22 Aralık 2014 Pazartesi

MEKRUH KERAHET HARAM



Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: 
"Bir kul diline hâkim olmadıkça kâmil imana kavuşamaz."
(Taberânî, el-Mu 'cemü 'l-Kebîr)
Hicrî: 22 Safer   1435   Fazilet Takvimi

BAZI DÎNÎ TABİRLER


Mekruh: İşlenmesinde kat'î bir nehiy; yasak bulunmayıp yapılması doğru bulunmayan ve terki tercih olunan şeydir. Böyle bir fiilde "kerahet" bulunmuş olur.
Kerahet: Her halde terk edilmesi iyi olan bir şeyin terk edilmeyip, yapılması demektir ve iki kısma ayrılır.
Birisi "Kerahet-i tahrîmiyye"dir ki, harama yakın olan kerahettir. Bu İmam-ı A'zam ile İmam Ebu Yusufa göredir. İmam Muhammed'e göre kerahat-i tahrimiyye ile mekruh olan bir şey haram kabilindendir. Yani: Haram gibi ahirette azab olur.
Diğeri de "Kerahet-i tenzîhiye"dir ki helale yakın bulunan kerahettir. Kerahet-i tenzihiyye ile mekruh olan bir şey ise ittifakla helale yakındır. Bunu işleyene, azab edilmez. Fakat terk edilmesi sevaba vesile olur.
Fıkıh kitaplarında kullanılan mutlak "kerahet"ten çok kere kerahet-i tahrimiyye kasdedilir.
Haram: Yapılması, kullanılması, yiyilip içilmesi dinde kat'i bir delil ile men'edilmiş olan herhangi bir şeydir. İki kısma ayrılır. Liaynihî haram: Aslı itibariyle herkes için haram olan şeydir. Şarap, akan kan ve lâşe gibi.
Ligayrihî haram: Aslında helal olup, başkasının hakkından dolayı haram olan şeydir ki, sahibinin izni bulunmadıkça ondan başkalarının istifade etmesi caiz olmaz. Komşularımıza ait olan herhangi kıymetli bir mal veya bir yiyecek gibi.
Haramın terkinden dolayı sevap, yapılmasından dolayı da azap vardır. Haram olduğu ittifak ile, kat'î olarak sabit bulunan bir şeyi helal saymak ise insanı imandan mahrum eder.

BEYT:
Âşık-ı sâdıkda dil birdir olamaz yâr iki
Hîçbir taht üzre mümkin mi ola hünkâr iki.
(Sultan İkinci Selim Han)
(Bir taht üstünde iki padişah olmayacağı gibi sâdık âşıkın kalbi bir olduğundan yâr da birdir, iki olamaz.)
Hicrî: 22 Safer   1435   Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder