12 Aralık 2014 Cuma

YİĞİT ÖFKELENDİĞİNDE NEFSİNE MÂLİK OLABİLENDİR.”

 

Hadîs-i Şerîf:
"Muhakkak öfke insan kalbinde yanan bir kordur. Öfkelinin gözlerinin kızarmasını görmüyor musunuz? Öfkelenen kimse ayakta ise otursun, oturuyorsa yatsın.
(Hadîs-i Şerîf, Beyhakî, Şuabü 'l-Îmân)
Hicrî: 19 Safer   1435   Fazilet Takvimi

“ASIL YİĞİT ÖFKELENDİĞİNDE NEFSİNE MÂLİK OLABİLENDİR.”


Gazap; öfke külün altında gizli kor gibi kalpte gizlenen bir ateştir. Kibir onu alevlendirir. Gazap, şeytanın yaratıldığı ateşten yaratılmıştır. Gazap kötü bir huydur.
Bir adam: "Ya Resûlallah! Bana yapabileceğim az ama makbûl bir amel öğret" dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.v) ona; "Öfkelenme" buyurdu. Adam tekrar sordu; Resûl-i Ekrem (s.a.v.) tekrar aynı cevabı verdi. İbn-i Mesûd (r.a.): "Asıl yiğit öfkelendiğinde nefsine malik olabilendir." buyurdu.
İnsanda gazabın aşırılığı veya hiç olmaması yahut zayıf olması makbûl değildir. Gazab çok olduğunda akla uymayan iş yapmaya sebep olur, kişinin dışını ve içini çirkinleştirir. Azlığı yahut yokluğu da hamiyetsizliği doğurur. Makbûl olanı mutedil olmasıdır. Allâhü Teâlâ, Ashâb-ı Kirâmı makbûl olan derecesiyle medhetmiş ve - meâlen- "Kâfirlere karşı şiddetli, kendi aralarında ise pek merha­metlidirler." (Fetih sûresi, âyet 29)" buyurmuştur. Yani gazab sadece Hakkın rızası için olmalıdır.
Hz. Ali (k.v.) buyurdu: "Resûlullâh aleyhisselâm dünyaya ait şeyler için asla öfkelenmezdi. Ancak hak uğrunda gazablandığında kimse onu tanıyamaz, hakkı yerine getirinceye kadar önünde kimse duramazdı."
Öfkeyi tamamen yok etmek mümkün değilse de azaltmak mümkündür. Kişi evvelâ öfkesini yutmanın sevabının büyük olduğunu bilmelidir. Sonra nefsini Allâh'ın azâbıyla korkutmalıdır. Hatırına öfkelenen başka bir adamın hal ve vaziyetindeki çirkinliği getirmelidir. İyi bilmeli ki eğer öfkesine göre hareket ederse vahşi yırtıcılara benzeyecek, eğer öfkesine sabredip hilimle hareket ederse peygamberler ve evliyaya benzeyecektir.
Öfke anında hemen "Eûzübillâhi mineşşeytânirracîm" demelidir. Ayakta ise oturur, oturuyorsa uzanır. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
"Sarı Sabır (yani azvay) otunun balı bozduğu gibi, öfke de îmânı ifsad eder. " (Beyhakî, Şuabü 'l-Imân)
Hicrî: 19 Safer   1435   Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder