Şeytanın Vesvesesinin Mertebeleri
Şeytanın Vesvesesinin Mertebeleri
Akâmi’l-Mercân isimli kitap’ta buyuruldu: Şeytanın Adem oğluna
vesvese vererek, onu çağırdığı şeyler şu altı mertebeye münhasırdır.
Birinci mertebe: Küfür, şirk ve
Allah Rasûlü (s.a.v.) hazretlerine düşmanlık mertebesidir. Eğer şeytan,
Adem oğlunu bu yönden elde eder ve isteklerine kavuşursa, bundan dolayı
yorgunluklarını unutur. Çünkü şeytan istediğini elde etmiştir. Şeytanın
kuldan istediği ilk şey budur.
İkinci mertebe: Bid’at
mertebesidir. Bu mertebe yâni birini bid’at ehli yapmak, şeytana göre
fâsıklıktan ve isyandan daha sevimli gelir ve hoşuna gider. Çünkü insan
bir günah işlediğinde, tevbe edebilir. Halbuki bid’atın tevbesi yoktur. Çünkü bid’atın sahibi düştüğü sapık yolun sahih, doğru, hak yol olduğunu sanmaktadır. Bundan dolayı bid’attan asla tevbe etmez.
Üçüncü mertebe: Her türden büyük
günahlardır. Şeytan insana büyük günahları işletmekten aciz kalır ve
bunu başaramazsa dördüncü mertebeye döner.
Dördüncü mertebe: Küçük
günahları işletir. Küçük günahlar bir araya geldiklerinde yâni
toplandıklarında büyük günah olur. Büyük günahlar, çok kere sahibini
helak eder.
Bundan dolayı Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle
buyurdular:
“Sizi sakındırırım; küçük günahlardan. Çünkü küçük günahlar, bir kulda toplanır ve zamanla onu helak ederler.“
Başka bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurdular:
“Sizi küçük günahları umursamayan
davranışla; dan sakındırırım! Çünkü bu, bir çöle inen topluluğa benzer.
Bu topluluktan biri, küçük bir odun parçası getirip büyük bir ateş
yakarlar. Sonra onun üzerinde yemek pişirip doyasıya yerler.
Eğer şeytan bundan da aciz kalır ve başarılı olamazsa, beşinci mertebeye intikal edr. (t/272)
Beşinci mertebe: Mubahlar ile
iştigaldir. Kendisinde sevâb ve azab bulunmayan, mubah olan işler ile
meşgul olmasını sağlar. Belki mubahların en büyük cezası, mubahlar ile
meşgul olurken sevapları kaçırmak ve boş yere zaman harcamaktır. Eğer
şeytan bundan da âciz kalıp başarılı olmazsa, altıncı mertebeye yönelir.
Altıncı mertebe: Faziletçe düşük
ameller mertebesidir. Fazilet ve sevap bakımından daha faziletli ve
üstün ameller varken, şeytan kişiye bunları bıraktırarak fazilet ve
sevabı daha düşük amellere yöneltir ve teşvik eder. Böylece faziletin
elden çıkmasını temin edecek ve daha üstün amelin sevabını
kaçırtacaktır.
Şeytan, faziletli amelden, mefdûle (yâni kendisinden daha faziletli amel
bulunan az faziletli amellere), Efdâl (en faziletli amelden) faziletli
amelilere çeker.
Böylece faziletli amellerden serlere çekmesi mümkün
olsun diye kişiyi, kolay olan faziletli amellerden kişiyi zor ve
meşakkatli olan faziletli amellere çeker. Sürekli iki rekat nafile namaz
kılmayı alışkanlık haline getiren kişiyi, o iki rekatten soğutmak ve
onu tamamen taatten nefret ettirmek için, ona yüz rek’at namaz
kıldırtir.
Kaynak : İsmail Hakkı Bursevi, Rûhu’l-Beyan Tefsiri: 2/238-240.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder