قَالَ اللهُ
تَعَالَى: رَبَّنَا لَا تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا
مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ. (سورة آل عمران، 8)
الله تعالى شويله بويوردى : "
أى ربمز ، بزلرى هدايتى أردردكتن صكره قلبلرمزى حقتان صابترمه و كندى قاطندان
بزلره بر رحمت إحسان أت . شبهه يوق كى هركسيك مرادنى وره جك آنجق سنسيك
."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: (İlimde kemâle erenler dediler ki:)
“Ey Rabbimiz, bizleri hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi haktan
saptırma ve kendi katından bizlere bir rahmet ihsan et. Şüphe yok ki
herkesin muradını verecek ancak sensin.”
(Âl-i İmran sûresi, âyet 8)
Hicrî: 28 Rabiulevvel 1437 Fazilet Takvimi
MÜSLÜMANLARIN İRAN KİSRASINI İSLÂM’A DAVETİ
Mü’minlerin emîri Hz. Ömer (r.a.), Kâdisiyye’de ordusunu toplayan Sa‘d bin Ebî Vakkas’a (r.a.): “Düşmanları gözünde büyütme, Allah’a tevekkül et. Cesur ve kıvrak zekâlı kimselerden birkaç zâtı elçi olarak gönder. İranlılar’ı İslâm’a davet etsinler” buyurdu. Hazret-i Sa‘d (r.a.) bir heyeti elçi olarak Kisra’ya gönderdi. (M. 635).
İran kisrası (hükümdarı) Yezdicerd, elçilere “Niçin geldiniz?” diye sordu. Elçilerden Nûman bin Mukarrin (r.a.): “Cenab-ı Hak bize hayırla emreden ve kötülükten men eden bir peygamber gönderdi. Dünya ve âhiret saadetini vaad etti, ona iman ettik… Sizi İslam dinine davet ediyoruz. Dinimizi kabul ederseniz burada Allah’ın kitabını ve onun hükümlerini öğretmek üzere bazı arkadaşlarımızı bırakıp gideriz ve eğer cizye verecek olursanız onu da kabul ederiz ve sizi himaye ederiz. Aksi takdirde sizinle harp ederiz.” diye cevap verdi.
Kisra Yezdicerd: “…Eğer gelişiniz ihtiyaçtan dolayı ise fakirlerinize yiyecek ve ileri gelenlerinize giyecek veririz ve sizin üzerinize yumuşaklıkla muamele edecek bir vali tayin ederiz.” dedi. Bunun üzerine Kays bin Zürâre (r.a.) söz aldı ve sertçe: “Ya cizye, ya kılıç. İkisinden birini seç. Yahut Müslüman olup canını kurtar” dedi.
Yezdicerd: “Benden evvel elçi öldürmüş bir hükümdar olsaydı, ben ikinci olup sizi öldürürdüm” dedikten sonra bir zenbil toprak getirtti ve “En büyüğünüz kim ise bunu yüklenip reisinize götürün ve biliniz ki, hepinizi çiğnemek için serdarım Rüstem’i göndermek üzereyim” dedi.
Yezdicerd kendine güveniyor ve öğünüyordu. Hâlbuki İran Devleti zayıflamış ve ahalisinin ahlâkı bozulmuştu. Kalbleri îmân nûru ile aydınlanmış olan Müslümanlara karşı duramayacakları meydandaydı. Yezdicerd bu inceliklere vâkıf olmadığından Müslüman elçilerini korkutmak hulyâsındaydı.
Hemen Âsım bin Amr (r.a.) kalktı ve zenbili aldı. Geri döndüklerinde: “Ya Sa‘d! Müjde. Allâhü Teâlâ, onların toprağını bize verdi” demiştir. Nitekim çok geçmeden bütün İran fethedilmiştir. (Hz. Ömeru’l-Fâruk, Çamlıca B.Y.)
Hicrî: 28 Rabiulevvel 1437 Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder