1 Temmuz 2012 Pazar

ŞABANI ŞERİFİN FAZİLETİ


فضائل شهـــر شعبــــان






كامل شعبان





عن عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ : ( لَمْ يَكُنْ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم يَصُومُ شَهْرًا أَكْثَرَ مِنْ شَعْبَانَ ، فَإِنَّهُ كَانَ يَصُومُ شَعْبَانَ كُلَّهُ


Âişe validemiz buyuruyor ki:
(Resulullahın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şabanın tamamını oruçla geçirirdi.) [Buhari]

إنتبه فرصة شعبان فوات الأوان c52fe08e90ea517cbc15e2cf1700ebe9.gif

Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimizin Şaban ayında çok oruç tutması, ameller ALLAH Teâlâ’ya o ayda arz olduğu içindir. Üsame b. Zeyd (R.A.) diyor ki:

- Yâ ResûlALLAH! Şaban ayında tuttuğun kadar başka aylarda oruç tuttuğunu göremiyorum, sebebi nedir? dedim. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de:

“Bu Şaban ayı, Receb’le Ramazan arasında insanların gaflet ettikleri bir aydır. Halbuki o yani Şaban ayı, amellerin Rabbül-alemin’e yükseltildiği bir aydır. Ben, oruçlu olduğum halde amelimin yükseltilmesini seviyorum, istiyorum,” buyurdu. (Nesâî, Sıyam:70; A.b.Hanbel, 4/201)

Diğer bir sebeb: Hz. Aişe (R.Anha) diyor ki: Resûlullah (S.A.V) Efendimiz, Şaban ayının tamamını oruç tutardı. O’na dedim ki:

- Yâ Resûlellah! Oruç tutmanda, sana ayların en sevimlisi Şaban’dır, değil mi?. Şöyle buyurdu:
“Evet! Çünkü ALLAH Teâlâ, o sene ölecek olan kimselerin hepsinin isimlerini o ayda yazar. Ben de, oruçlu olduğum halde ecelimin gelmesini seviyorum.” (Müsnedü Ebi Ya’la, 4/277)

Abdülkadir-i Geylânî (K.S.) şöyle demiştir: Receb cefayı terk ayıdır; Şaban âmel ve vefa ayıdır; Ramazan ise, sadakat ve safa ayıdır. Recep tevbe ayıdır; Şaban muhabbet ayıdır; Ramazan Hakk’a yakınlık bulma ayıdır. Recep hürmet ayıdır; Şaban hizmet ayıdır; Ramazan nimet ayıdır. Recep ibadet ayıdır; Şaban zahidlik ayıdır; Ramazan ise, ziyadesi ile nimetlere ermek ayıdır. Recep ayında, iyilikler kat kat artar; Şaban ayında kötülükler kalkar; Ramazan ayında ikramlar gelmeye başlar. Recep, önce gidenlerin ayıdır; Şaban ortadakilerin ayıdır; Ramazan ise, âsilerin ayıdır.

كامل شعبان






 İdrâk edecegimiz Şâban ayı, Rasûlüllah (s.a.v.) Efendimiz’in ayıdır. Bu itibarla bu ayda çok salavât-ı şerife okumaya devam etmek lâzımdır.

Yine mümkün oldukça istiğfâr, İhlâs-ı Şerîf okumalı, teheccüd ve tesbîh namazları kılmalıdır .





Şâban ayı, “Şerefli, ulvî, berâta erdirici, ilâhî ihsâna kavusturucu, mü’minlere rahmet ve kâfirlere gazap olan, ilâhî nûra nâil edici” bir aydır. Bu ayın birinci gecesinde, yani bu akşam, her rek’atte bir Fâtiha, üç Âyetü’l-Kürsî ile bir tesbih namazı kılınır.



Hergün 100 defa "Kevser Sûresi" okunmalı1dır.

10 gün 100 defa "Yâ Latîf (c.c)"

10 gün 100 defa "Yâ Rezzak (c.c)"

10 gün 100 defa "Yâ Azîz (c.c)" okunmalıdır.

Berâ(e)t Gecesi: Saban ayının 15.nci gecesidir. Gündüzü oruçlu, gecesi ibadet ve zikirle geçirilmelidir.


ŞABAN,I  ŞERİF


Kamerî ayların sekizincisi.

Ayın hareketlerine göre hesaplanan Arabî ayların ilki Muharrem, sonuncusu da Zilhiccedir. Şaban, Receb ile Ramazan ayları arasında yer alır. Şaban ayının Araplar arasındaki eski adı Azil idi.

Araplar, Şaban ayına "şehrullâh-i muazzam", "şehru''l-kerâme" ve "şehru''l-kasîr" de derler. Böyle demelerinin sebebi, bu ayda bostanlara çıkıp, beraberlerinde götürdükleri yemek ve diğer şeyler pişinceye kadar gezip eğlenmeyi âdet edinmeleriydi.

Medineliler, bu ayın on beşinci gecesine "leyletü''l-helva" (helva gecesi) derler. Araplar, o gece evlerinde, durumlarına göre tatlılar pişirip yerler ve yedirirlerdi.

Eskiden bizim toplumumuzda da, hemen her kandil gecesi bir helva gecesiydi. Fakir-zengin akrabaya, komşuya helva dağıtmak âdetti. Ülkemizin bazı yörelerinde bu âdetin günümüzde de devam ettiği görülmektedir.

Şaban ayını önemli kılan özelliklerden biri, "şühûr-i selâse" denilen "üç aylar"ın ikincisi olmasıdır. Bilindiği gibi, üç ayların ilki Receb, üçüncüsü de Ramazandır.

Şaban ayının önemli bir hususiyeti de, "Beraat gecesi"nin bu ayın on beşinci gecesine tesadüf etmesidir. Beraat gecesi, meleklerin inmesi, duaların kabul olunması, duaların geri çevrilmemesi gibi birçok fazilete sahip olduğu için, bulunduğu ayı da değerli kılmıştır

İbn Mâce, Şaban ayı ve özellikle Beraat gecesi hakkında rivayet edilen şu iki hadisi kaydeder:







"Şaban ayının yarısı (Beraat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle der: Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Şifa vereyim!" (Sünen, İkâmetü''s-Salât, 191).

"Allah Teâlâ, Şabanın on besinci gecesi (Beraat gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asî olanlarla Allah''a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar” (Sünen, İkâmetü''s-Salât, 191)

Peygamber Efendimiz, bu ayda mümkün olduğu kadar oruç tutardı. Hz. Âişe, O''nun bu davranışını şu sözleriyle ifade eder: "Rasûlüllah''ın (s.a.s) Şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim" (Tecrid-i Sarîh Tercümesi, IV, 295).

Şaban ayı, İslam tarihinde bazı önemli olayların gerçekleşmesi açısından da önemlidir. Bunlar arasında, hicretin ikinci yılına rastlayan

Şaban ayı ortalarında nâzil olan âyetle kıblenin Mescid-i Aksâ''dan Mescid-i Haram''a çevrilmesi ve diğer bir âyetle de Ramazan orucunun farz kılınması sayılabilir


 


Şa''bân-ı Şerîf

Şa''bân ayı Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz''in ayıdır. Bu itibarla bu ayda Salevât-ı şerîfeye çok devam etmek lâzımdır. Yine mümkün oldukça İstiğfâr-ı şerîf, Salevât-ı şerîfe, İhlâs-ı şerîf okumalı, teheccüd ve tesbih namazları kılmalı ve Hatm-i Enbiyâ yapmalıdır.

„Şa''bân“ kelimesinde beş harf vardır. Bu harfler şu mânâlara gelmektedir:

ش : Şerefli
ع : Ulvî
ب : Berâet
Be harfi, kelimenin tam ortasında olup, bu ayın ortası, yani 15''inci gecesi Berâet gecesidir.

ا : İhsan-ı ilâhî
ن : Nûr-i ilâhîye nâiliyet. Bu nûr kâfirlere zulmet ve gadab-ı ilâhîdir.
Bu ayın birinci gecesinde, her rek''atte 1 Fâtiha-i şerîfe ve 3 Âyetü''l-Kürsî ile bir tesbih namazı kılınır.

Şa''bân''ın 27''nci gecesi, akşam ile yatsı arasında iki rek''at teşekkür namazı kılınacak. Zamm-ı sûre olarak ne istenirse o okunur. Namaza şöyle niyet edilir:

„Yâ Rabbî, beni Resûl-i Zîşân Efendimiz''in ayının sonuna yaklaştırdın. Resûlullah Efendimiz''i ve mübârek ayını bana hem şefi'' ve hem de şâhid eyle, Allâhü Ekber“

Namazdan sonra 70 defa İstiğfâr-ı şerîf:

اَسْتَغْفِرُ اللهَ الْعَظِيمَ وَاَتُوبُ اِلَيْكَ

„Estağfirullâhe''l-azıym. Ve etûbü ileyk“, 100 defa da şu Salevât-ı şerîfe okunacak:

اَللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى رُوحِ مُحَمَّدٍ فِى اْلاَرْوَاحِ وَصَلِّ عَلَى جَسَدِ مُحَمَّدٍ فِى اْلاَجْسَادِ وَصَلِّ عَلَى قَبْرِ مُحَمَّدٍ فِى الْقُبُورِ

„Allâhümme salli alâ rûhi Muhammedin fil-ervâh. Ve salli alâ cesedi Muhammedin fil-ecsâd. Ve salli alâ kabri Muhammedin fil-kubûr“.

Namazdan sonra „Yâ Rabbî, senin huzûr-ı sırr-ı ehadiyyetine ilticâ ediyorum“ denilir.






Rasülüllah efendimiz,

Kimki sene içersinde beş geceyi ihya ederse Cennet o kişiye vacib olur.



Birincisi leylei-terviye.
İkincisi.Leylei arefe.
Ücüncüsü.Leylei-nahr.
Dördüncüsü.Leylei-fitr.
Besincisi Şabanı şerifin yarısında olan berat gecesidir.Buyurarak bu geceye dolayısı ile Şabanı şerife işaret etmistir.


Ebu Hüreyre radiyallahü anh Rivayet ettigi bir Hadisi şerifde şöyle buyurur.


Şabanı şerifin yarısında yani berat gecesinde Kardeşim cebrail geldi ve Ya Muhammed Bu gece bütün Sema ve rahmet kapıları açılır.Kalk Rabbın için  namaz kıl ve ellerini semaya kaldır ve düa yap.dedi bende ya Cebrail bu gece hangi gecedir. Dedim.Cebrail ya Muhammed bu gece Rahmet ve magfiret kapılarından üç yüz kapı açılır .

Bütün mü´minler af olunurda sadece şunlar af olunmaz buyurdu.

Allaha şirk koşan,
Sihir yapan,
 Falcılık yapan,
Bir birine dargın olan.
Şaraba devam eden,
Zinaya devam eden,
 Faize devam eden ,
Ana babasına asi gelen,
 İki mü´min arasını açan,
Sılai-rahmi terk eden,
kişileri Allah af etmez.Taki tevbe edip bu hallerinden vaz geçinceye kadar Buyurdu.

Bunun üzerine Rasülüllah efendimiz oradan çıkdı namaz kılıp secdeye vardı ve çok şideetli şekilde ağladı.

Bu hadisi Şerifdende anlaşıldığı üzere berat gecesine daha önceden hazırlanmak lazım bu vasıflardan üzerimizde birisi veya bir kaçı varsa tevbe etmeli vaz geçmeli ve beratini eline alanlardan olmaya çalışmalıdır.
(Mev-i- zei hasene)




Mübarek Şaban ayı Halk Arasında üç aylar diye isimlenen ayların ikincisi şabanı şerifdir.




Şabanı Şerif Rasülüllah efendimize tahsis edilen aydır.bu sebeble kıymetli aylardandır.

 Ve içinde berat gecesi gibi afvı umumi olan bir gece vardır.

Bu gecede Allah kelamı olan Kur´anı kerim Levhi- mahfuzdan dünya semasına toplu halde indigi icin Şeref ve fazilatini bir kat daha Artırmıştır.

Hulasa her yönden meziyyeti sayılamayacak kadar cok olan mübarek bir ay ile şereflenmiş bulunuyoruz.Rabbim kıymetini bilmeyi ve İstifade etmeyi Cenabı hak nasip etsin. Aminnnnn





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder