14 Ekim 2012 Pazar

KIYÂMET ÖYLE BİR GÜNDÜR Kİ…




Yâsîn Sûres:   الْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلَى أَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَا أَيْدِيهِمْ وَتَشْهَدُ أَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ  “Bu (kıyâmet) gün(ü o kâfirlerin) ağızlarını mühürleriz de bize neler yaptıklarını elleri söyler ve ayakları şehâdet eder.” (Yâsîn Sûresi, âyet 65)
Hicrî: 8 Rebîulâhir 1433   • Fazilet Takvimi



KIYÂMET ÖYLE BİR GÜNDÜR Kİ…
Kur’ân-ı Kerîm’in bazı âyetlerinde kıyâmet günü şöyle anlatılmıştır:
Bütün insanlar kabirlerinden uyanıp  يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ  Allâhü Teâlâ'nın huzurunda kıyam edecek ve onun huzurunda muhâkemeye durup haklı haksızdan hakkını alacaktır. (Mutaffifîn Sûresi, âyet 6)

هَذَا يَوْمُ الْفَصْلِ جَمَعْنَاكُمْ وَالْأَوَّلِينَ     O gün, hak ile bâtılın ayırt edileceği gündür. (Mürselât Sûresi, âyet 38)
  
وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ    وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ     يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ    İnsanın kardeşinden, anasından, babasından, eşinden ve oğullarından kaçacağı bir gündür. (Abese Sû. 34, 36)
 إِلَّا مَنْ أَتَى اللَّهَ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ      يَوْمَ لَا يَنفَعُ مَالٌ وَلَا بَنُونَ      O gün ki ne mal fayda verir ve ne de oğullar. Ancak Allâh’a selim bir kalb ile varan başka. (Şuara Sû. 88, 89)
يَوْمٌ لاَّ بَيْعٌ فِيهِ وَلاَ خُلَّةٌ    Alım satımın ve dostluğun olmadığı bir gündür. (Bakara Sûresi, âyet 254)
 إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَوْ أَنَّ لَهُم مَّا فِي الأَرْضِ جَمِيعًا وَمِثْلَهُ مَعَهُ لِيَفْتَدُواْ بِهِ مِنْ عَذَابِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ مَا تُقُبِّلَ مِنْهُمْ   Kâfirler, azabtan kurtulmak için yeryüzündeki şeyleri bir misliyle beraber fidye (olarak) verseler, kabul olunmayacaktır. (Mâide Sûresi, âyet 36)
يَوْمَ لَا يَنفَعُ الظَّالِمِينَ مَعْذِرَتُهُمْ وَلَهُمُ اللَّعْنَةُ وَلَهُمْ سُوءُ الدَّارِ    O gün zalimlere hiçbir mazeretleri fayda vermeyecek ve onlar Hakk'ın rahmetinden kovulacaklardır. (Mü'min, 52)
هَذَا يَوْمُ يَنفَعُ الصَّادِقِينَ صِدْقُهُمْ           رَّضِيَ اللّهُ عَنْهُمْ وَرَضُواْ عَنْهُ     Sadıklara doğruluklarının mükâfâtının verileceği bir gündür. O gün Allah onlardan râzıdır, onlar da Allâh'tan    râzı olacaklar. (Mâide Sûresi, âyet 119)
 يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَرًا وَمَا عَمِلَتْ مِنْ سُوءٍ   Herkes hayır veya kötülükten ne yapmış ise o gün önüne konulacaktır. (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 30)
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُسْفِرَةٌ (38) ضَاحِكَةٌ مُسْتَبْشِرَةٌ (39) وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ (40) تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ (41) أُولَئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ (42)
   Birtakım yüzler pırıldar, güler ve sevinir. Birtakım yüzler vardır ki üzerlerini toz toprak sarar ve karanlık kaplar. İşte bunlar kâfirlerdir. (Abese Sûresi, âyet 38, 42)
يَوْمَ تَبْيَضُّ وُجُوهٌ وَتَسْوَدُّ وُجُوهٌ فَأَمَّا الَّذِينَ اسْوَدَّتْ وُجُوهُهُمْ أَكَفَرْتُمْ بَعْدَ إِيمَانِكُمْ فَذُوقُوا الْعَذَابَ بِمَا كُنْتُمْ تَكْفُرُونَ (106)
   Birtakım yüzlerin ağaracağı, birtakım yüzlerin de kararacağı bir gündür. Yüzleri kara çıkanlar, îmândan sonra küfretmelerinin, nankörlük etmelerinin cezâsı olarak azabı tadacaklardır. (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 106)
 يَوْمَ لَا يُخْزِي اللَّهُ النَّبِيَّ وَالَّذِينَ آَمَنُوا مَعَهُ نُورُهُمْ يَسْعَى بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَبِأَيْمَانِهِمْ(8)   Allâhü Teâlâ, peygamberini ve onunla beraber îmân edenleri utandırmayacak, nurları önlerinde ve sağlarında koşacaktır. (Tahrim Sûresi, âyet 8)
فَقَالُوا أَبَشَرًا مِنَّا وَاحِدًا نَتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ (24)   Müşrikler yüzleri üzerine o ateş içinde sürüklenecekler ve cehenneme atılacaklardır. (Kamer Sûresi, âyet 48)
يَوْمَ تَشْهَدُ عَلَيْهِمْ أَلْسِنَتُهُمْ وَأَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ (24)     Namuslu kadınlara iftirâ edenlerin aleyhlerine dilleri, elleri ve ayakları neler yaptıklarına dâir şâhitlik edecektir. (Nur Sûresi, âyet 24)

Hicrî: 8 Rebîulâhir 1433   • Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder