıldı. Böylelikle Şam’dan Medine’ye kadar olan yolculuk, gidişli dönüşlü sekiz güne düşürüldü. Hicaz Demiryolu’nun inşaatı sırasında pek çok köprü, istasyon, tünel, menfez, gölet, çeşme, fabrika, hastane, dökümhane, mektep, mescit, karantina, tamir atölyesi, su deposu vs. yapıldı.
Hicrî:   16  Zilhicce   1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder