13 Nisan 2012 Cuma

İmtihan Dünyası






                                       İmtihan Dünyası


                 Şaka değil, gerçekten imtihandayız!


Herhangi bir resmî işe, üniversiteye girmek veya okulu bitirmek için mini mini imtihanlar için ter döker, kimi zaman, “hayat-memat/ölüm-kalım” meselesi yaparak ölesiye çalışırız. Bazen de imtihanı geçip geçemeyeceğimizin endişesini, heyecanını, korkusunu taşırız.

Bu yoğun çalışma ve duygusal yoğunluklar, istikbal içindir. İstikbal nedir ve nereye kadardır? Bulunduğumuz ömür dakikalarından ötesi, kabir kapısına dek olan süre istikbaldir. Bu, üniversite bittikten sonra en fazla 40-50 sene. Haydi 60 - 80 yıl olsun! Bu eğer istikbal ise; bizi bekleyen sonsuz mutluluk veya azap istikbal değil mi?

Dünyevî istikbal, göz açıp kapayıncaya kadar gelip geçtiğine göre, gerçek ve hiç bitmeyecek sonsuz istikbal bizi dünya imtihanlarından yüz bin kat daha endişelendirmeli, korkutmalı, heyecanlandırmalı veya çalıştırmalı değil mi?

Ama, biz hâlâ, oyunda, oynaştayız. Günümüzü gün ediyor, eğleniyoruz? Cennetle mi müjdelendik ki, neşemizden raksediyoruz? Yoksa, bütün bunlar şaka mı geliyor?

İmtihan; bilgi ve tecrübenin derecesini; bir de verilen sözün yerine getirilip getirilmediğini tespit işlevi görür. İlâhî imtihan, yüce ruhlar ile sefil ruhları birbirinden ayırır. Tıpkı, diploma almak veya işe girmek isteyenlerin ehil olup olmadıklarını tespit için imtihanlardan geçtikleri gibi; din de elmas ile kömür ruhlu insanları birbirinden ayırt eden bir mihenktir.

Elest Bezmi’nde, yani ruhlarımızın yaratılıp “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” hitabına muhatap olduklarında “Evet Sen bizim Rabbimizsin!” şeklinde verdiğimiz söz için imtihan dünyasına gönderildik. Halıkımızı, Rabbimizi tanıyacağımıza, ihsan ettiği sayısız nimetlere teşekkür edeceğimize dair verdiğimiz sözü/misakı yerine getirip getirmeyeceğimizin denenmesidir.

Melek ve hayvandan da üstün olacak ve pek aşağı derecelere düşebilecek duygular, özellikle “hür irâde” ile donatıldığımıza göre, elbette gelişip olgunlaşmamız için sınanarak imtihana tâbi tutulacağız. Dolayısıyla din/iman, hür irâde çerçevesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka, İlâhî bir teklif, bir tecrübedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder