25 Temmuz 2012 Çarşamba

KADİR GECESİ







 

 Hz. Aişe (r.ah) şöyle anlatıyor:
“Ey Allah’in Resulü! Kadir gecesine rastlarsam nasil dua edeyim? diye sordum.
Resulüllah (s.a.v):


“Allahümme inneke afüvvün tühibbü’l-afve fa’fu anni (Allah’ım sen çok affedicisin, affi seversin, beni affet)” diye dua et, buyurdu (Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314).

اللهم إنك عفوٌ كريمٌ تحب العفو فأعفو عنّا

“Allahümme inneke afüvvün kerimün tühibbü’l-afve fa’fu anna (Allah’ım Sen çok affedicisin, affi seversin, bizi affet)” .



"KADİR GECESİ"



بسم الله الرحمن الرحيم



فضلها


ليلة القدر أفضل ليالي السنة لقوله تعالى


إنَّا أَنْزَلنَاهُ فِي لَيْلَةِ القَدْرِ ، وَ مَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ القَدْرِ ، لَيْلَةُ القَدْرِ خَيْرٌ مِن أَلفِ شَهْر

Kadir Sûresinde Mevlâmız: Muhakkak biz(azîmüşşân) Kurân-ı Kerîmi Kadir Gecesinde (Levh-i mahfuzdan dünyâ semâsına) indirdik. Sana Kadir Gecesinin gayet fazîletli olduğunu kim bildirdi? Kadir Gecesi (nde kıyam ve ibâdet, içinde Kadir Gecesi bulunmayan) bin aydan daha hayırlıdır.






أي العمل فيها من الصلاة والتلاوة والذكر خير من العمل في ألف شهر ، ليس فيها ليلة القدر

Hanki Amel; Namazdan, Kuran okumadan, Allah-ı zikretmaden, hayırlıdır ve Hanki Amel içinde Kadir Gecesi bulunmayan bin aydan hayırlıdır.


"KADİR GECESİ'Nİ ARAMAK"



Kadir Gecesinin, Ramazân-ı Şerif'in 20 sinden sonraki tek gecelerinde aranmasına dair müteaddit hadîs-i şerîfler vârid olmuştur.

 Birinden itibaren tek gecelerde aranmasını tavsiye eden büyükler de vardır.

İmâm Şârânî Hazretleri, Kadir Gecesinin kaçıncı gece olduğunu, Ramazân-ı Şerîf'in giriş günlerine göre şöyle tespit etmistir:


 Pazar günü girerse, 28'i 29'a baglayan gece.

Pazartesi günü girerse, 20'yi 21'e baglayan gece.

 Sali günü girerse, 26'yi 27'ye baglayan gece.

 Çarsamba günü girerse, 18'i 19'a baglayan gece.

 Persembe günü girerse, 24'ü 25'e baglayan gece.

 Cuma günü girerse, 16'yı 17'ye baglayan gece.

 Cumartesi günü girerse, 22'yi 23'e baglayan gece.

İmâm-ı Şârânî Hazretleri, 30 sene bu usûle göre Kadir Gecesi'yle müşerref olmuşlardır. Birçok ehlüllâh bu usûlle Kadir Gecesi'ni bulmuşlardır.


Kadir Gecesi'nin bu ay içerisinde hangi gece olduğunun gizlenmesi, müminlerin her geceyi Kadir Gecesi bilip, her gece çokça ibâdet etmeleri içindir.


Kadir Gecesi'nde hava berrâk ve güzel olur. O gece her şey Allâh'a secde eder. Denizlerin suyu bir an için tatlılaşır. Müminler afv-i ilâhî ve magfiret-i sübhânîye mazhar olurlar.

Netice olarak Ramazân-ı Şerîf hangi gün girerse girsin, bu hesaba göre Kadir Gecesi, cumartesiyi pazara bağlayan geceye isâbet etmektedir.

 Ramazân-ı Şerîf'in ikinci yarısında iki adet cumartesi vardır. Bunlardan gecesi tek sayıya isabet eden, Kadir Gecesi olur. Allâhû Âlem.




Peygamber Efendimiz(sav): Kim (fazîletine), inanarak ve sevâbını (Cenâb-ı Hakk?tan) ümîd ederek Kadir Gecesinde (ibâdete) kalkarsa, geçmiş günahları bağışlanır. buyurmaktadırlar.

Yine Kadir Gecesinin fazîleti ile alâkalı olarak rivâyet olunduğuna göre: Hz. Mûsâ(as): Yâ Rabbî! Ben sana yakınlığı murad ederim dediğinde Rabbımız: Yâ Mûsâ! Benim yakınlığım Kadir Gecesi uyanık olanlar içindir buyurdu.

 Yine Mûsâ(as): Yâ Rabbî! Senin rahmetini isterim dediğinde Mevlâmız: Yâ Mûsâ! Benim rahmetim Kadir Gecesinde fakirlere merhamet edenleredir buyurdu. 


Yine Mûsâ(as): Yâ Rabbî! Ben sırâtı şimşek gibi geçmek istiyorum dediğinde Mevlâmız: Yâ Mûsâ! Sırâtı şimşek gibi geçmek Kadir Gecesinde sadaka verenlere mahsûstur? buyurdu. 

Mûsâ(as): Yâ Rabbî! Cennetin ağaçlarının altında meyvelerinden yemek isterim? dediğinde Mevlâmız: Yâ Mûsâ! Cennetteki meyveleri yemek Kadir Gecesinde tesbih edenler içindir buyurdu.
 Mûsâ(as): Yâ Rabbî! Ben senin rızânı murâd ediyorum dediğinde, Mevlâmız: Yâ Mûsâ! Benim rızam Kadir Gecesinde iki rekat dahî olsa namaz kılanlar içindir buyurdu.


KADİR GECESİ?NİN FAZİLETİ?




Hadîs-i Şerîf:
 Cenâb-ı Hak Kadir Sûresinde buyuruyor ki, “Kim faziletine inanarak ve mükâfâtını sadece Allâh’tan ümid ederek Kadir Gecesini (ibadetle) ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır.” 
(Hadîs-i Şerîf, Müttefekun aleyh)
Hicrî:26 Ramazan 1434   •Fazilet Takvim

Ashâb-ı Kirâm, Allâhü Teâlâ’nın Kadir Gecesi hakkında “Bin aydan hayırlıdır.” meâlindeki âyet-i kerîmesine sevindikleri kadar hiçbir şeye sevinmediler.

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) ashâbına İsrailoğullarından dört kişiyi anlattı. Bunlar -göz açıp yumuncaya kadar bir zaman dahi Allâh’a âsî olmadan- seksen sene ibâdet etmişlerdi. 

Resûlullâh’ın (s.a.v.) ashâbı da bundan dolayı hayret etmişlerdi. Cebrâil (a.s.) geldi ve:
“Yâ Muhammed! Sen ve ashâbın, bu zâtların göz açıp yumuncaya kadar kısa bir vakitte bile Allâh’a isyan etmeden seksen sene ibâdet etmelerine hayret ettiniz. Allâhü Teâlâ sana bundan hayırlısını indirdi.” dedi ve “İnnâ enzelnâhü fî leyleti’l-kadr...(Biz, onu Kadir Gecesi’nde indirdik.)” meâlindeki âyet-i kerîme ile başlayan Kadr Sûresi’ni sonuna kadar okudu.
 Resûlullâh Efendimiz (s.a.v) çok sevindiler.
Hicrî:26 Ramazan 1434   •Fazilet Takvim

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ  


إِنَّا انزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ  


وَمَا أَدْرَاکَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ  


لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ  



تَنَزَّلُ الْمَلاَئِکَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِن کُلِّ أَمْرٍ


سَلاَمٌ هِيَ حَتَّى‏ مَطْلَعِ الْفَجْرِ  




: Hakikât biz o (Kurân-ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana ne bildirdi Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve Rûh (Cebrâil (a.s.) veya bir büyük melek) Rablerinin izniyle her bir is için peyderpey inerler. O gece tâ fecrin doğusuna kadar selâm (ve selâmet)dir.

Bir hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki: Kadir gecesi olunca Cenâb-ı Hak Cebrâil (a.s.)a emreder. Cebrâil (a.s.) meleklerle beraber yanlarında bir sancakla yeryüzüne iner ve sancağı Kâbenin üzerine diker. Cebrâil (a.s.)ın altı yüz kanadı vardır. Bunlardan iki tanesini Kadir gecesi dışında açmaz. Bu iki kanadı şark ve garbı kaplar.

Sonra Cebrâil (a.s.) yanındaki meleklere, Gidin, Ümmet-i Muhammedin namaz kılan, zikreden ve dua edenlerine selâm verin, onlarla musâfaha edin ve onların dualarına âmin, deyin. diye emreder. Melekler de yeryüzüne dağılır, o gece uyanık olup ibâdet ve taat eden Ümmet-i Muhammed?i ziyâret eder, selâm verir ve musafaha ederler, dualarına da âmin derler.

Fecir doğduğu zaman Cebrâil (a.s.) meleklere toplanmalarını emreder.

 Melekler; Ya Cebrâil, Cenâb-ı Hak Ümmet-i Muhammede nasıl muamele etti, diye sorarlar. Cebrail (a.s.), Allâhü Teâlâ onlara rahmetiyle nazar etti. Onları affetti ve mağfiret etti.




Ancak şu dört sınıf hariç;

Bunlar,


Devamlı içki içen,

Ana ve babasına asi olan,

Sıla-i rahmi kesen, ve,

 Müslüman kardeşine kin tutup, ona üç günden fazla darğın olan.? diye cevap verir.


Bu geceyi hayırlı kılan pek çok hususlardan bazıları:


Hadîs-i Şerîf:
 Hz. Âişe vâlidemiz “Ya Resûlallâh! Kadir gecesinin hangi gece olduğunu bilirsem nasıl dua edeyim, haber verir misiniz?” dedim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Allâhümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbü’l-afve fa’fu annî” diye dua et.” buyurdular. 
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:26 Ramazan 1434   •Fazilet Takvim
  

Cenâb-ı Hak, bazı kıymetli şeyleri birçok hikmetler için gizlemiştir: 
Kullarının bütün ibâdet ve tâatlara rağbet etmesi için rızâsını ibâdet ve tâatlarda; büyük-küçük günahlardan kaçınmaları için gadabını günahlarda; bütün isimlerine ta’zîm edilmesi için İsm-i A’zam’ı Kur’ân-ı Kerîm’de; bütün namazların muhâfazası için salât-ı vüstânın hangi namaz olduğunu; günün tamamında duâ edilmesi için cuma günündeki icâbet saatini (duânın kabul edilen vaktini); hiç kimseyi hor ve hâkir görmemek için velî kullarını; Ramazan’ın her gecesini ibâdet ve tâatla ihyâ edip daha çok sevap kazansınlar diye de Kadir Gecesi’ni gizlemiştir.Bununla beraber Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v.) Kadir Gecesi’nin bâzı alâmetlerini bildirmiştir: O gece gökyüzü parlak ve bulutsuz olur. Hava ne soğuktur ne de sıcak, latîf olur. O gecenin sabahında güneş ziyâsız (solgun) olarak doğar.Kadir Gecesi, içerisinde Kur’ân-ı Kerîm indirilen mübârek gecedir.



1. Kurân-ı kerîmin bu gecede indirilmeye başlanması.

2. Bu gecede ibâdetin (içerisinde Kadir gecesi olmayan) bin aydan (83 sene 4 ay) hayırlı olması
.  Resûlullâh Efendimiz’e (s.a.v.) kendisinden önceki ümmetlerin ömrü gösterildi. Ümmetinin ömürlerini kısa gördü. Bunun üzerine Hz. Allâh bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’ni ihsân etti.      

3. Bu gecede meleklerin ve rûhun inmesi. 
 

Melekler bu gecenin esrârını görmek üzere inerek yeryüzünü doldurduğu için bu geceye darlık mânâsına olan “Kadir” ismi verilmiştir..

Melekler çok arzu etmelerine rağmen Âlem-i Emri seyredemezler. Ancak mübârek gecelerde bilhassa Kadir gecesinde, letâifini füyûzât-ı ilâhiye ile nurlandıran müminlerin kalplerinden Âlem-i Emri seyretmelerine izin verilir.

 Kadir gecesinde melekler yeryüzünü hınca hınç doldurarak yeryüzü kendilerine dar geldiği için bu geceye darlık mânâsına olan Kadir ismi verilmiştir.
 

Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki: “Kadir Gecesi olunca Allâhü Teâlâ, Cebrâil’e (a.s.) emreder. Cebrâil (a.s.) yanlarında yeşil bir sancakla melekler ile yeryüzüne inip sancağı Ka’be’nin üzerine dikerler. Cebrâil (a.s.) bu gece melekleri teşvik eder. Onlar da her ayakta bulunana, durana, oturana, namaz kılana ve zikredene selâm verir ve onlarla musâfaha eder, yaptıkları duâlara âmin derler. Bu, fecir vaktine kadar devâm eder.” .

4. Bu gece fecir vaktine kadar selâmettir.

Kadir gecesinin bazı alâmetleri: O gece gökyüzü bulutsuz ve parlak olur. Hava ne soğuk ne sıcak, latif olur. O gece bir an için denizlerin suyu tatlanır, zemzem ziyâdeleşir.


KADİR GECESİ NİÇİN GİZLENMİŞTİR??


Ashâb-ı kiram, Allâhü Teâlânın



لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ


Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. âyet-i kerîmesinin inzâline sevindiği kadar, başka bir şeye sevinmemiştir.



Allâhü Teâlâ kullarına cum''a gecesini bildirdiği halde, Kadir Gecesini niçin bildirmemiştir

Cenâb-ı Hakk, kullar amellerine güvenmesinler diye Kadir Gecesini onlara bildirmedi. Zîrâ Kadir Gecesini bilmiş olsalar; biz bir gecesi bin geceden hayırlı olan Kadir Gecesinde hayırlı ameller işledik.

Artık Allâhü Teâlâ muhakkak bizi mağfiret eyledi. diyerek, hayırlı ameller işlemekte ihmalkâr davranırlar.


Bu, Allâhü Teâlânın kullarına ömür ve ecellerini bildirmemesi gibidir. Nitekim bir kimse ne zaman öleceğini bilse, dünyâ nimetlerine, lezzetlerine dalar,


Ecelim yaklaşınca tevbe ve istiğfâr edip Rabbime ibâdetle meşgul olurum, tevbekâr ve kurtulmuş olarak vefât ederim. derdi.

Cenâb-ı Hakk, kullarının her zaman korku ile ümit arasında bulunup, tevbeye devam etmeleri ve âhirette Allâhü Teâlânın rahmetiyle, azâbından kurtulmaları için, Kadir Gecesini Ramazân ayında gizlemiştir.  



“KADİR GECESİNDE NE YAPILIR?”


Bu gece dört rek’at Kadir Gecesi namazı kılınır:

1’inci rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İnnâ enzelnâhü...,

2’nci rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı şerif,

3’üncü rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İnnâ enzelnâhü...,

4’üncü rek’atte: 1 Fâtiha, 3 İhlâs-ı şerif okunur.




Namazdan sonra:

` 1 defa, “Allâhü ekber Allâhü ekber. Lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Allâhü ekber ve lillâhi’l-hamd.”

` 100 Elem neşrah leke... sûresi,

` 100 İnnâenzelnâhü... sûresi,

` 100 defa da Rasûlüllah Efendimiz’in Hz. Âise vâlidemize ögrettigi 

“Allâhümme inneke afüvvün kerîmün tühibbü’l-afve fâ’fü annî” 
duâsı okunur ve duâ edilir.



Mümkünse, bir de tesbih namazı kılmalıdır.









İbni Abbas buyurur ki: «Peygamber 'imize İsrailogullanndan bir adamın bin yıl boyunca Allâh Yolu'nda omuzunda silâh ile savaştıgı anlatıldı. Bu hal Peygamber'imizin hoşuna giderek aynı mazhariyyeti kendi ümmeti için de diledi ve

«Yâ Rabb'i, ümmetimi, ömrü en kısa ve ameli en az ümmet olarak yarattin» diye Allah'a yakarinca Allâh O'na ve Kiyamete kadar gelecek olan bütün Ümmetine İsrailogulunun Allâh Yolunda silâh taşıdıgı bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini bagışladı. Bu gece, bu ümmetin imtiyazlarından birisidir.»

Anlatıldıgına göre İsrailoglu. Sem'un adında biridir. Bin yıl boyunca atının palanı kurumadan düşmanla savaşır, üstün kuvvet ve cesareti ile karşısına dikilen kafiri dize getirir.

Kendisi ile başa çıkamayacaklarını gören düşmanları, birini karısına göndererek eger kocasını baglar da onu bir eve hapsedip derdinden kurtulacak olurlarsa kendisine bir tas altın adarlar.

Adam gece uyuyunca karısı onu bir urganla baglar. Fakat uyanınca eli ayagını hareket ettirerek urganı kolayca kesiverir. Karısına «Niçin böyle yaptın» diye sorunca kadın «Gücünü denedim» diye cevap verir.

Kadın durumu adamın düşmanlarına bildirince kendisine zincir gönderirler. Fakat adam yine uyanınca onu da koparmakta güçlük çekmez.

Bu arada şeytan düşmanlarına gelerek karısına adamdan hangi şeyi kesip koparamayacagını sormasını tavsiye eder. Birini gönderip kadına şeytanın talimatını ulaştırırlar. Kadın adama neyi koparamayacagını sorunca adam «Saç örgülerini» diye cevap verir. Adamın yere kadar uzanan sekiz saç örgüsü vardı.
Adam uyuyunca kadın örgülerin dördü ile ellerini, diger dördü ile de ayaklarını baglar.

 Kâfirler gelir, adamı alır ve bogazlayacakları eve götürürler. Ev dört yüz direk boyu yükseklikte olmasına ragmen tek direklidir. Bütün düşmanları başına üşüşür, önce dudaklarını, burnunu ve kulaklarını keserler.
Bu sırada adam Allah'a yalvararak kendisine verecegi aşılmadık bir güç sayesinde baglarını koparmasını, evin diregini yerinden oynatarak binayı düşmanlarının başına yıkıp kendisinden kurtulmasını diler.

Allâh, duâsını kabul ederek kendisine saşırtıcı bir güç verir, baglarını koparır, diregi yerinden oynatarak evi düşmanlarının başına yıkıp hepsini öldürür ve kendisi böylece düşmanlarının elinden kurtulur.

Sahâbiler bu hikâyeyi duyunca «Yâ Rasûlallah biz de o adamın sevabı kadar sevab kazanabilir miyiz» diye sorarlar. Peygamber imiz «Bilmiyorum» diye cevap verir. Fakat Ibni Abbâs'in bahsettigi gibi. Peygamber imiz Allah'a yalvarır ve Allâh'da ona Kadir Gecesini verir.

Şem’ûne’l-Gâzi  ve Kadir Gecesi 


Şem’ûne’l-Gâzi hazretlerinin doğum ve vefat tarihleri hakkında kayıtlarda kesin bir bilgi yoktur. Hz. İsa’dan (a.s.) sonra dünyaya geldiği, ancak hangi asırda geldiği belli değildir. III. asırda IV. asırda yaşamış olabilir. 
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), ashabına bir gün, İsrâiloğulları’ndan bir kişiyi anlatmıştı. Bu zât (ki o Şem’ûne’l-Gâzî’dir), bin ay Allah yolunda silâh kuşanarak cihâd etmiş, gecelerini de ibadetle geçirmişti. Müslümanlar hayretler içinde kalarak ona gıpta ettiler/imrendiler… ‘Keşke bizim ömrümüz de onunki gibi uzun olsaydı da, biz de din uğruna Allah için cihad etseydik’ dediler. Bunun üzerine Allah Tealâ, Ümmet-i Muhammed’e olan lûtuf ve merhametini beyan etmek üzere Kadir Sûresi’ni inzal edip; ‘(Size Kur’an’ın indirildiği) Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır’ buyurdu. (Bkz. el-Vâhidî, Kitabu’l-Megazî, s. 486)

*** 
Bir başka kaynakta ise, şöyle denilmektedir: 
Rum beldelerinden bir beldede ismine Şem’ûn bin Mesih denilen bir zat vardı. Bu zat, İncil ehlindendi. Annesi onu Allah yolunda hizmet etmesi için nezretmişti. Kavmi putlara tapıyordu. Şem’ûn’un evi şehrinden uzak bir yerdeydi. 
Şem’ûn, Allah Teala’yı inkâr eden, putlara tapan sapık kavmi ile cihad edip onları Allah’a imana çağırıyordu… Tek başına yaptığı mücadelelerde-savaşlarda çok ganimet elde ediyordu… Savaşırken susadığı zaman Allah onun için bir taştan gayet leziz bir su akıtırdı. Bu su, o içip kanasıya kadar akardı… Kendisine büyük bir güç ve kuvvet verilmişti. 
Ana hatlarıyla vasıflarından/özelliklerinden söz ettiğimiz bu mübarek zatın Erciyes‘in batısında bulunan ve bugün adı “Evliya Dağı” diye anılan bir dağda yaşadığı rivayeti yaygındı… Çevre halkının arasındaki adı, “Şem’ûn el-Gâzi”dir. Hatta XII. Asırda Anadolu’ya gelen Selçuklular onun mezarının üzerine güzel bir türbe yaptırmışlardır. 
Çevreden derlenen hayat hikâyesindeki benzerlik, peygamberler tarihinde zikredilenlerle aynıdır. 
***
Hikâye şöyledir: 
Şem’ûn el-Gâzi, benzeri görülmemiş bir kahraman-yiğit olup kendisini hangi bağ ile bağlasalar o bağı kırıp kurtulurdu. 
İman etmeyenlere karşı Allah yolunda cihad ederdi. İnanmayanlar onun karşısında aciz ve çaresiz kalmışlardı. Bu halden kurtulmak için bir hile ile çare arıyorlardı…

Yaşadıkları beldenin hâkimi, Şem’ûn’un hanımına haber gönderip, 
- “Eğer kocanı öldürmede bize yardımcı olursan, seni kendime alıp istediğin her şeye kavuştururum.” dedi. 
Kadın buna aldandı ve, 
- “Size nasıl yardımcı olurum?” diye sordu. O da, 
- “Gece uyurken onu iple iyice bağla ve bize haber ver” dedi. 
Kadın bu teklifi kabul etti. Bir gece Şem’ûn uyurken onu sağlam bir iple sıkıca bağladı. Şem’ûn sabahleyin uyanıp kendisinin bağlandığını görünce, hanıma bunu niye yaptığını sordu. O da, 
- “Senin çok kuvvetli olduğunu, seni bağlayan her ipi koparacağını söylerdin… Kuvvetini denemek için yaptım bunu” dedi. 
Şem’ûn ses çıkarmadı… Gerildi ve bütün ipleri kırdı. 
Kadın yaptığı işte başarısız kaldığını şehrin hâkimine bildirdi. 
Onlar bu defa zincir gönderdiler. Onunla bağlamasını tembihlediler… 
Kadın Şem’ûn’u bu defa zincirle bağladı… Şem’ûn uyanınca bu defa zincirleri bir hamlede dağıttı. 
Karısına bunu niçin yaptığını sorunca,”Şem’ûn neyle bağlanırsa bağlansın hepsini kırar diye duymuştum. Onun için denedim” dedi. 
Şem’ûn, 
- “Doğrudur” diye cevap verdi ve ilave etti: “Ben ancak kendi saçımın teliyle bağlanırsam onu kıramam” dedi. 
Kadın bunu öğrenince, bir gece de onun ellerini ve ayaklarını saçından aldığı kıllarla bağladı. 
Sabahleyin uyanınca, Şem’ûn bunları kıramadı… 
Kadın durumu şehrin hâkimine bildirdi… Askerleri gelip onu şehrin hâkiminin huzuruna götürdüler… 
Şehrin Kralı, dört sütun üzerine inşa edilmiş bir köşkte oturuyordu. 
Halkı sarayının önüne topladı… 
Şem’ûn el-Gâzi'nin asılması için darağacı kurdurdu… Orada asılmasını emretti. 
Askerler onu, elleri kendi saçının kıllarıyla bağlı olarak darağacının önüne getirdiler… 
Büyük bir kalabalık taş kesilmiş bu ezeli düşmanlarının asılacağını sabırsızlıkla bekliyorlardı… 
Şem’ûn el-Gâzi, yağlı ip boğazına geçirilmeden, darağacına baktı ve hafif tebessüm ederek, gözlerini yumup, sessiz bir şekilde Allah Telala’ya şu duada bulundu: 
“Ya Rabbi! Dünyada yaşamayı, senin yolunda kâfirler ile cihad etmek için isterim. Eğer bu isteğim kalpten ve samimi ise, duamı kabul buyur ve beni kurtar. Senin yolunda cengime-cihadıma devam edeyim. Değilse zaten sana geliyorum bundan sürûr ve mutluluk duyarım.” 

Şem’ûn el-Gâzi'nin bu duasından sonra bir melek geldi,ellerini ve ayaklarını çözdü… 
Bunun üzerine Şem’ûn el-Gâzi şehrin hâkiminin sarayını avuçladığı gibi kendisinin asılmasını seyre gelen halkın üzerine savurdu… Böylece hem azılı düşmanı Kral hem de halkı ortadan kaldırdı… 
Evine dönünce de kendisine ihanet eden kadını cezalandırdı… 
Bundan sonra da yine gazalarına devam etti… 
Vadesi gelince de her fani gibi vefat etti. 
Ona inananlar bu defa, onu götürüp Erciyes’in zirvesine yakın bir yerde toprağa verdiler. Bu küçük tepede kendisinin zaten kuyusu vardı. Bugün halk tarafından, “Evliya Dağı” diye adlandırılan bu yerde, pâk ecdadımız Selçukluların, kabri üzerine yaptırdığı güzel bir türbenin altınde yapmaktadır. 
Kabrinin boyu 4 metredir… 
Başucunda ise iki çocuğuna ait mezarlar vardır.


Peygamberimiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

«— Kadir Gecesi olunca Cebrail, bir gurup melek arasında yere iner. Yere inen melekler gerek ayakta ve gerekse oturarak Allah'ı zikreden her kulu selâmlarlar, onun için istigfar ederler.»

Ebû Hureyre buyurur ki; «Kadir Gecesi, yeryüzüne çakıl sayısından çok melek iner. Onların inmeleri için gök kapılarının hepsi açılır. Her yana nûr saçılır. Büyük bir tecelli meydana gelir ve bu gece Meleküt âlemi açılır. Fakat bu husûsda insanlar birbirinden farklıdır.

Kimine hem gök yüzünün ve yeryüzünün Melekütu birarada açilir. Gök yüzünün perdeleri aradan kalkinca bu kimseler ayakta dikilen, oturan, secdeye kapanmis, zikreden, sükreden, tesbih eden ve tehiil eden bütün melekleri asli kimlikleri ile görürler.

Kiminin önüne cennet açilir ve orada evleri, köskleri, hurileri, nehirleri, agaçlari, meyveleri görür. Gögün tavani olsa Ars'i müsahede eder.

Peygamberlerin, velilerin, sehidlerin. siddiklarin konaklarini görür. Bu Meleküte dalar, rahmet deryasinda gezintiye çikar. Cehennemi, onun tabakalarini ve içindeki kâfirlerin barinaklarini ve diger fevkalâdeliklerini görür.

Kimin de önünden Allah ile arasindaki perde kalkar da O'ndan gayri hiç bir seyi görmez olur.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Kim Ramazanin yirmî yedinci gecesini sabaha kadar ibadet ile geçirirse, bu benim nezdimde bütün Ramazan geceleri yapilan gece ibadetinin hepsinden daha sevimlidir."

Hz. Fâtimâ «Babacigima geceyi ibâdet ile geçirecek gücü olmayan kadin ve erkekler ne yapsin» diye sordu.

Peygamber 'imiz ona su cevabi buyurdu;
"Onlarin yastiklarini dikip üzerine yaslanarak bu gecenin herhangi bir saatinde oturup Allah'a dua etmeleri, benim için bütün ümmetimin bütün Ramazan Gecelerinin hepsinde yaptiklari ibâdetten daha sevimlidir.»

Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

"Kim iki rek'at namaz kilip istigfar ederek Kadir Gecesini ibâdet ile geçirirse Allah tarafindan bütün günâhlari bagislanir. Allah'in rahmetine gömülür. Cebrail (A.S), kendisini kanadi ile oksar. Cebrail'in (A.S.) kanadi ile oksadigi kimse cennete girer.»


 


Kadir Gecesi




Kur’ân-ı Kerîm’de medhedilen en kıymetli gecedir. Kadir gecesinin fazîleti, üstünlüğü (bin aydan daha fazîletli, kıymetli, hayırlı olduğu), bizzât Allahü teâlâ tarafından, Kadir sûresinde açıkça bildirilmiştir.Kur'an-ı Kerim'de Cenab-ı Hak, bu mübarek gecenin kıymet ve faziletini şöyle beyan buyurmaktadır: 
"Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin?  Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır.. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar.  O gece, esenlik doludur. Tâ fecrin doğuşuna kadar."
(Kadir Suresi  ) 
Resul-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz buyuruyor:
"Kim Kadir Gecesi'nde inanarak, ihlas ile o geceyi ibadetle geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır."
"Kadir Gecesi yatsı namazında cemaatte hazır bulunan, ondan nasibini almıştır."
Müminlerin annesi Hz.Aişe (r.a.) şöyle diyor :
-Dedim ki: Ya Resullullah, Kadir Gecesi'ni bilirsem onda ne şekilde dua edeyim? Şöyle buyurdu:
- Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü anni. (Allah'ım sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle.)
Peygamberimiz (sav) buyuruyor:
"Kadir gecesinde bir defa, Kadir sûresini okumak, (başka zamanda) Kur’ân-ı kerîmi hatmetmekten daha sevâptır. Bu gece koyun sağma müddeti kadar namaz kılmak, ibâdet etmek, bir ay her geceyi ibâdetle geçirmekten daha kıymetlidir."
Bu mübarek gecede dua sünnettir. O icabet vakitlerinden birisidir. Süfyan-ı Sevrî demiştir ki, o gece dua etmek, namaz kılmaktan daha sevaptır. Kur'ân okuyup da dua ederse güzel olur.
İbnü Hacer Heytemî Tuhfetü'l-Muhtâc'da der ki:

"Kadir gecesini görene, saklaması sünnettir. Onun kemâliyle faziletine ancak Allah Teâlâ'nın bildirdiği kimseler nail olur."

 Kadir gecesi, meşhur olduğu üzere, Kur'ân'ın nazil olduğu veya sabahında Bedir zaferinin vuku bulduğu gece olduğuna göre o bir defa olmuş geçmiştir. Her sene Ramazan'da olacak olan onun şeref ve hatırasıdır, demek olur. Nitekim bazıları onun bir defa olup kalktığını kabul etmişlerdir. Fakat Kadir gecesi onlardan dolayı değil, onlar Kadir gecesine rastlamış olduğuna göre de Kadir gecesi bütün sene içinde gizli olup, en çok Ramazan'da ve en çok son onunda ve en çok yirmi yedinci veya sonuncu gece olması ihtimali en galip bulunan mübarek bir takdir gecesi olarak tekrar eder ki, bilinen, çoğunluğun görüşü de budur.


Allahü teâlâ, Kadir gecesini gizlemiş, yani Ramazan ayının çeşitli günlerine koymaktadır. Bu sene Ramazanın birine koyarsa öteki sene Ramazanın yedisine koyabilir, Kadir gecesi o gece olur. Diğer geceler gibi falanca ayın belli bir günü yapmamış, bu geceyi gizlemiştir. Bu gecenin aylarla ilgisi yok, gece ile ilgisi var. Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesinde Kur'an-ı kerim inmiş ise, bu sene de Kadir gecesi Ramazanın üçüne alınmış olabilir. Demek ki bu mübarek gece Ramazanın üçüne geldi. Ay mefhumundan sıyrılmak gerekir. Diğer geceler ayla ilgili, Kadir gecesi ayla ilgili değil, gece ile ilgilidir. Allahü teâlâ dileseydi her aya bir tane koyardı ve her ayda Kadir gecesi olabilirdi. Kur'an-ı kerimin indiği bu geceyi de her ay kutlardık.

İlk defa Kur’an-ı kerimin nazil olduğu gecenin hususiyetini, faziletini ve bereketini Allahü teâlâ her sene başka bir geceye veriyor. Yani her sene değişik bir gecenin o kıymet ve fazileti taşımasını irade buyuruyor. Kur’an-ı kerimin nazil olduğu o mübarek gecenin her sene-i devriyesinde aynı gecenin o fazileti taşıması icap etmiyor. Başka bir gece o fazileti taşıyabiliyor. 


Denizlerin suyu bir an tatlılaşır.

Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgar yoktur.

Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar.Yükselinceye kadar sanki büyük bir tabak gibidir.

Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur.



Kadir gecesinin, Ramazanı şerifin 20.sinden sonraki tek gecelerinde aranmasına dair müteaddit hadis şerifler varid olmuştur. Birinden itibaren tek gecelerde aranmasını tavsiye eden büyüklerimiz de vardır.

İmamı Şa'rani Hazretleri, Kadir gecesinin kaçıncı gece olduğunu, Ramazanı şerifin giriş günlerine göre şöyle tesbit etmiştir. İmamı Şarani Hazretleri 30 sene Kadir gecesiyle bu tarife göre müşeref olmuşlardır. Bir çok Allah dostuda bu usulle Kadir gecesini bulmuşlardır.
  • Pazar günü girerse 29.gece, 
  • Pazartesi girerse 21.gece, 
  • Salı girerse 27.gece, 
  • Çarşamba girerse 19.gece,
  • Perşembe girerse 25.gece,
  • Cuma girerse 17. gece, 
  • Cumartesi girerse 23.gece. 

 Ulemanın ekserisi "Leyle-i kadir ramazan ayının yirmi yedinci gecesidir." demişlerdir. Bu görüşün sahibi bulunan ilim adamları delil olarak şu hadis-i şerifi göstermektedirler: "Leyle-i Kadir, yirmi yedinci gecedir."
Bu nakli  delile ilaveten akli bir delil ile mevzûu  daha belirgin hale getirmek istiyorum. Süre-i celilede (Kadir Suresi) "Leylet'ül Kadri" lafzı üç yerde geçmektedir. Bu lafzın harfleri dokuz tanedir. Bu sayıyı üçle çarptığımız zaman çıkan yekün de yirmi yediyi göstermektedir.

 Din adamlarının bazısı, leyle-i kadrin senenin günleri içinde gizlenmiş olduğunu söylemişlerdir. İhmalkarlık yapmasınlar ve diğer geceleri de ihya etsinler diye bu gecenin gizlendiğini ifade etmişlerdir.
Hızır aleyhisselam da gizlenmiştir. İlim adamlarına ve zahid kimselere gösterilen alaka, fukara ve gurebaya da gösterilmelidir. bu ihitimalden dolayı:

"Her geceyi kadir bil, her gördüğünü Hızır bil" denilmiştir. (3)

Cenab-ı  Hak bu geceyi hakkıyla ihya eden kullar arasına bizleri de ilhak eylesin ve bizi zatına kul ve Habine ümmet olma şerefinde daim eylesin.


  • Yatsı namazında zammı sure olarak Kadir suresini okumalı.
  • Bir iki sayfa Kur'an-ı kerim okumalı.
  • Az da olsa sadaka vermeli.

  • Bu gece 4 rekat Kadir Gecesi Namazı kılınır.
1.rekatta : 1 Fatiha
3 İnna enzelnâhü
2.rekatta : 1 Fatiha
3 İhlası Şerif 
3.rekatta : 1 Fatiha
3 İnna enzelnâhü
4.rekatta : 1 Fatiha
3 İhlası Şerif  

Namazdan sonra 1 defa:
Allahü ekber Allahü ekber La ilahe  illalahü vallahü ekber Alahü ekber ve lillahil hamd
100 defa Elem neşrah leke...   

100 defa İnna enzelnâhü  
100 defa da Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz'in Hazret-i Âişe (r.a.) Vâlidemiz'e öğrettiği şu duâ okunup, sonra duâ yapılır:


Allahümme inneke afüvvün kerîmün tuhibbül afve fa'fü anni, okunup dua yapılır.

"Ey Allah! gerçekten Sen çok affedicisin, affı seversin, öyleyse beni affet."

Mümkünse, kandil  gecesi olması sebebiyle bir de TESBİH NAMAZI kılınır.

ve bir müjde ile noktalıyalım:

"Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihyâ eden, Kadir gecesini ihyâ etmiş gibi sevâb kazanır"

hadîs-i şerîfini düşünülerek, sık sık vâki olan 27. gece ihyâ edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevâba kavuşulur.   (5)

Kaynaklar
1) Elmalı Tefsiri
2) Mübarek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Dua ve İbadetler, Fazilet Neş.1983
3) Kürsiden Mü'minlere Sohbet ve Nasihatler, 1.Cild, Mehmed Emre, Erhan Yayınları, 1998
4) Mehmet Ali Demirbaş, Kadir Gecesi

Kadir Gecesi




إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ* وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ * لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِنْ أَلْفِ شَهْرٍ
تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِمْ مِنْ كُلِّ أَمْرٍ * سَلَامٌ هِيَ حَتَّىٰ مَطْلَعِ الْفَجْرِ


Manası: biz o Kur’an-ı kerimi kadir gecesinde inzal ettik. Sen kadir gecesinin ne olduğunu bilirmisin. O kadir gecesi 1000 aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh Rablerinin izni ile her bir emir için inerler. Selam olsun. O gece fecr doğuncaya kadar (gün ışıyana) sürer.
إِنَّا أَنْزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ       Biz K.K.’i leyle-i kadirde levhi mahfuzdan sema-i dünyaya, beyti izzete inzal ettik. Bagdehü cebrail(as) yirmi veya 23 yılda ezmani müteferrikada Peygamber Efendindimiz’e inzal ettik.
Kadir takdir ve sıkışıklık manasınadır. Bütün emirler ve hükümler o senenin tamamı için takdir edilir taaa gelecek seneye kadar.
Hz. Allah duhan suresi 4. ayetinde
فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ
her hikmetli iş o gece ayırt edilir buyurmuştur.

Yine kadir ismine darlık ve sıkışıklık manası verilmiştir. Sebebine gelince o gece gökten yere o kadar çok melek iner ki yeryüzü onlara dar gelir. (dürretül vaizin 1164)
Yine bazılarına göre kadir şeref ve azamet gecesidir. Zira bu gecede yüce Allah şerefli olan Kur‘an-ı şerefli olan Cebrail a.s. vasıtası ile şerefli olan peygamberine ve onun şerefli olan ümmetine gönderdi. (envarul aşıkin 399)
Kadir gecesinde yeryüzüne meleklerin inmesine neden olan, daha önce onların bakara suresinin 30. ayetinde anlatılan durumdur.
Rabbin meleklere şöyle dedi;
-         Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım.
Melekler şöyle dediler;
-         Yeryüzünde bozgunculuk edecek, kan dökecek birini mi yaratacaksın biz seni överek tesbih takdir ediyoruz.
Allah şöyle dedi;
-         Ben daha iyi bilirim siz bilmezsiniz.
İşte bu sebepten ötürü yüce Allah onlara söylediklerinin aksini açığa çıkarmak istedi. Müminlerin hallerini de onlara açıkladı. Anlatılan sebepten ötürü de onlar yeryüzüne inerler. Müslümanlara selam verirler, onların bağışlanmalarını dilerler. Daha önceki sözlerinden dolayı da özür dileyip, dua ederler. (dürretül vaizin 1165)
İbn-i Abbas yolu ile gelen bir rivayette, bu surenin geliş sebebi şöyledir;
Cebrail a.s.  peygamber Efendimiz’e Şem’un-el gazi adında birini anlatıp dedi ki;
-         O kâfirlerle 1000 ay savaştı. Onun silahı devenin çene kemiği idi. Başka silahı yoktu.
Her ne zaman bu çene kemiği ile kâfirlere vuracak olsaydı, sayısız kâfir öldürürdü.
Her ne zaman susayacak olsa devenin dişleri arasından tatlı su çıkardı. Ondan içerdi. Acıktığı zaman oradan et biterdi. Onu yerdi.
Onun hemen her günlük yiyeceği buydu, işi de savaşıp gazi olmaktı. Böylece ömrü 1000 ayı buldu.(83 yıl 4 ay)
Kâfirler onun elinden bizar oldular. Başa çıkamayacaklarını anlayınca onun kadınına başvurdular. O kadın kâfir bir kadındı. Kendisine şöyle dediler;
-         Eğer sen kocanı öldürecek olursan sana çokça mal vereceğiz. Kadın;
-         Ben onu öldüremem. Gücüm yetmez. Dedi.
Dediler ki;
-         Biz sana ip verelim, sen onun ellerini ayaklarını uyurken bağla. Bizde onu öldürelim.
Kadında Şem’un uykudayken, ellerini ayaklarını o iple sıkı sıkı bağladı. Şem’un uyandığı zaman sordu
-         Beni kim bağladı? Kadın;
-         Ben bağladım ki senin kuvvetini deneyeyim dedi.
Şem'un elini şöyle bir gerdi ipleri parça parça etti. Bundan sonra kâfirler zincir getirdiler. Kadını da onu zincirle bağladı. Şem’un uyandığı zaman sordu;
-beni kim bağladı? Kadın;
-ben bağladım ki senin kuvvetini deneyeyim dedi.
Şem’un elini şöyle bir gerdi. Zinciri parça parça etti. Sonra şem un şöyle dedi.
-         Ey kadınım! Ben Allah’ın veli kullarından biriyim. Dünyalık işlerden hiç biri beni alt edemez şu saçım müstesna. Ben ancak onunla bağlanabilirim. Şem unun uzunca saçı vardı. Kadın onun dediğini duydu. Şem un uyuduğu zaman kadın onun saç örgülerini kesti. Şem un’un saç örgüleri 8 bölüktü. Hepsini de kesti. O saç örgüleri o kadar uzundu ki salındığı zaman yere değerdi. Kadın o saç örgülerinin 4 bölüğü ile ellerini bağladı, 4 bölüğü ile de ayaklarını. Bu sırada şem un yine uykudaydı. Uyanınca sordu;
-         Beni kim bağladı? Kadın yine
-         Ben bağladım ki senin kuvvetini deneyeyim, dedi. Şem’un kollarını çok gerdi fakat saç tellerini koparmaya bir türlü gücü yetmedi. Bunun üzerine o kâfir olan kadın, kendi gibi kâfirlere durumu bildirdi. Onlarda gelip şem un’u mezbahalarına götürdüler. Orada bir direk vardı. Şem’un’u o direğe bağladılar. Önce kulaklarını kestiler, gözlerini oydular, dudaklarını kesip dilini kopardılar. Ellerini ayaklarını da parçalayıp vücudundan ayırdılar. Hepsi o yerde toplu halde idiler. Yüce Allah şem un’a vahiy yolu ile sordu;
-         Bunlara ne yapmamı istiyorsun? Şem’un dedi ki;
-         Bana öyle bir kuvvet vermeni istiyorum ki, bu yerin direğini yerinden oynatayım, burası onların üzerine çöksün.
 Yüce Allah ona istediği kuvveti verdi. Bundan sonra şem un 1000 ay Allah’a ibadet etti. Geceleri namaz kıldı. Gündüzleri oruç tuttu. Allah yolunda kılıç salladı. Ömrünü bu yolda tüketti.
  Rasülullahın ashabı bu haberi duyunca ağladılar. Şem’un’un durumunu arzuladılar dediler ki;
-         Ya Rasulallah! Şem’un’un sevabını biliyor musun? Peygamber efendimiz;
-         Bilemiyorum. Buyurunca peşinden Cenab-ı Hakk Cebrail a.s. vasıtası ile bu sureyi gönderdi ve buyurdu ki;
-         Ya Muhammed sana ümmetine kadir gecesini verdim. O gecede edilecek ibadet, Şem’un’un 1000 aylık ibadetinden fazilet itibarıyla daha ileridir.
Bazı rivayetlerde de Hz. Allah
-         Ya Muhammed! Kadir gecesinde kılınacak 2 rekât namaz senin için, ümmetin için, İsrailoğulları zamanında 100 ay düşmana kılıç çalmaktan daha hayırlıdır. (dürretül vaizin 1165-1167)
Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur;
“Allah kadir gecesinde öyle bir rahmet indirdi ki, bütün müminlere isabet eder. Hem de yeryüzünün doğusundan batısına kadar nerede bir mümin varsa. O rahmetten bir bakiye (astan) kalır. Cebrail a.s. sorar;
-         Ya Rabbi o rahmeti ben bütün müminlere dağıttım. Onun artanı kaldı. Nasıl edeyim?
Yüce Allah şöyle buyurur;
-         O kalan rahmeti o gece doğan kâfirlerin çocuklarına harca. Cebrail a.s.‘da o kalan rahmeti o gece doğan kâfirlerin çocuklarına harcar.
Bu rahmet kalıntısı, onlara öyle bir özellik verir ki, kendilerini müminlerin bulunduğu ülkeye çeker. Orada ölürler.”(dürretül vaizin 1168)
Musa a.s. bir münacatında şöyle dedi;
-         Allah’ım sana yakınlık istiyorum.
Yüce Allah şöyle buyurdu;
-         Yakınlığım kadir gecesi ayık olanlaradır.
Musa a.s. devam etti;
-         Allah’ım rahmetini diliyorum.
Yüce Allah şöyle buyurdu;
-         Rahmetim çaresizlere merhametli olanlar içindir.
Musa a.s. devam etti;
-         Allah’ım sırat köprüsünden şimşek gibi geçip gitmek istiyorum.
 Yüce Allah şöyle buyurdu
-         Senin bu dediğin kadir gecesinde sadaka verenler içindir.
Musa a.s. devam etti;
-         Allah’ım cennet ağaçlarının gölgesinde oturmak onların yemişlerinden yemek istiyorum.
Yüce Allah şöyle buyurdu
-         Bu dediğin kadir gecesi tesbihini okuyanlar içindir.
Musa a.s. devam etti;
-         Allah’ım cehennem azabından kurtulmak istiyorum.
Yüce Allah şöyle buyurdu
-         Bu dediğin kadir gecesi sabahına kadar bağışlanmasını dileyenler içindir.
Musa a.s. devam etti;
-         Allah’ım rızanı istiyorum.
Yüce Allah şöyle buyurdu
-         Bu dediğin kadir gecesi 2 rekât namaz kılanlar içindir. (dürretül vaizin 1169)
Hadisi şerifte
“Kadir gecesinde sema kapıları açıktır. Hangi kul kadir gecesinde namaz kılarsa kıldığı namazın her tekbirinde Yüce Allah o kimse için cennette bir ağaç diker, bir atlı onun gölgesinde 100 sene at koştursa bitiremez.
Yine o gece her rekât için kendisine cennette bir ev ihsan edilir ki, yakuttan zebercetten inciden yapılmıştır.
Yine o gece kıldığı namazda okuduğu her ayet için cennette bir taç giydirilir.
Yine o gece kıldığı namazın her oturuşunda cennet derecelerinden bir derece kendisine verilir.
Yine o gece kıldığı namazın her selamında onun giymesi için cennet formalarından bir forma verilir.” (dürretül vaizin 1169)
  Yine başka bir hadisi şerifte;
“Kadir gecesi 4 sancak iner.
1-     Hamd sancağı
2-     Rahmet sancağı
3-     Mağfiret sancağı
4-     Keramet sancağı
Bu sancakların her biri ile 70.000 melek iner. Her sancağın üzerinde şu cümle yazılıdır: “la ilahe illallah Muhammedün Rasülullah.” Bir kimse kadir gecesi 3 kere kelime-i tevhidi okursa;
1.sinde Allah o kimseyi bağışlar.
2.sinde Allah o kimseyi cehennemden kurtarır.
3.sünde Allah o kimseyi cennete koyar.
Sonra; hamd sancağı; yerle gök arası bir yere dikilir.
Mağfiret sancağı; Peygamber Efendimiz’in kabrine dikilir.
Rahmet sancağı; kabenin damına dikilir.
Keramet sancağı; beyti makdisteki taş üzerine dikilir.
O meleklerin her biri Müslümanların kapısına gelir, onlara selam verir.”  (dürretül vaizin 1170)
Kadir gecesinde öngörülen tedbirler ilgililere teslim edilir. Şöyle ki;
Rahmet tutanağı ile azap tutanağı Cebrail a.s.’a verilir.
Bitkiler rızıklar tutanağı ise Mikail a.s.’a verilir.
Yağmurlar rüzgârlar tutanağı ise İsrafil a.s.’a verilir.
Canların alınması ecel durumu ile ilgili tutanak ise Azrail a.s.’a verilir.  (dürretül vaizin 1164)
Cenab-ı Hakk bazı şeyi bazı şey içinde gizlemiştir.
Cenab-ı Hakk ramazan geceleri arasında kadir gecesini gizlemiştir ki ger gecesi ihya edilsin diye.
Cuma günü içinde icabet saatini gizlemiştir ki her saati değerlendirmek mümkün olsun diye.
Orta namazı 5vakit namaz içinde gizlemiştir ki, 5 vakit namaz muhafaza edilsin diye.
İsmi azamı Kur’an-ı Kerim içinde gizlemiştir ki bütün Kur’an-ı Kerim ismi azam niyetiyle okunsun diye.
Rızasını taatlar içinde gizlemiştir ki her taat yapılsın diye.
Gazabını günahlar arasında gizlemiştir ki, her günahtan kaçınılsın diye.
Kıyametin ne zaman kopacağını gizlemiştir ki, daima ehli iman korksun hazır olsun diye. Eceli gizledi ki, mümin daima hazırlıklı olsun diye.
Evliyayı insanlar içinde gizledi ki, herkese saygı gösterilsin diye. (abdüllatif 522- envarul aşıkin 400)
Cenab-ı Hakk cümlemize bu geceyi hakkıyla ihya edebilmeyi nasip eylesin


دعاء ليلة القدر

 

 

 

بسم الله الرحمن الرحيم

" إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ {1} وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ {2} لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ {3} تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ {4} سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ {5} "
صدق الله العظيم

عن أمُّ المؤمنين عائشة الصديقة بنت الصديق – رضي الله عنها وأرضاها – فأخرج الترمذي في السنن عنها أنها قالت: (قلت: يا رسول الله، أرأيت إن علمت أي ليلة ليلة القدر ما أقول فيها؟ فقال - صلوات الله وسلامه عليه - قولي: اللهم إنك عفوٌ كريم تحبُ العفوَ فاعف عنِّي). فبهذا الحديث الصحيح المليح قد بين - صلوات الله وسلامه عليه – أن من أعظم الأدعية وأجلِّها أن يقول العبد في هذه الليلة المباركة: (اللهم إنك عفوٌ كريمٌ تحب العفو فاعف عني). وفي رواية صحيحة خرجها ابن ماجه: (اللهم إنك عفوٌ تحب العفوَ فاعف عني) وكلاهما حسنتان، فينبغي أن تنوعي بين هذه وبين تلك.


(رب أعني ولا تعن علي وانصر لي ولا تنصر علي وامكر لي ولا تمكر علي واهدني ويسر الهدى إليَّ وانصرني على من بغى علي). ومنها: (يا مقلِّب القلوب ثبت قلبي على دينك)، وهذا كان أكثر دعاء النبي - صلوات الله وسلامه عليه - ومنها: (يا مصرِّف القلوب صرِّف قلبي على طاعتك). ومن أجلها أيضًا: (اللهم إني أسألك اليقين والعافية). ومنها: (اللهم أصلح لي ديني الذي هو عصمة أمري، وأصلح لي دنياي التي فيها معاشي، وأصلح لي آخرتي التي إليها معادي، واجعل الحياة زيادة لي في كل خير، واجعل الموت راحة لي من كل شر).

(اللهم اقسم لنا من خشيتك ما تحول به بيننا وبين معصيتك، ومن طاعتك ما تبلغنا به جنتك، ومن اليقين ما تهون به علينا مصائب الدنيا، اللهم متعنا بأسماعنا وأبصارنا وقواتنا ما أحييتنا واجعله الوارث منا، وانصرنا على من عادانا، ولا تجعل مصيبتنا في ديننا، ولا تجعل الدنيا أكبر همِّنا ولا مبلغ علمنا، ولا تسلط علينا من لا يرحمنا). ومنها: (اللهم إني أسألك الفردوس الأعلى) ثلاثًا. ومنها أيضًا: (اللهم إني أعوذ بك من العجز و الكسل والجبن والبخل والهرم وأعوذ بك من عذاب القبر، اللهم آت نفوسنا تقواها وزكها أنت خير من زكاها أنت وليها ومولاها، اللهم إني أعوذ بك من علم لا ينفع ومن قلب لا يخشع ومن نفس لا تشبع ومن دعوة لا يستجاب لها). ومنها: (اللهم إني أعوذ برضاك من سخطك وبمعافاتك من عقوبتك وأعوذ بك منك لا أحصي ثناءً عليك أنت كما أثنيت على نفسك). ومنها أيضًا: (اللهم زدنا ولا تنقصنا وأكرمنا ولا تهنا وأعطنا ولا تحرمنا وآثرنا ولا تؤثر عليها وأرضنا وارض عنا). ومنها: (اللهم إني أعوذ بك من زوال نعمتك وتحول عافيتك وفجاءة نقمتك وجميع سخط)، ومنها: (اللهم إني أعوذ بك من جهد البلاء ودرك الشقاء وسوء القضاء وشماتة الأعداء)، ومنها: (ربنا لا تزغ قلوبنا بعد إذ هديتنا وهب لنا من لدنك رحمة إنك أنت الوهاب)




لا تنسوا أمة نبينا محمد بالدعاء ....  كافة بلاد المسلمين

اللهم صلي على سيدنا محمد عدد ما ذكره الذاكرون و أغفل عن ذكره الغافلون

اللهم أنصر أمة نبيك محمد

اللهم أغفر لإمة نبيك محمد

اللهم أجر أمة نبيك محمد

اللهم أرحم أمة نبيك محمد

اللهم أستر أمة نبيك محمد

اللهم ثبت أمة نبيك محمد

اللهم أجبر بخاطر أمة نبيك محمد

اللهم أرحمنا فوق الأرض و تحت الأرض و يوم العرض

اللهم أسترنا فوق الأرض و تحت الأرض و يوم العرض

الهم إنك حيي ستير تحب الستر فأسترنا

يا مقلب القلوب ثبت قلوبنا على دينك لهم إنك عفو كريم تحب العفو فأعفوا عنا

آمـــــــــــــين
اللهم صلي على سيدنا محمد عدد ما ذكره الذاكرون و أغفل عن ذكره الغافلون

أشهد أن لا إله إلا الله و أن محمد رسول الله




هديه منى ليكم

دعاء ليله القدر 


اللهم يا رحمن يا معلم القرآن يا خالق الإنسان ومعلمه البيان.. سبحانك يا رب لا بشيء من الآئك يا رب نكذب.. فلك الحمد كله.. ولك الشكر كله.. وبيدك الخير كله.. واليك يرجع الأمر كله.. علانيته وسره.. انك على كل شيء قدير.. إنك على ما تشاء قدير.


اللهم يا غنى يا حميد.. أغننا بحلالك عن حرامك.. وبطاعتك عن معصيتك.. وبفضلك وجودك وكرمك عمن سواك.

اللهم من عمل على عزة الإسلام والمسلمين فأعزه.. ومن عمل على ذلة الإسلام والمسلمين فأذله.

اللهم أذله في الدنيا والآخرة بقوتك وجبروتك يا جبار.

اللهم صل وسلم على سيدنا محمد في الأولين وفى الآخرين.. وفى كل وقت وحين.. وفى الملأ الأعلى إلى يوم الدين.

اللهم أرزقنا شفاعته.. وأوردنا حوضه.. ولا تحرمنا زيارته.. واسقنا من يده الشريفة شربة هنيئة مريئة لا نظمأ بعدها أبداً.

اللهم يا قاضى الحاجات ويا مجيب الدعوات اقض حوائجنا وحوائج السائلين.

يا من أنزلت القرآن الكريم في ليلة القدر.. أكرمنا في هذه الليلة المباركة.. وألطف بنا في هذه الليلة المباركة.. وأجرنا من النار في هذه الليلة المباركة.. وانصرنا على القوم الكافرين ببركة هذه الليلة المباركة.

يا أرحم الراحمين يا سامع الدعاء يا سامع الدعاء يا سامع الدعاء.. ما لنا سواك نرجوه.. مالنا سواك ندعوه.. نسألك يا ربنا خير ما سألك منه عبدك ونبيك محمد (صلى الله عليه وسلم).. ونعوذ بك يا ربنا من شر ما أستعاذك منه عبدك ونبيك محمد (صلى الله عليه وسلم).

نسألك يا ربنا من الخير كله عاجله وأجله ما علمنا منه وما لم نعلم.. ونعوذ بك يا ربنا من الشر كله عاجله وأجله ما علمنا منه وما لم نعلم.

نسألك يا ربنا العفو والعافية والمعافاة الدائمة في الدين والدنيا.. يا رب العالمين.

اللهم إنك عفو تحب العفو كريم تحب العفو فأعفو عنا.

اللهم إنك عفو كريم تحب العفو فاعف عنا.

اللهم أنك عفو كريم تحب العفو فاعف عنا





"SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder