Hadîs-i Şerîf :
"İlim öğrenmek
Allâhü Teâlâ katında (nafile) namaz, oruç, hac ve Allah yolunda cihaddan daha
faziletlidir."
(Hadîs-i Şerîf, Kenzü
'l-Ummâl)
Hicrî:3 Cemâziyelevvel 1435 •Fazilet Takvimi
REBÎ' BİN
HUSEYM (R.A.)
Rebî' bin Huseym, Tâbiîn'den ve Abdullâh bin Mesûd
Hazretlerinden hadîs rivâyet etmiştir. Künyesi Ebû Yezîd'dir. Kûfe'de vefât
etti. Radıyallâhü anh.
Abdullâh İbn-i Mes'ûd hazretleri ona "Ey Ebû
Yezîd! Eğer Resûlullâh seni görseydi sever ve yanında yer açardı" buyurup
"...o mütevâzıları müjdele" meâlindeki (Hac sûresinin 34.) âyetini
okudu.
Hz. Rebî', nâmahrem kadınlara asla bakmazdı. Dâimâ
başı önünde yürüdüğünden insanlar onu âmâ (kör) zannederlerdi.
İlim almak için yirmi seneden fazla Abdullâh İbn-i
Mesûd Hazretlerinin evine gitti. Ne zaman kapıya gelse Hz. İbn-i Mes'ûd'un
cariyesi 'âmâ dostun geldi' derdi. Yine bir gün 'âmâ dostun geldi' deyince Hz.
İbn-i Mes'ûd güldü ve:
"O âmâ değildir. Allâh'ın yasakladığı şeye
bakmamak için gözünü yumar" buyurdu.
Gâyet cömert ve zâhid idi. Bir şey isteyene kendi
hoşuna gidenden verirdi.
Yirmi seneden fazla yanında bulunan birisi ondan asla
fena bir söz işitmediğini bildirmiştir.
Bazı geceler Kur'ân-ı Kerîm okurken bir azâb âyetine
geldiğinde onu geçemez, onu okuyarak sabahlardı.
Hz. Rebî'e: "İnsanlara nasihat etseniz"
denildi;
"Muhakkak insanlar başkalarının günahları için
Allâh'dan korkarlar da kendi günahlarına dönüp bakmazlar. Ben kendi nefsimden
asla memnun ve râzı değilim. Ancak onu kötülemeyi bitirdiğim zaman insanlara
sıra gelir." dedi.
Hz. Rebî ailesine 'bana şu yemeği hazırlayın' demezdi.
Bir gün ailesine meyveli bir tatlı hazırlamalarını söyledi. Hazırladıklarında
onu belâya uğramış bir komşusuna gönderdi. Adam onu iştahla, ağzının suları
akarak yedi. Ailesi Hz. Rebî'e bu adam ne yediğini bilmez, deyince Hz. Rebî
"Lâkin, Allâh bilir" dedi.
Hicrî:3 Cemâziyelevvel 1435 •Fazilet Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder