قَالَ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ أَبَرَّ الْبِرِّ صِلَةُ الْمَرْءِ أَهْلَ
وُدِّ أَبِيهِ بَعْدَ أَنْ يُوَلِّيَ. (د)
" بر كمسنين باباسنين وفاتندان صونره اونه ياباجاغى أن فضيلتلى إيلك باباسنين آرقاداشلرنى زيارت أتمسى ( و اونلره إكرامده بولونماسدر ."
" بر كمسنين باباسنين وفاتندان صونره اونه ياباجاغى أن فضيلتلى إيلك باباسنين آرقاداشلرنى زيارت أتمسى ( و اونلره إكرامده بولونماسدر ."
“Bir kimsenin babasının vefatından sonra ona yapacağı en faziletli
iyilik babasının arkadaşlarını ziyaret etmesi (ve onlara ikramda
bulunması)dır.”
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Ebû Dâvûd)
Hicrî: 20 Zilkâde 1436 Fazilet
Takvimi
ANA BABAYA MERHAMETİN MÜKÂFATI
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Anne yahut babasına iyilik eden bir adam eğer onlara bir defa merhametle baksa bu bakışına karşılık muhakkak Allâhü Teâlâ ona mebrûr (makbul) bir hac sevâbı yazar.”
“Yâ Resûlallâh, günde yüz defa bakarsa ne buyurursunuz” diye sordular;
“Allah en büyüktür.” buyurdu. (Yani, işlediğiniz her amelin -Allâh’ın katında- eksiksiz olarak verilecek mükâfâtı vardır.)
“Senin onlara -ana babana- bakman, onların da sana bakması, senin onlara gülmen, onların da sana gülmesi Allah yolunda kılıçlar kırıncaya kadar harp etmenden daha faziletlidir.”
Ebû Hüreyre radıyallâhü anh hazretleri vâlidesi vefât edinceye kadar hacca gitmemişti.
Hazret-i Ebû Hüreyre her gün sabah elbisesini giydiğinde validesinin kapısı önünde durur ve:
“Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh, ey anneciğim” der, annesi de onun selamını alırdı. Hazret-i Ebû Hüreyre:
“Beni küçükken terbiye ettiğinden; bakıp büyüttüğünden dolayı Allâhü Teâlâ seni hayırla mükâfatlandırsın” diye dua ederdi. Annesi de:
“Ey oğulcağızım, ihtiyarlığımda bana yaptığın iyilikler için Allâhü Teâlâ da seni hayırla mükâfatlandırsın” diye ona hayır dua ederdi.
Akşam eve döndüğünde de birbirlerine hayır dua ederlerdi.
Yemenli bir zât sırtında taşıdığı annesiyle birlikte Beytullâh’ı tavâf ediyordu. Tavâfı tamam olunca annesini yere indirdi. Abdullah bin Ömer hazretleri onu yanına çağırdı. “Şu hanım senin neyindir” diye sordu. “O annemdir” deyince:
“Anneme yetişip onu senin anneni tavâf ettirdiğin gibi tavâf ettirmeyi arzu ederim. Lâkin dünyâda şu iki ayakkabımdan başka şeyim yoktur” buyurdular. (Mekârimu’l-Ahlâk, İbn-i Ebiddünyâ)
Hicrî: 20 Zilkâde 1436 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder