22 Aralık 2016 Perşembe

ALLÂHÜ TEÂLÂ BENİM ÜMMETİMİ İKİ İSİMLE İSİMLENDİRDİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَدِّ الْأَمَانَةَ إِلَى مَنِ ائْتَمَنَكَ وَلَا تَخُنْ مَنْ خَانَكَ. (د)
بيغمبر أفندمز صلى الله عليه وسلم بيوردلر ."      صنه وريلن أمانتى صاحبنه ور , صنه حيانت أدنه سن حيانت أتمه ."
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Sana verilen emaneti sahibine ver, sana hıyânet edene sen hıyânet etme.” 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvud)
Hicrî:    22  Rebîulevvel   1438  Fazilet Takvimi 

ALLÂHÜ TEÂLÂ BENİM ÜMMETİMİ İKİ İSİMLE İSİMLENDİRDİ


Hazret-i Ömer radıyallâhü anh, bir Yahudi’den alacağını istemek üzere gitti. Adam ödemekte ağırlık gösterince ona dedi ki: “Hayır, Muhammed aleyhisselâmı beşer üzere üstün kılan Allâh’a yemîn ederim ki alacağımı sana bırakmam” dedi. Yahûdî “Hayır, beşer üzerine üstün kılmadı” deyince, Hazret-i Ömer ona vurdu. Yahûdî, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) gelip şikâyet etti. Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Evet, ey Yahûdî! Hz. Âdem Safiyyullâh, Hz. İbrahim Halîlullâh, Hz. Mûsâ Neciyyullâh, Hz. Îsâ Rûhullâh, ben de Habîbullâhım.
Evet, ey Yahûdî! Sizin Allâh’ı isimlendirdiğiniz iki isimle Hak Teâlâ benim ümmetimi isimlendirdi. Biri ‘es-Selâm’ ki ümmetime ‘müslimîn’ ismini verdi. Diğeri ‘el-Mü’min’ ki ümmetime ‘mü’minîn’ ismini verdi.
Evet, ey Yahudi! Siz bizim için ayrılmış bir günü (Cuma’yı) taleb ettiniz; Allah (Cuma’yı) bize tayin etti. Sonraki (Cumartesi gününü) size, sonraki (Pazar gününü) Hıristiyanlar’a tayin etti.
Evet, ey Yahudi! Siz evvelûn (evvelkiler), biz âhirûnuz (sonrakileriz). Lâkin kıyâmet gününde sâbikûnuz (en öndekileriz).
Evet, cennete ben girmeden diğer peygamberler girmezler, ümmetim girene kadar da diğer ümmetler giremezler.” (Musannef-i İbn-i Ebî Şeybe) 

MÜ’MİN ÂLLAH’IN NURU İLE BAKAR

Bayezîd-i Bestâmî (k.s.) Hazretleri bir gün ezan okuyup namaz kıldıracağı sırada saftaki cemaate dönüp bakmış. Hâlinden seferden geldiği anlaşılan birisine yaklaşıp bir şeyler söylemiş. Adam hemen mescitten çıkmış. Buna şahit olanlardan birisi o adama sormuş. O da anlatmış:
‘Ben seferde iken su bulamamış ve teyemmüm etmiştim. Buraya gelince teyemmüm etmiş olduğumu unuttum ve namaz kılmak için mescide girdim. Bayezîd-i Bestâmî Hazretleri bana “Su varken teyemmüm caiz olmaz.” buyurdu. Ben de hatırlayıp abdest almak için çıktım.’ (Tabakâtü’l-Evliyâ)
Hicrî:    22  Rebîulevvel   1438  Fazilet Takvimi 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder