Evliliği Sarsan Yanlışlar !
Sevginin belli bir süresi yoktur, aksine sevgi yıllar geçtikçe daha da çoğalmakta, sağlamlaşmakta ve derinleşmektedir.
Yeter ki karşımızdakinin sevgisini kazanmanın yollarını bilelim ve sevgiyi yok edecek hatta nefrete dönüştürecek yanlışlardan kaçınalım. Bunlar da çok küçük şeylerde gizli, bize önemsiz gözüken tavır ve sözler aslında en büyük sevgilerin yahut nefretlerin nedenidir. Öyleyse bir bakın, eşinize karşı yaptığınız şu yanlışlar nasılda evliliğinizi sarsmaktadır:
1. Eşinin kişiliğine karsı ağır eleştiri de bulunma: Eşinin kişiliğini küçük düşürücü, onur kırıcı sözler sarf etmek sevgiyi zedeler. “Sen hep böylesin, hep beceriksizsin” suçlamalarına sitemkâr ve biraz da hakaret içeren “Hep kendi bildiğini okudun. Beni dinlemedin.” sözleri suçlayıcı eleştirilerdir.
2. Eşlerden birinin kendisini terapist yerine koyması: ‘Senin hasta olduğunu biliyorum, nedenlerini de biliyorum. Senin ne zayıflıkların var hepsini keşfettim, ne yapman gerektiğini söylüyorum, beni dinlesen doktora filan da ihtiyacın olmaz’ gibi sözler doğru değildir. Eş ne kadar bilgili, tecrübeli olursa olsun kendini doktor yerine koymamalıdır.
3. İşi yokuşa sürme: Günün birinde eşlerden birinde olumlu bir değişiklik olmuştur veya gittikleri doktor dinlenilmiş ve kişi olumsuz bir davranışından vazgeçmiştir. Diğeri ise “On yıldır sana söyledim; ama beni dinlemedin, başkası deyince daha mı kıymetli oluyor?” biçimindeki konuşmalar eşi üzen ve geriye döndürebilecek tarzdadır.
4. Genellemede bulunma: Eşinize bir kalıp biçerek o kalıba sokan ifadeler kullanmak, onu kötü bir fiille damgalamak da büyük hatalardan biridir. “Ben senin için değiştim, sen benim için hiçbir şeyden vazgeçmedin. Çok bencilsin…” sözleri evliliği yıpratır.
5. Eşinin aklını okuma: Çiftler arasında diyalog tek taraflı olmaya başladığında eşler birbirlerine mesafe koymaya başlarlar. Sürekli iğnelemeler, kavgalar, atışmalar artık kadın ve erkeği kendi dünyasına itmiştir. Erkek de kadın da kendi dünyasında eşiyle konuşmaya baslar. Kafalarında kurdukları şeyler zaman zaman birbirlerinin hareketlerine yorumlar çıkarmaya neden olur. “Senin ne demek istediğini biliyorum. Ben senin bakışından anlarım.” gibi sözlerle esinin mimik ve hareketlerinden anlamlar çıkarılmaya başlanılır.
6. Kendini hep haklı görme: Hatalar, yanlışlıklar iki taraftan da kaynaklandığı halde kim daha haklı, adeta “mahkeme” kuruluyor.
7. Konuşurken sözlerin kesilmesi ve ses tonunu yükseltilmesi: İletişimde en önemli husus konuşan insanı sonuna kadar dinlemek, çok gerekliyse aralara girmektir. Dinlemek, anlamak ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek, ses tonunu yükseltmemektir.
8. Geçmişi hatırlatma: Evlilik hayati boyunca insanların olumsuz hatıraları olmuştur. Kavgalar, tartışmalar, atışmalar ya da unutulan anlar, yapılan yanlış davranışlar olagelmiştir. Evlilik hayati boyunca bu kötü hatıraların eşler tarafından tekrar tekrar ısıtılarak ortaya konulması ilişkileri zedeler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder