قَالَ
صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الله طَيِّبٌ يُحِبُّ
الطَّيِّبَ، نَظِيفٌ يُحِبُّ النَّظَافَةَ، كَرِيمٌ يُحِبُّ الْكَرَمَ، جَوَادٌ
يُحِبُّ الْجُودَ. (ع)
" محقق الله تعالى
نقصان صفتلردان منزه تر ، كوزه لى سور . نازفتر ، تمزليغى سور . كريم در ، لطف
واحسانى سور . جواد در جومرتليغى سور ."
“Muhakkak Allâhü Teâlâ noksan sıfatlardan münezzehtir, güzeli
sever. Naziftir, temizliği sever. Kerîm’dir, lütuf ve ihsânı sever.
Cevad’dır, cömertliği sever.”
(Hadîs-i Şerîf, Müsned-i Ebû Ya’lâ)
Hicrî: 15 Şevval 1436 Fazilet
Takvimi
ALLAH TERTEMİZ OLANLARI SEVER
Tevbe sûresinin “… فٖيهِ رِجَالٌ يُحِبُّونَ اَنْ يَتَطَهَّرُوا وَاللّٰهُ يُحِبُّ الْمُطَّهِّرٖينَ
O (temeli takva üzerine kurulan Kubâ mescidi)nde öyle adamlar vardır ki (maddî ve manevî bütün pisliklerden, günahlardan ve kötü ahlâktan) tertemiz olmayı severler. Allâhü Teâlâ da iyi temizlenenleri sever.” meâlindeki 108. âyet-i kerîmesi nâzil olunca Resûlullâh (s.a.v.) muhâcirler ile beraber yürüyüp Kubâ mescidinin kapısına vardılar. İçeride oturan Ensâr’a:
“Siz müminsiniz, değil mi?” diye sordular.
Cemaat sükût edip cevap vermediler. Sonra tekrar sorunca Hz. Ömer (r.a.):
“Ya Resûlallâh! Elbette müminler. Ben de onlarla beraberim” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Kazaya râzı olur musunuz?” Evet, dediler.
“Belâya sabreder misiniz?” Evet, dediler.
“Bollukta şükreder misiniz?” Evet, dediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Ka’be’nin Rabbi hakkı için bunlar mümindirler.” buyurup oturdular. Sonra:
“Ey Ensâr cemaati! Allâhü Teâlâ sizi övdü. Siz abdestte ne yapıyorsunuz?” buyurdular.
“Büyük ve küçük abdest bozduktan sonra tertemiz temizleniriz.” diye cevap verdiler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Tevbe sûresinin 108. âyetini okudular.
Ebû Eyyûb-i Ensâri Hazretleri:
“Yâ Resûlallâh! Bu âyette bahsedilenler kimlerdir?” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Onlar def-i hâcetten (büyük abdest bozduktan) sonra su ile temizlenirler ve cünüp durmazlar, gecenin tamamında cünüp olarak uyumazlar.” buyurdular.
Hicrî: 15 Şevval 1436 Fazilet
Takvimi