قال سُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : عَمَلٌ قَلِيلٌ فِي سُنَّةٍ خَيْرٌ مِنْ كَثِيرٍ فِي بِدْعَةٍ. (هب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : سنتى سنيه يه موافق ( اولرق يابلان ) آز عمل ، بدعت إيله يابلان جوق عملدن دها خيرليدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Sünnet-i seniyyeye muvâfık (olarak yapılan) az amel, bidat ile yapılan çok amelden daha hayırlıdır.”
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Hicrî: 16 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim
SÜNNET-İ SENİYYE’YE SARILMANIN EHEMMİYETİ
Ahzâb Sûresi’nin 21. âyet-i celîlesinde -meâlen-: “And olsun ki Resûlullah’ta sizin için üsve-i hasene (pek güzel bir örnek) vardır...” buyurulmuştur. Her Müslümanın; sözünde, amelinde ve her husûsta bizlere en güzel numune olan Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimize, onun sünnet-i seniyyesine uyması lâzımdır.
Sünnet-i seniyye, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimizin mübarek söz ve fiilleri, ahlâkı ve yaşayışıdır ki Ashâb-ı Kirâm, ondan öğrenip Tâbiîn’e öğretmişlerdir. Onlar da kendilerinden sonra gelen güvenilir âlimlere talim ede ede bizlere kadar ulaşmıştır. Ona uymak, hepimize düşen en mühim bir vazifedir. Bir kulun kadr ü kıymetinin yükselmesi, kemâle ermesi ancak sünnet-i seniyyeye uymasına bağlıdır.
Ebû Osmân el-Hîrî demiştir ki: Her kim kavlinde ve fiilinde sünnet-i seniyyeyi kendi nefsine âmir kılarsa, hikmet(li kelimeler) konuşur. Her kim de hevâyı (gayrimeşrû arzuları) nefsine âmir kılarsa, bidat konuşmaya başlar.
Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz bir hadîs-i şeriflerinde, “Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir” buyurup akabinde Âl-i İmrân Sûresi’nin 31. âyet-i celîlesini okudular -meâlen-: “De ki: Eğer siz, Allâh’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizleri sevsin.”
İbn-i Ömer (r. anhümâ) Hazretleri, devamlı Peygamber Efendimizin (s.a.v.) hatıralarını araştırırken görülürdü. Mekke-i Mükerreme yolunda bineğinin yularını tutup yürüyerek onu çekiyor ve “Umulur ki bir adımımız, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin mübârek ayaklarının izine rast gelir.” diyordu.
Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyyesini, Ehl-i Sünnet âlimleri tefsir, hadîs ve fıkıh gibi ilimlerle alakalı kitaplarında beyan etmişlerdir. İbadette ve diğer husûslarda sünnet-i seniyye üzere nasıl hareket edeceğimizi, başta ilmihal kitaplarımız olmak üzere bu kitaplardan öğrenmeliyiz.
Hicrî: 16 Cemâziyelevvel 1447 Fazilet Takvim

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder